NATO’nun Rusya kuşatması ve Türkiye faktörü
NATO-2030 Stratejisi hazırlandıktan sonra ABD, NATO aracılığıyla Karadeniz kartını açtı. Artık NATO savaş gemileri ve uçaklarını daha sık Karadeniz’de görüyoruz. Rusya ve ABD bölgede art arda tatbikatlar yapıyor. Bu yaşanan gelişmelere karşın bölgede Türkiye’nin de önemli ve etkin bir varlığı olduğu gerçeğinin unutulmaması gerekiyor. Konuk yazar Bülent Erandaç yazdı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 06 Aralık 2021
NATO-2030 Stratejisi'nin belirlenmesinden sonra ABD Başkanı Joe Biden-NATO, Karadeniz kartını açtılar.
Bulgaristan ve Romanya'nın NATO üyesi olması nedeniyle, NATO savaş gemilerini Karadeniz'e daha sık göndermeye başladılar. Ukrayna krizi ile Karadeniz'de savaş tamtamları çalarken, Rusya Karadeniz donanmasını takviye etti. Karadeniz'de NATO uçakları uçuyor, Montrö uluslararası anlaşmasına göre, NATO savaş gemileri 15 günlük aralarla Karadeniz'e girip çıkıyor. ABD ile Rusya karşılıklı tatbikatlar yapıyor. Bu kritik süreçte, Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye, Montrö Anlaşmasını koruma tavrını açıkça ortaya koyuyor. ABD ve NATO, bundan çok rahatsız olsalar da, Türkiye'ye diş geçiremiyorlar.
Ukrayna-Karadeniz'de Biden ve NATO'nun, Rusya kuşatması sürerken, NATO müttefikliğine sığmayan bir hamle de baş ağrıtıyor.
ABD, Yunanistan'a yeni üsler kuruyor, Türkiye'ye 40 kilometre uzaklıktaki Dedeağaç'a kurduğu üsse devamlı askeri yığınak yapıyor.
Güya, Ukrayna'ya destek gibi gösteriyorlar ama Yunanistan'ın Türkiye'yi rahatsız etmesinde tetikçi olarak kullanıyorlar.
Dedeağaç ABD üssü, bir başka boyutta, ABD-NATO'nun Karadeniz'e donanma sokma konusunda Türkiye'yi sıkıştırma amacını da güdüyor.
LETONYA DOSYASI ÖNEMLİ
ABD-NATO'nun Rusya kuşatması sürerken, Biden ile Putin'in küresel el enseler çektikleri bir süreçte, Letonya- Riga'da kritik bir NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı (30 Kasım-1 Aralık 2021) yapıldı. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Ukrayna-Karadeniz savaş tamtamlarının hızlanmasına yol açan hassas açıklamalar yaptı. Aslında konuşana değil konuşturana bakmak lazım. Elbette konuşturan ABD Başkanı Biden'dı...
Stoltenberg, "Başlıca 3 konuyu ele aldık. Bunlar Rusya'nın Ukrayna ve çevresindeki askeri yığınağı, Belarus'taki rejimin eylemleri ve silahların kontrolünde NATO'nun lider rolü oldu" dedikten sonra, Rusya'yı hedefe koydu: "Bakanlar, NATO'nun kararlılığı konusunda herhangi bir yanlış hesaplama olmaması gerektiği konusunda net. Tüm müttefikleri savunmak ve korumak için bir aradayız. Ukrayna'ya siyasi ve pratik desteği sürdürüyoruz.
Rusya'ya karşı eylemleri nedeniyle Ukrayna'yı takdir ediyoruz. NATO'nun Rusya'ya yönelik çift yönlü yaklaşımı değişmedi. Rusya'nın saldırgan eylem modeli karşısında savunmamızı ve caydırıcılığımızı güçlü tutuyoruz. Ukrayna'yı NATO, Avrupa-Atlantik entegrasyonu yolunda destekliyoruz.
Savunma ve güvenlik sistemlerini güçlendirme çabalarına destek veriyoruz. Ukrayna'nın NATO üyeliğinde 30 üye ülkenin ortak kararı olmalı.
Rusya, bu sürece müdahale etme hakkına sahip değil, çünkü Ukrayna bağımsız bir ülke.
Bu sorunu sadece Ukrayna ve NATO ülkeleri çözebilir, Rusya'nın veto hakkı yok." Stoltenberg, Belarus'u hedef alarak, şunları söyledi: "Belarus'u ve Lukaşenko rejiminin Polonya, Letonya ve Litvanya üzerinde baskı kurmak için savunmasız insanları kullanmasını da ele aldık. Bu alaycı ve insanlık dışı bir durumdur."
SİLAH KONTROLÜ NATO'NUN
Stoltenberg, "Silahların kontrolü, silahsızlanma ve nükleer silahların yayılmasının
önlenmesi konusu NATO için bir önceliktir.
Çok endişe verici eğilimler görüyoruz. Rusya ve Çin cephaneliklerini artırıyor.
Önemli anlaşmalar baltalanıyor ve ortaya çıkan yıkıcı teknolojiler, çatışmanın doğasını temelden değiştiriyor.
NATO müttefikleri olarak silah kontrolünü güçlendirmek için yenilenmiş bir çabaya öncülük etmeye kararlıyız."
TÜRKİYE YAKIN TAKİPTE
İki küresel gücün Doğu Avrupa-Karadeniz hamleleri, olası gelişmeler, ABD ve Rusya ile yakın ilişkiler içinde bulunan Türkiye'yi jeopolitik açıdan çok yakından ilgilendiriyor.
Nitekim Başkan Erdoğan liderliğinde toplanan 25 Kasım tarihli MGK'da, Ukrayna-Karadeniz sıcak gelişmeleri analiz edildi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, "Balkanlar'daki son gelişmeler değerlendirilmiş, ülkemizle güçlü tarihi ve kültürel bağları bulunan bu coğrafyada büyük fedakarlıklarla tesis edilen huzur ve barışın sürdürülebilmesinin önemi vurgulanmış, tüm aktörlerin bu amaçla sorumlu davranmasının ve istikrarı bozacak girişimlerden imtina etmesinin zaruretine dikkat çekilmiştir. KARADENİZ VE KAFKASYA'daki gelişmeler ele alınmış, kuzeydeki komşularımız arasındaki anlaşmazlıkların, uluslararası hukuk ve ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde, barışçıl yollarla bir an önce çözülmesinden yana olduğumuzun önem arz ettiği belirtilmiştir."
SON SORU: 76 YILDIR ABD İLE RUSYA HİÇ KARŞILIKLI SAVAŞMADILAR. GÜNÜMÜZDE SAVAŞIRLAR MI?