Rusya'da Wagner'ı kışkırtankörükleyen dış kaynaklar enine boyuna tartışılıyor.
Rusya lideri Putin'in Wagner isyanını 'Batı'nın kışkırttığını belirtmesi Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un 'Wagner vakasının arkasındaki Batı ajanları' konusunun derinlemesine incelemeye alındığını söylemesi Wagner olayında özellikle Amerika ve İngiltere parmağı olduğu iddialarını gündeme getirdi.
DİKKAT ÇEKEN ANALİZ
Ukrayna savaşı sürecini dikkatle takip edenler özellikle İngiltere istihbaratının rolünü dile getiriyordu.
Nitekim Wagner isyanının arka planına ilişkin en ayrıntılı yayınlar İngiliz medyası tarafından yapıldı.
İngiliz BBC'nin önceki gün yayına aldığı bir analiz çok dikkat çekti. İngiltere'nin etkili sesi BBC, Wagner'ın Afrika röntgenini verdi.
"Wagner'ın geleceği ve başka ülkelerde görev yapan Wagner savaşçıları ne olacak" başlıklı analiz çok manidar.
BBC'nin bu analize Türkiye'nin yakın coğrafyasını da çok yakından ilgilendiriyor.
Libya, Sudan, Suriye, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC), Mozambik, Venezuela, Burkina Faso ve Madagaskar birlikleri var.
LİBYA
Libya'daki Wagner birlikleri ilk kez 2019'da, BM tarafından tanınan hükümetin bulunduğu başkent Trablus'u ele geçirmek üzere saldırıya geçen Doğu Libya güçlerinin lideri general Halife Hafter'in saflarına katıldıklarında görüldü. Hafter'in saldırısı sonrasında başkentin savunmasını kırmak için uzmanlaşmış savaş gücü olarak kullanıldılar. Ön cephede savaşma, keskin nişancılık ve askeri istihbarat toplama konusundaki uzmanlıkları cephede fark yarattı ve onların yardımıyla Hafter güçleri Trablus'u ele geçirmeyi başardı.
Ancak grubun daha karanlık bir tarafı da vardı. 2021'de BBC'nin araştırması, grup üyelerinin sivillerin infaz edilmesine ve Trablus civarında yerleşim alanlarına mayın ve bubi tuzaklarının yasadışı kullanımını gösteren kanıtlar buldu.
Araştırma ayrıca Moskova'dan nasıl gelişmiş silah ve teçhizat temin ettiklerini de ortaya çıkardı.
İngiliz askeri uzman Chris Cobb Smith'e göre bu Wagner'in "Rus ordusunun gayri resmi bir unsurundan daha öte bir şey" olduğunu gösteriyor.
Libya'daki Wagner birlikleri büyük ölçüde Rusya Savunma Bakanlığı'nın desteğine dayanıyor ve bu desteği kaybetmeleri Libya'daki varlıkları ve güçleri üzerinde büyük bir etki yaratabilir.
Libya'daki yerel kaynaklar BBC'ye, Rusya'da Cumartesi günü gerçekleşen başarısız darbeden bu yana Wagner mevzileri çevresinde gözle görülür bir değişiklik olmadığını söyledi.
SURİYE
Wagner'in Suriye'deki varlığı ise tamamen farklı bir durum. Rus ordusu 2015'te Suriye'deki iç savaşa müdahale ederek, Suriyeli isyancıların ülkenin büyük bölümünü kontrol ettiği bir dönemde Suriye hükümet güçlerini destekledi.
Bu müdahale, şu anda ülkenin büyük bir bölümünü kontrol eden Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın güçleri için büyük bir fark yarattı.
Ancak bunun büyük bir insani maliyeti oldu; Rus savaş uçakları 2015'ten bu yana on binlerce Suriyelinin ölümünden sorumlu tutuluyor.
Suriye'nin Akdeniz kıyısındaki Lazkiye hava üssü resmi olarak Rusya Savunma Bakanlığı'nın kontrolü altında ve Afrika'daki Wagner birliklerine ikmal yapmak için kullanılıyor.
Wagner birlikleri Suriye'ye 2015'te, çoğunlukla IŞİD savaşçılarının faaliyet gösterdiği petrol sahalarının çevresinde konuşlandırıldı.
Bundan iki yıl kadar sonra korkunç bir savaş suçu işlemekle suçlandılar.
2017'de bazı Wagner askerleri bir Suriye vatandaşını işkence edip öldürdükten sonra parçalanmış cesedini ateşe verirken kendilerini filme çektiler.
Bu görüntü internete sızdırıldı ve olaya karışanların kimliğini tespitte kullanıldı.
Kurbanın bir yakını Moskova'da 6 Wagner askeri hakkında suç duyurusunda bulundu, ancak Rus makamları hiçbirine karşı herhangi bir işlem yapmadığı gibi, askerlerden biri Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından onur madalyası ile ödüllendirildi.
GÜVENCE VERDİ
Rusya'nın Suriye'deki varlığı iki hükümet arasında resmiyete dayandığı için Wagner ile Kremlin arasında yaşananların Rusya'nın Suriye'deki mevcut operasyonlarını ya da Şam hükümetine verdiği desteği etkilemesi pek olası görülmüyor.
