Başkan Erdoğan canlı yayında çok önemli mesajlar verdi
Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı 3 saat 45 dakika sürdü. Toplantının ardından kameralar karşısına geçen Başkan Erdoğan canlı yayında önemli açıklamalar yaptı, müjdeler verdi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 28 Şubat 2022 19:49
- Güncelleme Tarihi: 28 Şubat 2022 20:29
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde toplandı. Kabine Toplantısı'nın en önemli gündem maddesi, Rusya Ukrayna Savaşı oldu. Ara buluculuk da dahil olmak üzere yeni atılacak adımların ele alındığı toplantıda, Rusya-Ukrayna krizinin dünya ve bölge ekonomisine etkisi de görüşüldü. Öte yandan gelen son dakika haberine göre; Kabine Toplantısı sona erdi. Balkan Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulunuyor.
İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
28 Şubat darbesi tarihimizin kara sayfalarından biri olarak tarihimize kazınmıştır. Darbe şakşakçıların desteği ile ortaya çıkan 28 Şubat vakası tüm benzer olaylar gibi zaman içinde milli irade tarafından elbette tasfiye edilmiştir. Türkiye'yi köken, mezhep, meşrep, siyasi görüş, hayat biçimi gibi fay hatlarına sıkıştıran müsebbipler yargıda hesabını vermiştir. 28 Şubat sürecinde yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını düşünenlerin hesap günü gelip çattığında sergiledikleri pespayelik ibreti alemdir.
Daha sonra 27 Nisan, 15 Temmuz darbe girişiminin de milli irade tarafından adeta cevaplandırılarak adeta boğulmuş olması ülkemizde bir devrin kapandığının işaretidir. TSK artık darbe, cunta, bildiriyle değil sınırlarımızı korumadaki, sınır ötesi harekatlarındaki güçlü duruşu, başarıları ve etkisiyle gündem olmaktadır.
Ülkemizin son 1 asrında milli mücadele ve Kıbrıs Barış Harekatı sonrasındaki en büyük başarılar bu dönemde elde edilmiştir. Suriye'de, Libya'da, Karabağ ve işgal altındaki toprakları için mücadele eden Azerbaycan'ın yanında yer almamız ülkemizin ve TSK'nın tarihine altın harflerle geçen zaferlerdir.
Ordusu, devletinin ve milletinin emrinde olmayanların kendi içinde birlik, beraberliğini sağlayamayanların sonuçta hem istiklallerini hem geleceklerini kaybettikleri dönemde Türkiye siyasi, ekonomik, diplomatik olarak yükselen bir güç sıfatıyla dünyadaki yerini almıştır. Temennimiz darbe ve darbe girişimlerin siyasi ve sosyal ayağını teşkil eden kesimlerin aynı yerli, milli, sivil, vizyoner yaklaşıma kavuşmalarıdır. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, sonrasında yaşadıklarımız bu kesimlerin henüz demokratik olgunluğa ulaşamadıklarını ortaya koymuştur. İnsanlarımızın inancı ve değerleriyle mücadelesini aksi yöndeki tüm iddialar, beyan ve şovlarına rağmen bilinç altlarında hala sürdürenler var. Ellerine fırsat geçtiğinde neler yapabileceklerine ilişkin birçok emareye sıkça rastlıyoruz.
Her platformda 'Dünya 5'ten büyüktür', 'Daha adil bir dünya mümkün' diyerek bahsettiğimiz küresel çarpıklık her yerde yüzünü gösteriyor. Türkiye bölgesinde barışı huzuru, esenliği isteyen bir ülkedir. Bu tavrımızı her yerde her hadisede gösterdik.
"UKRAYNA VE RUSYA'YA DİYALOG ÇAĞRISINDA BULUNDUK"
Dünyanın bir süredir köklü değişim sürecinden geçtiğini her fırsatta tekrar ediyoruz. Bu sistemin temelini oluşturan 1. ve 2. Dünya savaşı hak arama değil, paylaşım mücadeleleriydi. Biz bu mücadelede masadaki değil menülerdeki ülkelerden biriydik. Zaten sancılı olan bu sistem, soğuk savaşın sona ermesinin ardından iyice dengesizleşmiştir. Küresel yönetim sistemindeki çarpıklık yaşanan her Hadise ile özellikle kendini yeniden gösteriyor. Kendi güvenlikleri ve refahları dışında hiçbir şeyi önemsemeyen ülkelere, süslü kavramlar arkasına sakladıkları çirkin yüzleri artık ortaya çıkmaktadır.
Son olarak Ukrayna'da yaşanan gelişmeler bu gerçeği göstermiştir. Öncelikle şu hususun altını çizmek isterim. Türkiye bölgesinde barışı huzuru isteyen bir ülkedir. Bu tavrımızı her yerde gösterdik. Karadeniz'in kuzeyinde de Ukrayna ve Rusya'ya aralarındaki sorunu diyalog yoluyla çözmesi telkininde bulunduk. Yine bu süreçte barış ve istikrarın temini için çok yönlü diplomasimizi devreye soktuk. Böyle bir tablonun ortaya çıkmasından dolayı gerçekten üzgünüz. NATO başta olmak üzere her platformda ülkemizin meseleye bakışını ifade etmeye devam ediyoruz.
