Hain FETÖ’cüler onları hesaba katmadı
Darbe girişiminde Başkan Erdoğan önderliğinde Türk milleti büyük bir zafere imza attı. O gece şehit olanların yanı sıra, çok sayıda kilit rol oynayan isimsiz kahraman da vardı. İşte hain FETÖ’cülerin hesaplarını alt üst eden o kahramanlardan bazıları...
- Gündem
- Giriş Tarihi: 14 Temmuz 2022
FETÖ'nün darbe girişimini gerçekleştirdiği 15 Temmuz 2016'daki karanlık geceyi aydınlığa dönüştüren çok sayıda isimsiz kahraman var. O gece şehit düşen 251 kahraman ve yaralanan on binlerce gazimizin yanı sıra, bir de bu hain darbe girişiminin önlenmesinde hayatlarını hiçe sayarak çok kilit rol oynayan isimsiz kahramanlar var.
Yeni Asır, darbe gecesi Ankara Özel Kuvvetler Komutanlığı'na silah ve mühimmat götüren gizli kahramana ulaştı. Güvenlik açısından ismini paylaşmadığımız gizli kahraman A.A, o gece yaptıklarını gözleri dolarak anlattı.
MÜCADELENİN SEYRİ DEĞİŞTİ
Emekli MİT görevlisi olan A.A, siyah BMW marka bir araçla MİT deposundan aldığı 19 otomatik silah ve 6 bin mermiyi Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki arkadaşı olan bir albaya teslim ettiğini söyledi.
O anı kafasının içinde tekrar tekrar yaşadığını belirten A.A, "Özel Kuvvetler Komutanlığı Ankara ve Türkiye için önemli bir karargahtır. Birlikte görev yaptığım bir silah arkadaşım, o gece benden yardım istedi. Ben de hemen bizim MİT depolarından bir cefakar milleyetçi vatansever komşumla birlikte 6 bin mermi ve 19 otomatik silah yükleyip oraya ulaştırdık. Bir kaç özel nokta ve güzergahta hainler yol kesmişti, ara sokak ve değişik caddelerden ters yönlerden giderek oraya ulaşmayı başardık. Mühimmatları Özel Kuvvetler'den yardım isteyen albaya ulaştırdık. Bu sayede Özel Kuvvetler binasının düşmesine engel olduk. Bu da o gecenin önemli bir direnme hareketlerinden biri olarak kayıtlara geçti" dedi.
Emekli MİT görevlisi A.A, "O kahramanlar yaklaşık 6 bin mermi ve 19 otomatik silahla önemli bir başarıya imza atarak darbe girişimiyle mücadelenin ile seyrini değiştirdiler" ifadelerini kullandı.
ASKERLERİN ANKARA'YA GİTMESİNİ ENGELLEDİLER
15 Temmuz gecesi Denizli ve Aydın'dan 580 askeri personel, darbeciler tarafından Çardak Havaalanı'nı kullanarak Ankara'ya götürülmek istendi. Bu sırada havalimanına giden konvoyun önü vatandaşlarca kapatıldı. Askeri araçların önüne geçerek geçişleri engellemeye çalışanların arasında 2 çocuk annesi Elif Dağdelen de yer aldı. Dağdelen, askeri aracın kapısını açarak içeriye girdi ve direksiyon başındaki askerle mücadele etti.
'AĞLADIKLARINI GÖRDÜM'
DİĞER vatandaşların da desteğe gelmesiyle birlikte araç, darbecilerin kontrolünden çıktı. Çocuklarıyla havalimanı önünde sabaha kadar bekleyen Dağdelen, gecenin kadın kahramanlarından biri oldu. ELİF Dağdelen, kendisini vatanı için ölmeye hazır bir asker gibi gördüğünü belirterek, "Allah'a şükürler olsun, hainlere fırsat vermedik, vermeyeceğiz de. Bu vatan bizim. Bizim imanımız olduğu sürece de bu vatanı hiç kimselere bırakmayacağımızı söylüyorum" dedi.
