Yunanistan haddini aştı

Ege'de görev uçuşu icra eden Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait İHA'lar, Yunanistan'a ait iki çıkarma gemisinin Midilli ve Sisam'a seyir halinde olduğunu belirledi. Söz konusu gemilerin Gayri Askeri Statüdeki Adalar (GASA) arasında yer alan Midilli'ye 23, Sisam'a ise 18 taktik tekerlekli zırhlı araç sevkiyatı gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Zırhlı araçların ABD tarafından Dedeağaç Limanı'na gönderilen araçlardan olması dikkati çekti.

'BU KABUL EDİLEMEZ'
GASA'lara özellikle ABD tarafından hibe edilen silahların yerleştirilmeye çalışıldığını ifade eden güvenlik kaynakları, yapılan diyalog ve iyi komşuluk çağrılarına karşı NATO'da müttefik olan Yunanistan'ın uluslararası hukuk ve müttefiklik ruhuna aykırı bu saldırgan eylemlerini asla kabul edilemez olarak değerlendirdi. Türkiye'nin sorunların diyalog ve uluslararası hukuk kapsamında çözüme ulaşmasına yönelik çabalarının yanı sıra çözüm için bir araya gelinmesine yönelik davetlerini hatırlatan kaynaklar, "Yunanistan'ın tüm davetlere karşılık toplantılara dahi katılmaması ve bu tarz provokasyonları yapması tansiyonu kimin artırdığının, kimin uzlaşmaz, saldırgan ve hukuksuz faaliyetler içinde olduğunun açık göstergesidir" değerlendirmesinde bulundu.

Güvenlik kaynakları, 18 Eylül ve 21 Eylül'de yaşanan olayları Yunanistan'ın Türkiye'ye yakın adaları silahlandırmaya ve GASA statüsünü ihlal etmeye devam ettiğinin en açık göstergesi olarak nitelendirdi.

'GEÇMİŞTEKİ MAĞLUBİYETİN İNTİKAMINI ALMAK İSTİYORLAR'
Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, Yunanistan'ın uluslararası anlaşmaları çiğnediğini söyledi. Yunanistan'ın geçmişte uğradığı mağlubiyetin intikamını almak için girişimlerde bulunmaya devam edeceğini belirten Karataş, "ABD, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda 'benim silahlarımı kullanamazsın' diye mektup yazıyor. Şimdi kendisinin hibe ettiği silahların adalara sevkiyatına ise ses çıkarmıyor.

Yunanistan bir şekilde ABD'nin ve AB'nin desteğini onayını alarak Ege'de Doğu Akdeniz'de Kıbrıs'ta oldu bittiye gelecek fırsatları değerlendirmeye çalışıyor. ABD de bunu Türkiye'ye baskı unsuru olarak kullanıyor. Caydırıcılığı artıracak faaliyetlere devam etmemiz lazım. Yazın başında adalara turistler gitmesin diye söyledim. Türkiye'nin aldığı desteklerle şımaran Yunanistan'a turistik, askeri ve ekonomik tedbir alması gerekir. Yunanistan'ın kendini güçlü hissettiği alanda caydırıcılığımızı artırmak gerekir. Tekrar girişimlerde bulunacaklarını unutmamak lazım" diye konuştu.

'SOYER BU YUNANİSTAN SEVDASINDAN VAZGEÇSİN'
Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, yaşanan son krizde Yunanistan yerine ABD'nin konuşulması gerektiğini söyledi. ABD'nin hibe ettiği silahların Yunan adalarına yerleştirildiğini belirten Coşkun Başbuğ, Midilli'ye seferler düzenleyen ve İzmir'in kurtuluş yıldönümünü 'Barışın ikinci yüzyılı' şeklinde anarak pankartlar hazırlayıp Yunanistan'a tek bir kelime bile etmemesini eleştirerek, "Soyer, bu Yunanistan sevdasından vazgeçsin. Yunanistan halkını harekete geçirebilirsek Miçotakis buna dayanamaz. Bunun yapmanın tek yolu adalara olan turizm desteğini kesmek. Tunç Soyer, Midilli seferlerini iptal etsin. Yunan sevdasını bıraksın. Soyer'den bu konuda duyarlılık bekliyoruz" dedi. Türkiye'nin tuzağa çekilmeye çalışıldığını da belirten Başbuğ, "Türkiye burada tuzağa düşmezse Yunanistan'ın yeni kozu 12 mil olacak. Bunun karşısında da üç maymunu oynayan bir Avrupa ile karşıyayız. Burada amaç Türkiye'yi tuzağa çekmek. Uluslararası anlaşmalarda 'Adalarda kolluk gücü hariç hiçbir şey bulundurulamaz' deniyor. Bir adada tekerlekli zırhlı araçların takviye edilmesi nerede görülmüş? Tam bir akıl tutulması diyebileceğimiz bir tiyatro oynanıyor" ifadelerini kullandı.
TOLGA TEKİN