Kemal Kılıçdaroğlu ve tilkilerinin kuyrukları
Atatürk'ün vefatından bir gün sonra Cumhurbaşkanı seçilen İsmet Paşa'yı, aradan daha bir ay geçmeden 26 Kasım 1938'de toplanan CHP grubu 'CHP'nin değişmez genel başkanı ve milli şefi' olarak ilan etti. Yakın tarihimizden ders alınmasında büyük yarar var. Erdoğan karşısında seçimlerde 15 defa hezimete uğrayan, koltuğa yapışmış Kemal Kılıçdaroğlu kendisini kurtarmak için adamlarını göstermelik tasfiye etmekle, yeni listelerle, kurultay taktikleriyle genel başkanlığı sürdürme sevdasında. Konuk Yazar Bülent Erandaç'ın dikkat çeken analizi...
- Gündem
- Giriş Tarihi: 11 Haziran 2023
Yakın tarihimizden ders alınmasında büyük yarar var.
Çünkü tarih tekrar eder. Atatürk'ün vefatından bir gün sonra Cumhurbaşkanı seçilen İsmet Paşa'yı, aradan daha bir ay geçmeden 26 Kasım 1938'de toplanan CHP grubu 'CHP'nin değişmez genel başkanı ve milli şefi' olarak ilan etti.
1950 yılında rahmetli Adnan Menderes'in seçimleri kazanması üzerine cumhurbaşkanlığından düştü. 10 yıl sonra 27 Mayıs darbesiyle Adnan Menderes'in devrilmesinde İsmet Paşa'nın rolü çok konuşuldu. Darbe sonrasında yapılan seçimlerden sonra da İsmet Paşa tekrar başbakanlığı elde etti. Bu gelişmeler ışığında 1961 sonrasında merhum İsmet İnönü'nün politikacılığı hakkında halkımız arasında "İsmet Paşa'nın kafasında 40 tilki dolaşır, 40'ının da kuyrukları birbirine değmez" sözleri yayılmıştı. Bu sözler hep İnönü'nün zekasını yüceltmek için kullanılırdı. Üstelik sadece CHP'liler değil, Demokrat ve Adalet Partililer de bu anlamda kullanırdı. O 'politik deha' olarak kabul edilirdi.
TERK-İ SİYASET EYLEDİ
Ne var ki İsmet Paşa için söylenen 'tilki kurnazlığı' unvanı ilanihaye sürüp gitmedi.
İsmet Paşa 7 Mayıs 1972'de toplanan CHP Olağanüstü Kurultayı'nda kendisine rakip olarak genel başkanlığa aday olan eski genel sekreteri Bülent Ecevit'e yenik düştü.
Böylelikle, onun "Değişmez Genel Başkanlığı" da berhava edilmiş oldu. Hem öyle bir berhava ki, o günkü Kurultay konuşmasında, İsmet Paşa, "Ya ben, ya Bülent" demesine rağmen, Ecevit'in aldığı 709 oya karşılık, ancak 498 delege oyu alabildi. Bu feci mağlubiyetten bir gün sonra ise İsmet Paşa, 33 yıldır kesintisiz Genel Başkanı olduğu CHP'den istifa ederek terk-i siyaset eyledi.
GÖSTERMELİK TASFİYE
Bugün bakıyorum. Başkan Recep Tayyip Erdoğan karşısında seçimlerde 15 defa hezimete uğrayan, istifa lafları artmışken, koltuğa yapışmış Kemal Kılıçdaroğlu kendisini kurtarmak için adamlarını göstermelik tasfiye etmekle, yeni listelerle, kurultay taktikleriyle genel başkanlığı sürdürme sevdasında.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde yeni Merkez Yönetim Kurulu belli oldu. Partide 'değişim' isteyen Ekrem İmamoğlu'nun istekleri karşılanmazken, Kemal Kılıçdaroğlu MYK'yı tam kontrol altına aldı. Yeni MYK'da, parti içindeki 10 Aralık hareketinin lideri Oğuz Kaan Salıcı'nın olmaması dikkat çekti. MYK'da 10 Aralıkçılarla beraber hareket eden Canan Kaftancıoğlu'na yakınlığıyla bilinen Zeynel Emre, Hukuk ve Seçim İşleri'nden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görevlendirildi. Ancak Emre için 10 Aralıkçılar, Gökhan Günaydın'ın görevlendirildiği TBMM Grup Başkanvekilliği'ni istiyordu.
Zeynel Emre'nin adı, Canan Kaftancıoğlu'dan sonra İstanbul İl Başkanlığı için de geçiyordu.
İMAMOĞLU'NUN HÜSRANI
Buna göre İmamoğlu, kendisine yakın CHP'lilerden Gökhan Günaydın'ın MYK'ya girmesini istiyordu. Ancak Günaydın, CHP TBMM Grup Başkanvekili yapıldı. Yine İmamoğlu'nun Turan Aydoğan ve Özgür Karabat'ın CHP TBMM Grup Başkanvekili yapılmasını istediği, ancak bu talebin de reddedildiği dile getiriliyor.
Kulislerde, yeni MYK'nın ağırlıklı olarak Kılıçdaroğlu'na bağlı olduğu konuşuluyor.
BABACAN VE DAVUTOĞLU
Bu gelişmelerle birlikte ilginçtir ki "Kılıçdaroğlu'nun kafasında dolaşan tilkilerin kuyrukları birbirine değmiyor" denilerek yine bir siyasi deha olarak gösteriliyor.
İsmet Paşa kadar değil ama Kemal Kılıçdaroğlu da fena değil. Tamam, kafasında tilkiler dolaşıyorsa da ara sıra kuyrukları birbirine değiyor.
Son bir örnek bile Kılıçdaroğlu'nun tilkiler metaforunu berhava eder. AK Parti'den oy tırtıklasın diye yanına aldığı Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'ndan umduğunu bulamadı. Tilkilerin kuyrukları birbirine dolaştı.
Babacan ve Davutoğlu'na peynir ekmek gibi başkan yardımcılığı ve milletvekili kontenjanları verdi. Onlardan sadece yüzde bir fayda görürken 25 milletvekili kazandırdı. 'Hesap uzmanıyım' diyordu, çuvalladı.
SON TANGOLARIN ŞİFRESİ
Kemal Kılıçdaroğlu uyanık.
Genel başkanlığını korumak için taktikler yapıyor. Diktatörlüğünü tahkim ediyor.
Göstermelik, yeni bir A takımı çıkardı. Parti yönetimine tam olarak egemen oldu. Örgütleri doğrudan kendine bağladı.
Yerel seçimde aday belirleme yetkisini ele aldı. Siyaset borsası kuracak. Altılı masayı bir araya getirmeyi, belediye başkanlık adaylarını ve belediye meclis üyeliklerini paylaştırmayı planlamış durumda.
2024 yılının Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde başarılı olma, başarılı olursa genel başkanlığı 5 yıl daha, 2028 seçimlerine kadar sürdürme sevdasında.
Peki ya başarı sağlayamazsa?
Başta Ankara ve İstanbul Belediye başkanlıklarını Başkan Erdoğan- AK Parti kazanırsa ne olacak? Benim öngörüme göre, CHP Başkanlığı koltuğuna yapışıp kalamaz.
İsmet Paşa gibi sadece genel başkanlığı kaybetmez, CHP'den de istifa ettirirler.
Çünkü tarihten ders almayanlar için tarih tekrar eder.