14 Mayıs'ın anlam ve önemi şudur:
1919'larda aziz vatanımızı yedi düvel işgale kalkmışlardı. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ve aziz milletimiz sayesinde İstiklal Savaşı Zaferi ile denize döküldüler. 100 yıl sonra yedi düvel, The Economist'ten Der Spiegel'e kadar uluslararası medyası ile yine Türkiyemizi kuşattılar.
Bu sefer, Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan ve aziz milletimizin İstikbal Savaşı Zaferi ile parçalandılar. Yedi düvel aziz milletimizin ferasetini, basiretini hiçe saymışlar, Başkan Erdoğan'ı hiç tanımamışlar. 15 Temmuz'da aparatları FETÖ'yü kullanıp darbeye teşebbüs etmiş, paramparça olmuşlardı.
Son umutları 14 Mayıs seçimleriydi.
3 MİLYON FARK YEDİ
Evet. Yedi düvel Recep Tayyip Erdoğan'ı yine yıkamadı. Bölücü terörle, teröristle yol yürüyene aziz milletimiz geçit vermedi. Siyasi ve ekonomik istikrar devam edecektir.
Siyasi ve ekonomik istikrarın anahtarı, başkanlık ve Meclis'in beraberliğidir.
Cumhur İttifakı TBMM'de çoğunluğu sağladı. Bu pozisyon da ikinci turda Başkan Erdoğan'ın aziz milletimiz tarafından oyunu daha da artırarak, daha sağlam bir şekilde yedi düvele meydan okumasını sağlayacaktır.
Yedi düvele birinci turda tarihi bir tokat atıldı. HDP/PKK-FETÖ desteği, The Economist'ten Der Spiegel'e kadar uluslararası medyası ile seçime giren CHP-Kemal Kılıçdaroğlu kumpanyası, Başkan Erdoğan'ın çok gerisinde kaldı. Kılıçdaroğlu 3 milyona yakın fark yedi.
YENİ DÜNYA DÜZENİ
Bu gerçekler ışığında önümüzdeki 15 gün içinde, Millet İttifakı'nın Batı bloku ve aparatlarının maskesi biraz daha düşecek. Aziz milletimizin feraseti ve basiretiyle iş tamamlanacaktır.
Aziz milletimiz Erdoğan liderliğinde Türkiye Yüzyılı'nı başlattı. 1915'lerde Birinci Dünya savaşı ile kurulan "20'nci Yüzyıl Düzeni" sona erdi.
"Yeni Dünya Düzeni" kuruluyor.
İçinde yaşadığımız süreçte 21'inci yüzyıl düzeninin mimarisi ilerliyor.
JEOPOLİTİK KIRILMALAR
Bu yeni süreci çok iyi okuyan Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı ile ülkemiz bir taraftan Büyük Türkiye yolunda yürüyecek, diğer yandan 21'inci yüzyılın özgül ağırlığı olan bölgesel güç-küresel aktör konumunu tahkim edecektir.
Dünya çok tehlikeli jeopolitik kırılmalarla karşı karşıya bulunuyor. Dünya için çok kritik olayların merkezinde Türkiye'nin jeopolitik-jeoekonomik pozisyonu var. 21'inci yüzyıl 'Yeni Dünya Düzeni'nin kuruluşunu fırsat olarak gören Türk Devlet Aklı müthiş jeopolitik- jeoekonomik hamlelerine hız verdi.
KÖŞE BAŞI TÜRKİYE
Çevremizde jeopolitik haritalar değişiyor. ABD (NATO) ile Rusya'nın Ukrayna üzerinde jeopolitik hesaplaşması Karadeniz'e ve Asya'ya evriliyor. Çin'in etrafında yeni jeopolitik haritalar şekilleniyor. Karadeniz ve Asya demek, Türkiye ve Türk Devletleri demek. Evet. Yeni Dünya Düzeni'nin köşe başında Türkiye var.
Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı, gerçekleştirdiği jeopolitik hamlelerle, Türkiye'yi köşe başı haline getirmişti.
Türkiye'nin geldiği nokta, Suriye'ye yönelik operasyonlarla, Libya ile imzalanan deniz anlaşmasıyla, Doğu Akdeniz'de Mavi Vatan stratejisiyle, Katar ve Somali'de kurulan askeri üslerle, kardeşimiz Azerbaycan'la beraber Karabağ Ermeni işgalinin sonlandırılmasıyla ilmek ilmek örülmüştü.
2023-Mayıs seçimleri sonrası Türkiye, yakın coğrafya jeopolitik haritalarına müdahale edecek siyasi ve ekonomik kalkanlarını kurma yolunda ilerleyecektir. Örneğin, Türkiye/ Azerbaycan'ın beraberce Karabağ'ı Ermeni işgalinden kurtarması, Asya jeopolitiğini çok etkiliyor. Karabağ zaferinden sonra tarihi Zengezur koridoru önündeki Ermeni engeli kaldırıldıktan sonra Türkiyemiz, kesintisiz Azerbaycan-Asya Türk devletlerine ulaşma imkanlarını geliştirecek.
İLMEK İLMEK ÖRECEK
Türk Devletler Birliği yeni bir güç olarak etkisini artıracak. Türkiye Yüzyılı'nı ilmek ilmek örme süreci başladı. Yeni Dünya mimarisinde bölgesel güç-küresel aktör Türkiye, hem Doğu'da hem Doğu'da hem Batı'da jeopolitik ve jeoekonomik hamlelerini sürdürecek. Yeni Dünya düzeninin kurulum sürecinde Türkiyemizin önünde küresel ve bölgesel ilişkiler manzumesinde yepyeni fırsat ve değişim pencereleri açıldığı bir gerçektir.
Fırsatları çok iyi değerlendirip büyük Türkiye olmak elimizde. Birlik ve beraberlikle Türk-İslam medeniyetini yeniden kurmak önümüzde duruyor.
SONUÇ AZİZ milletimiz son kararını 28 Mayıs'ta verecek. Bir gün sonra 29 Mayıs. İkinci turun sembolü İstanbul'un fethi olacak. Ayasofya'yı camiye çeviren Başkan Erdoğan, 29 Mayıs günü İstanbul'un fethinin yıldönümünü aziz milletimizle kutlama imkanı bulacak. Gelecek, zafere inananların olacaktır.