"5 BİN VATANDAŞIMIZ UKRAYNA TOPRAKLARINDAN AYRILDI"
Ukrayna'daki 20 bin vatandaşımıza kayıtlı iletişim numaralarını arayarak ikazımızı yaptık. Bununla da kalmadık. Bölgede bulunan vatandaşlarımızın ülkeden ayrılması yönünde çağrıda bulunduk. Hava trafiğinin kapanması üzerine, çatışmanın ertesi gününden itibaren otobüslerle tahliye işlemini başlattık. Tahliye talebinde bulunan dost ve kardeş ülke vatandaşlarına da desteğimizi vermeye devam ediyoruz. Bugüne kadar 5 bin vatandaşımız Ukrayna topraklarından ayrılarak ülkemize ve diğer ülkere geçmiştir. Çeşitli kanallardan tahliye işlemini sürdüreceğiz.
"RUSYA'NIN SALDIRISINI KABUL EDİLEMEZ GÖRÜYORUZ"
Montrö Sözleşmesinin ülkemize verdiği yetkiyi, krizin önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız. Biz, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı göstermesinden yanındayız. Rusya'nın saldırısını kabul edilemez görüyor, Ukrayna halkının verdiği mücadeleyi takdir ediyoruz. Bu süreçte bizim için önemli olan kendi duruşumuzdur. Türkiye BM, NATO AB başta olmak üzere, içinde yer aldığı kurumlarda sorumluluklarını bugüne kadar yerine getirmiştir, getirmeye de devam edecektir. Ne Ukrayna'dan ne Rusya'dan vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz. Maruz kaldığımız çifte standarda rağmen ekonomik, askeri ittifakımızdan vazgeçmiyoruz.
Afrika'dan Güney Amerika'ya ilişkilerimizi sıkı tutuyor, bizden yardım isteyen hiçbir toplumu ve devleti yüzüstü bırakmıyoruz. Yalanla ve iftira ile belki günlük siyaset yürütülebilir ama Türkiye'nin yüksek çıkarları savunulamaz, geliştirilemez. Milletimizin ihtiyacı ülkemizin istikametini 1990'lara değil, 2053'lere çevirecek liderlerdir, yönetimlerdir. Ülkemizin son dönemdeki sınamaları gibi Karadeniz'deki krizi de selametle atlatacağından kimsenin şüphesi olmasın. Başlattığımız ekonomik dönüşümün, kur ve döviz üzerinde açtığı ekonomik etkiye rağmen inşa ettiğimiz kendi modelimizi uygulamaya devam ediyoruz. Ülkemizde, Gezi olaylarında beri yaşanan hiçbir hadisenin doğal dinamik olmadığı, Türkiye'nin önünü kesme amacı taşımadığı inkar edilemez.
"BEDELLER ÖDEDİK AMA HER ENGELİ AŞTIK"
Bedeller ödedik, kayıplar verdik. Canımız acıdı ama hamd olsun asla yere kapaklanmadık. Asla hedeflerimizden şaşmadık. Asla duruşumuzu bozmadık. Her engeli aştık, her saldırıyı püskürttük, her projemizi hayata geçirdik. Ülke ve milletçe biraz daha sabra ihtiyacımız var. Yılın tamamını büyüme ile kapattık. G20 ve OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını elde eden ülke biz olduk. İşsizlik oranını 11,3'e gerilettik. Enflasyon sorununu süratle çözmekte kararlıyız. Yaz aylarıyla birlikte önemli ölçüde enflasyon sorununu da kontrol altına almış olacağız.
ELEKTRİK TARİFELERİNDE YENİ DÜZENLEME
Öte yandan son Kabine toplantımızda kamuoyuna duyurduğumuz elektrik tarifelerinde yeni düzenlemede, meskenlerde tarım da kullanılan elektrik KDV'si %18'den %8'e düşürüldü. Düzenlemeyle, mesken abonelerinin yıllık 7 milyar TL daha az ödemesi temin edilmektedir.
BURS ÜCRETLERİ
Öğrencilere ve araştırmacılara TÜBİTAK'dan sağladığımız burslarda ciddi iyileştirmeler yapıyoruz. Lisans öğrencisi bursu bin 250 liraya çıkarıyoruz. Aynı şekilde başarı performanslarına göre yüksek lisans öğrencileri 3 bin il4,250 doktora, 5 bin 500 -7500 arası, doktora sonrası araştırmalarda, 7,500 -10 bin arasında aylık burs alabileceklerdir.
Stajyer araştırma burs programını uygulamaya almıştık. STAR programını yeniden açıyoruz. Bugün almaya başlayacağımız çağrı ile 2300 öğrencimizi destekleyeceğiz.