Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Hz. Ali Camii'nde cuma namazının ardından açıklamalarda bulundu.
İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
KURAKLIKLA MÜCADELE
Büyükşehir belediyeleri barajlar yapmak suretiyle bunun önlemini alır. Tabii bunlar böyle anlık adımlar değil. Tedbirlerini bunun çok daha önceden almak gerekiyor. Biz tabii DSİ olarak ülke genelinde pek çok şehrimizde barajlar yaptık, yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Ama İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerimizde de büyükşehir belediyelerinin sorumluluğundadır, yükümlülüğündedir. Onların da buralarda barajlar yapmaları gerekir. Örneğin ben İstanbul'da büyükşehir belediye başkanıyken o kuraklığın, susuzluğun olduğu dönemlerde barajlar yaptık, 110-120 kilometre mesafeden barajlarımıza Sazlıdere'ye kadar su getirmek suretiyle o barajlarımızı güçlendirdik. Şimdi de aynı şeyin yapılması gerekiyor. Ama gördüğümüz, tespit ettiğimiz kadarıyla şu anda oranlar ciddi manada düşmüş vaziyette. Ama ülke genelinde DSİ'nin tasarrufunda olan yerlerde ise biz bu barajları yapmaya devam ediyoruz. En son yaptığımız baraj da işte Yusufeli Barajı. Niye yaptık bunu? Birçok insanın karşı çıkmasına rağmen Yusufeli Barajı'nı yaptık. Şu anda Yusufeli Barajı kısa süre içerisinde tamamen devreye girmiş olacak. Doluluk oranı ciddi manada şu anda artmış vaziyette. Kaldı ki orada gerek Borçka gerek Deriner Barajı, bizim için bu sıkıntılı anları gidermeye yönelik adımlarımızdır. Bu işin tek tedbiri barajlardır. Bunun dışında böyle ciddi bir tedbir söz konusu değil.
SEÇİM TAKVİMİ NASIL İŞLEYECEK?
Hukuk farklı bir şey. Ama bunun yanında guguk o da farklı bir şey. Dolayısıyla şu anda seçimle ilgili yetkinin kimde olduğunu bilmeyecek kadar cahillerin eline kaldık. Cumhurbaşkanının yetkileri bellidir. Şu anda Türkiye'de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dır. Ne diyor? Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle 60 gün önceden bu işin ilanını yapar ve 60 gün sonra da Yüksek Seçim Kurulu bu kronolojik yapıyı çalıştırır. Örneğin, ne zaman bunu ilan etti, Mart'ın 10'unda. Mart'ın 10'unda ilan ettiyse ondan sonra 60 gün çalışmaya başlar. 60 gün ne zaman bitiyorsa o gün seçim günüdür. Bunu da kim takip eder? Yüksek Seçim Kurulu takip eder. Şimdi bunlar tabii bu işin farkında değil. Ama 14 Mayıs'ı konuşmaya başladılar bu da hayırlı bir adımdır.
TÜRKİYE'NİN KADERİNİ İNGİLİZ DERGİSİ TAYİN EDEMEZ.
Miçotakis'in söylemleri bölgenin kaderini belirlemeye yeterli değildir. Adaların silahlandırılması gibi bir şey yoktur. Ama bunlar şu an adaları silahlandırıyor. Anlaşmalara ters adımlar atmaktadırlar. Biz vakti geldiğinde gerekli olanı söylüyoruz.