O geceyi anlatan Dağdelen, "Şunu anladım ki insan devleşiyor. Ben askeri araca korkusuzca çıktım. Kapıyı açtım, hemen anahtarı çektim ve 'Siz kimsiniz, kime hizmet ediyorsunuz?' dedim. Bazı askerlerin ağladığını gördüm. Ondan sonra sabaha kadar bütün halk geldi. Arkadaşlarla toplandık ve kol kola girdik. Havalimanındaki askerlere silahlarını bırakmasını söyledik. Orada komutanla da tartışmaya girdik. Hainlere hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz" diye konuştu.
3 YAŞINDAKİ OĞLUNU BIRAKIP GÖREVE GİTTİ
DARBE girişimi gecesi FETÖ'nün bombaladığı Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda şehit düşen 7 kadın polisten biri olan Demet Sezen'in annesi Zeynep Köşker, o geceyi anlattı. Darbe girişiminin yaşandığı gün nöbetçi olan 31 yaşındaki 1 çocuk annesi Demet Sezen, nöbeti bittikten sonra oğlu ve eşiyle birlikte evine gitti. Akşam bir grup hain tarafından darbe girişimi olduğunu öğrenen Sezen, 3 yaşındaki oğlunu kendisi gibi polis olan eşine emanet edip çağrılmayı beklemeden göreve gitti.
'HEP ŞEHİT OLMAK İSTİYORDU'
ÖZEL Harekat Daire Başkanlığı İnsan Kaynakları Şubesi Sosyal Hizmetler Bürosu'nda çalışan Sezen, şehit ailelerine ulaşmakla görevliydi. Şehit haberlerinden çok etkilenen ve sık sık şehit olmak istediğini dile getiren Sezen, şehit annelerine, eşlerine yalnızca haber vermekle kalmıyordu onlarla yakından ilgileniyordu. Başkanlığa atılan ikinci bombada şehit düşen Sezen'in annesi Zeynep Köşker, "Ciğer acısı çok zormuş. Anne ayrı, baba ayrı, eş ayrı, kardeş ayrı ama ciğer acısı ondan da ağırmış. Yavrumu kaybedince sağlığımı da kaybettim. Polislerimiz şehit oldu dediklerinde yer ayağımın altından kaydı. Oğlum da Hakkari Yüksekova'da görevdeydi. O duymuş kardeşinin şehit olduğunu. Benim ciğerimi yakanların da ciğeri yansın" ifadelerini kullandı.
'O GÜN VAROLUŞ MÜCADELESİNİ BİZ KAZANDIK'
HAİN darbe girişimi döneminde Erzurum'da astsubay olarak görev yapan Yılmaz Lale, o gece bir yakınını ziyaret için bulunduğu Ankara'da darbecilere karşı sokağa çıktı. Lale, Genelkurmay Başkanlığı önünde zırhlı personel taşıyıcıdan açılan ateş sonucu vücuduna aldığı şarapnel parçasıyla yaralandı. Gazilik beratı alan Lale, emekli olduktan sonra İzmir'in Menderes ilçesine yerleşti. 15 Temmuz akşamı Türk milletinin büyük bir destan yazdığını belirten Lale, "Devletin organlarının hep uyanık olması gerekiyor, vatandaş olarak bizlerin de uyanık olması gerekiyor" dedi.
O gün Ankara'da ve Türkiye'nin her yerinde varoluş mücadelesi verildiğini anlatan Gazi Yılmaz Lale, "Bunu kazandık. 15 Temmuz'u gerçekten iyi anlamamız, kavramamız gerekiyor. 15 Temmuz yalnızca bir tarih olarak kalmamalı. 15 Temmuz bilinci yalnızca bir kalkışmaya yönelik verilen bir mücadele değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilelebet bu topraklarda var oluş mücadelesi. Artık darbeler dönemi, önceden olduğu gibi kolay olmayacak. Her bir darbenin darbe girişiminin karşısında mutlaka bir halk gücü görecekler" ifadelerini kullandı.
FATİH ŞENDİL/ SEBAHATTİN ALP