Ancak Rusya Savunma Bakanlığı'nın reddetmesi halinde Wagner'in Suriye'deki savaşçılarına ne olacağı yakından izlenecektir, zira Suriye'deki iç savaşta dünyanın en güçlü ülkelerinden bazıları farklı taraflarda yer alıyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Cumartesi günkü isyandan sonra Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde askeri eğitmenlerin operasyonlarının devam edeceğine dair verdiği güvence, Kremlin'in Afrika'daki yayılmacı emellerinde bu iki ülkenin stratejik önemini gösteriyor.
MALİ
2021'in sonlarından bu yana Mali'de askeri cuntanın davetiyle faaliyet gösteren 1000 Wagner paralı askeri var; kısa vadede Prigojin'in isyanı bunlar üzerinde etki yaratmış görünmüyor.
Geçici başkan Albay Assimi Goita'nın Ağustos 2020'de iktidarı ele geçirmesinden bu yana Rusya'nın ülkede artan diplomatik, güvenlik ve ekonomik çıkarlarıyla bu askerlerin faaliyetleri iç içe geçmiş durumda.
Malili yetkililer Wagner Grubu ile sözleşme yaptıklarını reddediyor, Rus askeri eğitmenlerden destek aldıklarını söylüyor.
Wagner'in bu ülkedeki varlığı, 2013'ten bu yana IŞİD ve El Kaide militanlarına karşı savaşan Mali ordusuna destek veren binlerce Fransız ve Avrupalı kuvvetin aceleyle ülkeden ayrılmasına neden oldu.
Ancak Wagner'in varlığı güvenliği artırmadı. Veriler, 2021 ve 2022 yılları arasında bu grupların şiddet eylemlerinin iki kattan fazla arttığını ve en fazla can kaybının sivillerden kaynaklandığını gösteriyor.
BM, Moura kasabasındaki operasyonda 500'e yakın sivilin öldürülmesinden "yabancı güçleri" ve Mali ordusunu sorumlu tuttu.
SAVAŞA RAĞMEN..
Ukrayna'daki savaşa rağmen Wagner'in Mali'deki faaliyetleri devam etti; paralı askerler kuzeydeki kasabalarda Fransız kuvvetlerinin boşalttığı üslere yerleşti.
Mali Dışişleri Bakanı Abdoulaye Diop'un 16 Haziran'da BM barış gücü askerlerine derhal geri çekilmeleri çağrısıyla Mali'nin Rus desteğine artan bağımlılığı belirginleşti.
Kremlin ile Wagner Grubu arasındaki gerilimin Mali'deki operasyonları sekteye uğratması ve güvenliğin aksaması halinde cihatçı gruplar durumdan faydalanabilir.
Orta Afrika Cumhuriyeti de 2017 sonlarından bu yana Wagner Grubu'na ev sahipliği yapıyor.
ORTA AFRİKA
2020 seçimlerinde Wagner askerlerinin varlığı fazlasıyla göze çarpıyordu.
Moskova ve Bangui arasındaki güvenlik işbirliği anlaşması, OAC'yi on yıllardır kuşatan isyancılara karşı savaşmak üzere yüzlerce Rus "askeri eğitmenin" görevlendirilmesine yol açtı.
Zamanla Wagner Grubu burada mineraller ve kerestenin yanı sıra votka ticareti gibi ekonomik girişimlerde bulundu. 2020'de Başkan Faustin Toudera'ya karşı bir ayaklanma başlatan güçlü bir isyancı koalisyona (Değişim için Vatanseverler Koalisyonu) karşı elde ettikleri başarı, halk desteğini sağlamlaştırdı.
Hükümetin kilit tesislerinin korunması için Wagner Grubu'na aşırı bağımlılığı, paralı askerleri isyancılara karşı operasyonlar sırasında sivillere yaygın şiddet uygulama konusunda cesaretlendirdi.
KAYBETME RİSKİ
Bu yılın başlarında ABD Hazinesi, paralı askerleri "Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC) ve Mali'de toplu infazlar, tecavüz, çocuk kaçırma ve fiziksel istismar" dahil olmak üzere süregelen ciddi suç faaliyetlerinde bulunmakla suçladı.
Prigojhin'in isyanı sonucunda Wagner Grubu'nda yaşanan çatlaklar, OAC'deki paralı askerlerin kazançlı ve büyük ölçüde özerk operasyonlarının kontrolünü kaybetme riskini artırdı.
İsyancılarla paralı askerler arasında özellikle maden bölgelerinde daha fazla ittifak korkusu, Wagner faaliyetlerine karşı savunmasız olan Çad ve Sudan gibi komşu ülkeleri istikrarsızlaştırma riski taşıyabilir.
SONUÇ
RUSYA'NIN ve Wagner'ın nefes alışını bu kadar yakından takip eden İngiliz istihbaratının 'Wagner' isyanının arkasında parmağı olup olmadığını net biçimde ortaya koyuyor.