Başkan Erdoğan, Ukrayna'ya hareketinden önce Esenboğa Havaalanı'nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Türkiye'nin stratejik ortağı ve komşusu Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediğini her platformda dile getirdiğini belirterek, Rusya-Ukrayna gerilimi konusunda tüm tarafları itidalli olmaya çağırdı.
Başkan Erdoğan'ı Boryspil Havalimanı'nda Türkiye'nin Kiev Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere, eşi Seda Güldere, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar ile Ukrayna Dışişleri Bakanlığı yetkilileri karşıladı.
Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii (SSB) Başkanı İsmail Demir, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da eşlik etti.
ERDOĞAN, YÜKSEK DÜZEYLİ STRATEJİK KONSEY ONUNCU TOPLANTISINA KATILACAK
Başkan Erdoğan'ın resmi ziyaret kapsamında, 2. Dünya Savaşı'nda ölenlerin anısına Kiev'de yapılan Meçhul Asker Anıtı'na çelenk bırakacağı, Marinskiy Sarayı'ndaki resmi karşılama töreninin ardından da Zelenskiy ile baş başa görüşeceği ifade edildi.
Erdoğan daha sonra, iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Onuncu Toplantısına katılacak. Toplantıda, stratejik ortaklık düzeyindeki Türkiye-Ukrayna ilişkileri tüm boyutlarıyla gözden geçirilecek, iki ülke arasındaki iş birliğinin daha da derinleştirilmesi imkanları ele alınacak, bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında fikir teatisinde bulunulacak.
Toplantının ardından iki liderin ortak basın toplantısı gerçekleştirmesi bekleniyor.
Konsey toplantısından sonra çeşitli alanlarda her iki ülkenin ilgili bakanlarının katılımıyla imza töreni yapılacağı belirtildi.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin davetine icabetle Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi'nin onuncu toplantısı için Kiev'e gideceklerini belirten Erdoğan, bugünün aynı zamanda Ukrayna ile tesis edilen diplomatik ilişkilerin 30'uncu yıl dönümü olduğunu, bu ziyaretin ayrı bir anlam ve önem taşıdığını söyledi.
Zelenskiy ile ikili görüşmenin ardından konsey toplantısına başkanlık edeceklerini ifade eden Erdoğan, "Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi tüm boyutları ile gözden geçireceğiz. Ortak gündemimizde yer alan önemli bölgesel ve uluslararası konularda da fikir teatisinde bulunacağız. Muhtelif alanlarda anlaşmalara imza atarak ilişkilerimizin ahdi zeminini daha da güçlendireceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin Ukrayna ile ilişkilerinde son yıllarda özellikle ticaret, yatırımlar, turizm ve savunma sanayi gibi alanlarda ciddi mesafeler kat edildiğini dile getiren Erdoğan, salgına rağmen geçen sene Ukrayna'dan gelen 2 milyondan fazla ziyaretçinin Türkiye'de misafir edildiğini ve yeni bir rekora imza atıldığını belirtti.
İkili ticaret hacminin de 2020'ye kıyasla yaklaşık yüzde 60 artarak 7,5 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Erdoğan, 10 milyar dolarlık hedefe varma yolunda kararlı adımlarla ilerlediklerini, ziyaret vesilesiyle imzalanacak serbest ticaret anlaşmasıyla bu hedefe kısa zamanda ulaşılacağına inandığını belirtti.
"KİEV'DEKİ TEMASLARIMIZ UKRAYNA İLE İLİŞKİLERİMİZİN GÜÇLENMESİNE KATKIDA BULUNACAK"
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ukrayna'nın karşı karşıya kaldığı meydan okumaları ve bölgede yaşanan gerilimi yakından takip ediyoruz. Stratejik ortağımız ve komşumuz Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediğimizi her platformda dile getiriyoruz. Biz de bir Karadeniz ülkesi olarak bölgede barışı hakim kılmak ve tüm tarafları itidalli olmaya ve diyaloğa davet ediyoruz.
İhtilafın barışçı yöntemlerle ve uluslararası hukuk temelinde çözülmesi gerektiği aşikardır. Bölgemizde barış ve güven ortamının tesisi amacıyla üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu, bu vesileyle bir kez daha vurguluyorum.
Ukrayna ile ilişkilerimizin ana unsurlarından olan Kırım Tatarları başta olmak üzere soydaşlarımızın durumuna özel ihtimam gösteriyorum. Kiev'de yapacağımız görüşmelerin gündeminde her zamanki gibi bu konu da üst sıralarda yer alacaktır. Kiev'deki temaslarımızın Ukrayna ile ilişkilerimizin güçlenmesine önemli katkılarda bulunacağını da inanıyorum."
Erdoğan, görüşmelerin Türkiye ve bölge için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Üç ayların ilk cuma gecesi olan Regaip Kandili'nin de bugün idrak edileceğini hatırlatan Erdoğan, bu bereketli günlerin millete, İslam alemine ve tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini diledi.
"Türkiye'nin Ukrayna ziyaretinde dünyaya hangi mesajlar verilecek? Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye ziyareti tarihi netleşti mi?" soruları üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Bugün Sayın Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile görüşmemizi yapacağız, ardından da Çin ziyaretinden sonra Sayın Putin Türkiye ziyaretini gerçekleştireceğinin bilgisini bizlere vermişti. Bu iki ziyareti yapmadan, onlarla bu görüşmeleri gerçekleştirmeden, hangi taşı nereye koyacağımızı düşünmek doğru olmaz. Ama bu görüşmeleri yaptıktan sonra neyi nereye oturtacağımızı ve bu bölgenin önemli bir ülkesi olarak Rusya ile Ukrayna arasındaki olumsuz gelişmeleri görmek, yaşamak bizler için doğru bir gelişme değil."
