Başkan Erdoğan: Adalet sistemini suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmeyiz

Son dakika haberi... Başkan Recep Tayyip Erdoğan 2022-2023 Adli Yıl Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında "Adalet sistemini suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek istiyorlar" ifadelerini kullanırken, "Karşımıza çıkan kim olursa olsun böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz." dedi.

Son dakika haberi... Başkan Recep Tayyip Erdoğan 2022-2023 Adli Yıl Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, konuşmasında ''Bugün inşa ettiğimiz eserlerin gelecek kuşaklar için aynı manayı taşıyacağına inanıyorum. Geride bıraktığımız 20 yılda, ülkemizin hukuk devleti vasfını güçlendirmek için önemli reformlara imza attık. Ülkemizdeki anayasaların neredeyse tamamının olağanüstü dönemlerin ürünü olması, eskiden bu yana dile getirdiğimiz bir sıkıntıdır. Kişisel verilerin korunmasını ve bilgi edinmeyi anayasal bir hak olarak düzenleyip güvence altına aldık. TCK, CMK ve infaz kanununu yenileyerek yeni bir ceza sistemi oluşturduk. Sivil yargı- Askeri yargı ayrımını ortadan kaldırarak yargıda birliği tesis ettik. AİHM kararlarında adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir'' ifadelerini kullandı.

Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Türkiye, anayasasında da belirtildiği şekilde, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Anayasamızda tadat edilen devletimizin diğer vasıflarının ortak paydası mahiyetindeki hukuk devleti ifadesi tarihi kökenleri de olan çok önemli bir vurgudur. İnsanlık tarihindeki mücadelelerin merkezinde hep bu arayış yer alıyor. Biz de geride bıraktığımız 20 yılda ülkemizin hukuk devleti vasfını güçlendirmek için önemli reformlara imza attık. Reformlarımızın en önemli unsurlarını insan hak ve hürriyetleri, kadın hakları, çocuk hakları, adalet sistemimizin geliştirilmesi gibi başlıklar oluşturmuştur. Esasen ülkemizdeki anayasaların neredeyse tamamının olağanüstü dönemlerin ürünü olması eskiden beri dile getirdiğimiz bir sıkıntımızdır.

Halihazırdaki anayasamız da 1980 darbesinin ardından hazırlanıp yürürlüğe girmiştir. Her ne kadar 1982 anayasasında hem bizden önceki hükümetler hem biz çok sayıda köklü değişiklikler yapsak da sonuçta elimizdeki malzemenin darbe ürünü olduğu gerçeğinden kurtulamıyoruz. Bunun için hükümetlerimiz döneminde çeşitli defalar siyasi partilere yeni anayasa hazırlama çağrısı yaptık. Kimi zaman bu doğrultuda Meclis bünyesinde zayıf da olsa bazı adımlar atılmıştır. Meclis'teki bu çabamızdan diğer siyasi partilerle uzlaşma sağlayamadığımız için sonuç alamadık. Buna rağmen gayretlerimizi sürdürdük.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra da yeni bir adım attık. Geçtiğimiz yıl bir kez daha siyasi partilere ülkemizi yeni bir anayasaya kavuşturma çağrısında bulunduk. Biz de kendi çalışmalarımızı yaptık. Müzakereye esas olan bir taslak hazırladık. Ancak maalesef bu çağrımız da karşılıksız kaldı. Diğer partilerden herhangi bir somut anayasa taslağı teklifi alamadık. Netice itibarıyla insan haklarına dayanan, hukukun üstünlüğünü esas alan sivil, demokratik ve özgürlükçü yeni bir anayasayı ülkemize henüz kazandıramadık. Ama umudumuzu da kaybetmedik, kaybetmiyoruz. İnşallah siyasetin iklimi böyle bir adıma uygun hale geldiğinde yeni anayasa çalışmasını tekrar başlatabileceğimizi ümit ediyoruz.

Mevcut anayasamızda yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar geçen 40 yıl içinde yapılan değişiklikleri de önemli görüyoruz. Bu çerçevede kendi hükümetlerimiz döneminde hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi konusunda yapılan reform mahiyetindeki düzenlemelerden bazılarını paylaşmak istiyorum.

Temel hak ve özgürlüklere ilişkin anlaşmaları iç hukukumuzun bir parçası haline getirdik. İdarenin işleyişiyle ilgili şikayetleri incelemek için Kamu Denetçiliği Kurumu'nu kurduk. Kişisel verilerin korunmasını ve bilgi edinmeyi anayasal bir hak olarak düzenleyerek güvence altına aldık. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nu oluşturarak insan haklarının daha etkin korunmasını sağladık. Sivil yargı, askeri yargı ayrımını kaldırarak yargıda birliği temin ve tesis ettik.

Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun hem çoğulcu kaynaktan seçilmesini hem de üyelerinin önemli bir bölümünün meclis tarafından belirlenmesini sağlayarak kurulun demokratik meşruiyetini artırdık. Ulusal Yargı Ağı Projesi'ni (UYAP) hayata geçirerek teknolojik ve bilimsel gelişmeleri yargının hizmetine sunduk. Uzlaştırmacılık ve arabuluculuk sistemlerini kurarak taraflara kolaylık getiren alternatif çözüm yollarını uygulamaya koyduk. İkinci derece yargılama yapan istinafı ülkemize kazandırdık.

Türk Ceza Kanunu'nu, Ceza Muhakemesi Kanunu'nu ve İnfaz Kanunu'nu yenileyerek yeni bir ceza adaleti sistemi oluşturduk.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu başta olmak üzere hukuk alanındaki temel kanunları yeniledik ve önemli değişiklikler yaptık. Hakim ve savcı adaylığını kaldırarak, yerine yargı mensuplarının daha iyi yetişmelerini sağlayacak hakim ve savcı yardımcılığı müessesesini kurduk.

Adalet sisteminin altyapısında da büyük bir değişime imza attık. Geçtiğimiz 20 yılda 277 adalet hizmet binası inşa ederek kapalı alan miktarını 569 bin metrekareden 6 milyon metrekareye çıkararak yargı hizmetlerinin işin mehabetine uygun mekanlarda verilmesini sağladık. Yüksek mahkemelerimizin tamamının binalarını verilen hizmetin niteliğine uygun düşecek şekilde yeniledik. Yakında ihalesi yapılacak yeni Ankara Adalet Sarayı'nın da şimdiden şehrimize ve yargı camiamıza hayırlı olmasını diliyorum.

"GÜNDEMİMİZİN BAŞINDA AVUKATLARIN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ VAR"

Önümüzdeki dönem adalet sisteminde iyileştirme yapacağız. Gündemimizin başında avukatların sorunlarının çözümü var. Avukatlık Kanununu yenilemek istiyoruz.

Hukuk sigortası olarak anılan ve değişik ülkelerde uygulaması bulunan 'hukuki himaye sigortası'nı Türkiye'ye de kazandırmayı planlıyoruz.

"BÖYLE BİR REZİLLİĞE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Birileri, ülkemizin adalet sistemini, suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek için uğraşıyor. Böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, karanlık mihrakların güdümünde istikamet çizilen bir ülke olmadığını herkes görecek, kabul edecek.

"AİHM, KARARLARINDA ADİL DEĞİLDİR"

AİHM, kararlarında adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir ama öbür tarafta Fransa, Almanya olunca maalesef ters kararlar verir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.