Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin daha adil bir küresel düzenin tesisi için öncülük yaptığını belirterek, "Bugün ve gelecek için daha adil bir dünya kuramayan bir sistemin değişmemesi için ısrar etmeyi, insanlığa karşı işlenen bir suça ortaklık olarak değerlendiriyoruz" dedi. Başkan Erdoğan'ın ABD ziyareti kapsamında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nca "BM Reformu: Uluslararası İş Birliğine Yeni Bir Yaklaşım" kitabı hazırlandı.
GELECEK İÇİN YAŞANABİLİR DÜNYA
Başkan Erdoğan, kitabın takdim yazısında, bugünün dünyasında herhangi bir noktada yaşanan sorunların çok hızlı bir şekilde tüm insanlığın etkilendiği sonuçlar doğurabildiğine dikkati çekerek iklim değişikliği, küresel ısınma, kıtlık, susuzluk, düzensiz göç hareketleri ve terörizm gibi problemlerin tüm dünyada barış ve istikrarı ciddi anlamda tehdit ettiğini belirtti. Küresel meselelere adaletli ve gerçekçi bir yaklaşım ve iş birliği içinde küresel çözümler üretmek gerektiğini vurgulayan Erdoğan, sadece gelişmiş ülkeleri koruyan ve onlara imtiyaz tanıyan mevcut uluslararası sistemde, özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinin veto yetkisini kendi çıkarları için kullanması nedeniyle dezavantajlı ülkelerin adaletsiz küresel yapının omuzlarına yüklediği haksız bir bedelin altında ezildiğini ifade etti. Erdoğan, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için tüm dünyanın, dezavantajlı bölgelere karşı gözlerini kör, kulaklarını sağır bırakmaması, adaleti sağlamak amacıyla gönüllü bir iş birliği ile koordineli şekilde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
BM YENİDEN YAPILANDIRILMALI
Bu sebeple dünyada barışı korumak ve güvenliği sağlamak için en önemli kuruluş olan Birleşmiş Milletler'in tüm insanlığı önceleyen ve güçlünün haklı değil, haklının güçlü olduğu bir sistemi hayata geçirmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sadece beş daimi üyenin önceliklerini dikkate alarak hareket eden bir BM Güvenlik Konseyi'nin çatışmaları önleyerek barış, istikrar ve güvenliği tesis etmesi mümkün değildir. Bugün ve gelecek için daha adil bir dünya kuramayan bir sistemin değişmemesi için ısrar etmeyi, insanlığa karşı işlenen bir suça ortaklık olarak değerlendiriyoruz. Türkiye, Birleşmiş Milletler'in misyonunu layıkıyla yerine getirebilmesi; günümüz şartlarına, tehditlerine, güvenlik endişelerine ve ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için köklü bir reforma ihtiyaç duyulduğunu defaatle ve yüksek sesle dile getirmektedir. BM'nin yeniden yapılandırılması için her platformda uluslararası toplumla paylaştığımız 'Dünya beşten büyüktür' ve 'Daha adil bir dünya mümkün' söylemi ekseninde ilan ettiğimiz ilkeler, sadece bizim değil, BM çatısı altındaki ülkelerin de artık çok büyük bir
kısmının hissiyatı haline gelmiştir."
"HEDEF ŞANGHAY BEŞLİSİ'NE ÜYE OLMAK"
BAŞKAN Erdoğan, Şanghay İşbirliği Zirvesi'ne ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Biz Şanghay Beşlisi içerisinde üye konumunda değiliz. Biz şu anda buraya ev sahibi Özbekistan'ın davetiyle özel konuk olarak katıldık. Şimdi bundan sonraki süreç ise bu işin en ileri kademesine doğru atılacak bir adımdır. Bu adım da tabii önümüzdeki dönemin ev sahibi olacak Hindistan'daki görüşmelerde belki gündeme daha ileri seviyede gelecek. Üye olmak-olmamak hepsi ayrı ama bizim bu ülkelerle olan münasebetlerimiz, bu atılan adımla çok daha farklı bir konuma taşınmış olacaktır" dedi. Erdoğan, "Kastettiğiniz üye olmak mı?" sorusuna "Tabii. Hedef o" yanıtını verdi.
İDAMLARININ 61'İNCİ YILDÖNÜMÜNDE MENDERES, ZORLU VE POLATKAN'I ANDI ONLARIN HATIRALARI MİLLETİN KALBİNİN BAŞ KÖŞESİNDE
BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan, merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin 61. yılı dolayısıyla İstanbul Valiliği'nce Topkapı Anıt Mezar'da düzenlenen anma programına mesaj gönderdi. Erdoğan, mesajında Cumhuriyet ve demokrasi tarihinin kara günlerinden 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından 16 ve 17 Eylül 1961'de haksız, hukuksuz, vicdansız bir şekilde idam edilen Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı rahmetle, tazimle yad etti.
MİLLETİN KENDİSİNE DARBE
Demokrat Parti'nin "Yeter, söz milletindir" diyerek başlattığı hareketin, Türkiye'de sadece çok partili siyasi hayatın ve demokrasinin değil, aynı zamanda her alanda başlayan büyük bir kalkınma hamlesinin de sembolü olduğunu belirten Erdoğan, "Milli iradenin, ülkenin ve milletin istikametini belirleme gücünden rahatsız olanlar, rahmetli Menderes'in nezdinde milletin bizatihi kendisine darbe yapmışlardır" dedi.
DARBECİLER ÖFKEYLE ANILIYOR
Erdoğan, şehadetlerinin ardından geçen 61 yıllık süreye rağmen merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının hatıralarının milletin kalbinin başköşesinde tüm canlılığıyla yaşamayı sürdürdüğünü belirterek, "Buna karşılık darbecilerin ve onlara cesaret verenlerin isimleri ya tümden unutulmuştur ya da hak ettikleri şekilde öfkeyle anılmaktadır" ifadesini kullandı.