Başkan Erdoğan, iki ülke arasındaki sıkıntılı dönemin başarıyla atlatılmasını dileyerek, "Zira, bu ülkelerin temsilcileri 'Ukrayna için bir işgal söz konusu değildir', 'savaştan yana değiliz' buna benzer ifadeleri kullanıyorlar. Biz de zaten benzer şeyleri söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz." diye konuştu.
"İŞİN OLUMLU ŞEKİLDE GELİŞMESİ HALİNDE KATAR İLE BURADAKİ DESTEĞİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Başkan Erdoğan, "Kabil Havalimanı'nın güvenliği konusunda Türkiye-Katar anlaştı. Süreçte son durum nedir?" sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Şu anda Taliban'ın kendi içerisinde bir yeknesaklığı yok. Maalesef nerede, neyi, nasıl ifade edeceklerini, bu konuda ne gibi bir tavır takınacaklarını belirlemiş değiller. Bu son gelişmede malum, Kabil Havalimanı'na bir 777 uçağının inmesi ve bu uçağın içerisinde de maalesef Taliban'ın kabul etmeyeceği şekilde birçok yolcu bulunması bu süreci biraz olumsuz etkiledi. Biz bu işin olumlu şekilde gelişmesi halinde Katar ile buradaki desteğimizi sürdüreceğiz. Kabil Havalimanı'nı da bu şekilde ele almak suretiyle bu süreci işletelim istiyoruz. Görüşmelerimiz iki ülke arasında devam ediyor. Temennim odur ki bunu başarıyla bitirir ve bir sonuca ulaştırırız."
"BİZİM YAKLAŞIMIMIZ AYNI ŞEKİLDE İSRAİL TARAFINDAN DA MEVCUT"
Bir gazetecinin, "İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un ziyaret tarihi netleşti mi? Ziyaret öncesinde iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için atılması muhtemel başka adımlar var mı?" sorusu üzerine Erdoğan, "Mart ayının ortalarında bu ziyaret gerçekleşecek. Bu ziyaretle beraber ikili ilişkilerimizi, geleceğe yönelik çok daha fazla bir zemine olumlu istikamette oturtmanın gayreti içerisinde olacağız. Bizim bu yaklaşımımız aynı şekilde İsrail tarafından da mevcuttur. Belki de Sayın Herzog'un gelmesinden önce onların özel temsilcilerinin bize geldiği gibi, biz de özel temsilcimizi İsrail'e göndermek suretiyle ön çalışmayı arkadaşlarımız yapacaklar. Buna göre de süreci başlatacağız." dedi.
"SAYGIYI DUYMAYANLARA DA KUSURA BAKMASINLAR BİZİM SAYGIMIZ OLMAYACAKTIR"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Dün Avrupa Konseyi'nde, Osman Kavala dosyasıyla ilgili oylama gerçekleştirildi. Dosyanın AİHM'e intikal süreci resmen başlatıldı. AİHM'den ihlal kararı gelirse Türkiye'ye yönelik yaptırım söz konusu olacak, süreci nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Özellikle Türkiye'nin başta ilk derece mahkemeleri olmak üzere açık ve net söylüyorum; bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz tanımayız. Şu anda bizim mahkemelerimizin de bu konuda vermiş olduğu bir karar var. Bu konuda AİHM ne demiş, Avrupa Konseyi bu konuda ne demiş bu da bizi çok ilgilendirmiyor. Çünkü biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını bekliyoruz, bu saygıyı duymayanlara da kusura bakmasınlar bizim saygımız olmayacaktır."
"BUGÜNE KADAR AB HEP SESSİZ KALMIŞTIR, DÜNYA SESSİZ KALMIŞTIR"
Başkan Erdoğan, "Yunanistan'ın düzensiz göçmenlere karşı uluslararası hukuka aykırı davranışları sürüyor. Türkiye bu durumu her defasında vurguluyor ama hem AB hem de dünya sessizliğini koruyor. İlerleyen dönemde bu konuda adım atılması gündemde mi?" sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Her şeyden önce 12 insanı dondurarak ölümüne seyirci kalmak yenilir yutulur bir şey değil. Yunanistan'ın bu alışılmış tavrını ilk defa yaşamıyoruz. Botları şişlenerek ölüme mahkum edilen nice insanlar oldu bugüne kadar. Botların batırılması, insanların ölüme mahkum edilmesi Yunanistan'ın insanlara yönelik alışılmış tavrının ne olduğunu göstermesi bakımından çok önemli. Maalesef Yunan medeniyetinin adeta bir göstergesiymiş gibi bir yapı var. Bu konuyla ilgili bugüne kadar Avrupa Birliği hep sessiz kalmıştır, dünya sessiz kalmıştır. Bundan önceki adetlerini değiştireceklerine ben hiç ihtimal vermiyorum. Uydurdukları Frontex var hiçbir işe yaramaz, sadece Yunanistan'a destek vermekten öte hiçbir varlıkları yok. Şimdi de işte 12 insanı donmak suretiyle ölümlerine seyirci kaldılar. Bizler de bütün bunların karşısında yaptığımız çekimleri, her şeyi hangi ülkenin lideriyle görüşürsek onların önüne koyacağız ve bu mücadelemizi dünyanın gözü önünde sürdüreceğiz, çünkü insanlığın ölümüne seyirci olanlara karşı bizim de tam aksine bir vazifemizdir. Bu vazifemizi de en güzel şekliyle yerine getireceğiz. Mazlumların yanında olmayı sürdüreceğiz, bunu insani ve İslami görev olarak telakki ediyoruz.