15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün başındaki eski Emniyet Müdürü Kudret Dikmen'in de yargılandığı davada ayrıntılar netleşti.
DOSYALAR BİRLEŞTİRİLDİ
FETÖ Borsası davası da olarak bilinen İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki son duruşmada mahkeme heyeti birçok dosyayı birleştirirken isimler hakkında farklı cezalar istendi. Kamuoyunda "Serkan Kurtuluş" davası olarak bilinen Organize Suç Örgütü davasına da adı karışan Dikmen'in durumu mahkeme tarafından kayıtlara ayrıntılı olarak geçirildi.
Mahkeme Savcısı İsmail Lale'nin mütalaasında, Dikmen için, "adli görevi bulunmaması nedeniyle eylemlerinin görev nedeniyle gerçekleştirilmediği, sadece makamını bir başka değişle ünvanını kullanarak suç örgütü hiyerarşisine girmeden örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçu işlediği vurgulandı. Gözaltı listesini göndererek 'soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği' ifade edilirken makamında görev gereği herhangi bir yetkisi olmamasına rağmen FETÖ şüpheli Tamer Kömürgöz ile görüşüp Suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş'un bu şahıstan haksız menfaat temin etmeye yönelik eylemine iştirak ettiği vurgulandı.
Dikmen'in bu eylemi nedeniyle 'nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs' suçu işlediği, aynı zamanda hakkında gözaltı kararı bulunan Tamer Kömürgöz hakkında işlem yapmayarak 'suçluyu kayırma' yine İrfan Görkemli'nin kaçırılması olayına yardım eden sıfatıyla katkı sunduğu ve gerçekleşen 'kişiyi nitelikli hürriyetinden yoksun kılma, nitelikle yağma" suçlarına iştirak ettiği dile getirildi.
ADRES TESPİTİ DE YAPMIŞ
SAVCILIK mütalaasında Serkan Kurtuluş'un yurt dışına çıkarılması olayında ise üzerine atılı 'suçluyu kayırma' dosyada mevcut mali raporlardan anlaşılacağı üzere 3628 sayılı yasanını 13. Maddesinde tanımlanan 'haksız mal edinme' eylemlerini gerçekleştirdiği anlatıldı. Dikmen'in ev hapsindeyken öldürülen AK Parti İzmir eski İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş'un talebiyle o dönem Sevda Camgöz isimli kişinin kimlik ve cep telefonu bilgilerinden adresinin tespitini yapması eylemi nedeniyle de 'kişisel verilerin hukuka aykırı verilmesi' en nihayetinde de tüm bu eylemeleri ile 'görevini kötüye kullanma" suçlarını işlediğine kanaat getirildi. Savcılık Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerini sıralarken Dikmen hakkında 36 yıldan 97 yıla kadar hapis cezası istedi