Son dakiki... Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Akbelen mevkiinde son günlerde yaşanan provokasyonlar tüm Türkiye'nin gündeminde. İlçedeki termik santralin, bölgedeki maden faaliyetlerini genişletmek için yapılan çalışmalarını protesto eden grubun eylemleri çığrından çıkmış, hukuka uygun olarak alınan önleyici tedbirleri engellemek ve provoke etmek isteyen, kolluk kuvvetlerine saldıran ve direnen provokatörler olayı şiddet boyutuna taşımıştı.
Medyaya bir katliam olarak yansıtılmak istenen olayın perde arkasındakiler ise bir bir gün yüzüne çıkmıştı.
CARİ AÇIĞIN KAPATILMASINA BÜYÜK KATKI SAĞLIYOR
Engel olunmak istenen Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri'nin Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 2.5'ini, Aydın, Denizli ve Muğla'nın enerji ihtiyacının ise yüzde 62'sini karşıladığı ortaya çıkmıştı. Santrallerin maden arama ruhsatının 23 bin 307 hektar büyüklüğünde olduğu ve söz konusu alanın sadece 78 hektarlık kısmında arama yapıldığı bildirildi. Santrallerin yerli linyit kaynağı sayesinde sadece 2022'de 1,3 milyar metreküp doğalgaz ithalatının önüne geçtiği, cari açığın kapatılmasına yıllık 1 milyar dolar katkı sağladığı öğrenildi.
BÖLGE İÇİN ÖNEMLİ BİR İSTİHDAM KAYNAĞI
Santraller bölge halkının istihdamı için de önem taşıyor. Santrallerde toplamda 3 bin 100 vatandaş çalışıyor. Çalışanların yüzde 75'ini bölge halkı oluşturuyor. Yerli linyit kaynağı sayesinde sadece 2022'de 1,3 milyar metreküp doğalgaz ithalatının önüne geçilirken, carı açığın kapatılmasına da 1 milyar dolar katkı sağlıyor. Santrallerin 23 bin 307 hektarlık alanda ruhsat hakkı bulunuyor. Elektrik üretiminin devamı için ruhsat alanının sadece 78 hektarlık kısmında çıkarma işlemi yapılıyor.
DÜNYANIN HER YANINDA SİSTEM AYNI ŞEKİLDE İŞLİYOR
Öte yandan bölgede izlenen prosedür, dünyanın her yanında aynı şekilde işliyor. Bir ülkenin madenlerinin bulunduğu yeri değiştirme şansının olmadığı ve madenlerin nerede keşfedilirse oradan çıkarıldığı ifade ediliyor. Ormanlık araziye denk gelen madenlerde, önce maden araması yapılan şirkete izin veriliyor ve karşılığında daha fazla alanın ağaçlandırılması yapılıyor.
MİLYONLARCA FİDAN DİKİLDİ
Bölgede bir ağaç katliamı yapıldığı izleniminin yaratılmaya çalışıldığı provokasyonlara cevap niteliğinde açıklamalar da gelmişti. Santraller ile Orman Genel Müdürlüğü arasında 2020'de yapılan "Ağaçlandırma Protokolü" gereğince 3 milyon fidan dikimi gerçekleştiriliyor. 2025 sonuna kadar fidan dikiminin 5 milyona çıkarılması hedefleniyor. Bilirkişilerce hazırlanan raporun mahkeme tarafından kabul edildiği, yürütmeyi durdurma kararının reddedildiği, 78 hektarlık alandaki iznin, santrallerinin elektrik üretimi için kritik önem taşıdığı vurgulanıyor.
BM RAPORU GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARDI
Açıklanan tüm gerçeklere rağmen bir grup tarafından açık bir provokasyon aracı olarak kullanılan Akbelen olaylarının yankıları sürerken Birleşmiş Milletler tarafından paylaşılan istatistikler gerçeği gün yüzüne çıkardı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından yayınlanan resmi raporlar, Türkiye hakkında asılsız provokasyonlara imza atan grupların çabasını boşa çıkardı. 1990-2020 tarihleri arasında dünya genelinde orman alanı büyüme hızlarının ayrıntılı istatistiklerinin yer aldığı raporda Türkiye ile ilgili çarpıcı rakamlar yer aldı.
Türkiye'de 1990-2000, 2000-2010 ve 2010-2020 aralıklarında ormanlık alanlara yapılan çalışmalar sonucunda bu alanların büyüme oranlarının paylaşıldığı raporda ormanlık alanların 30 yılda ulaştığı noktaya dikkat çekildi.
1990-2000 aralığında Türkiye'de ormanlık alan büyüme oranı yüzde 0.18 iken bu oran 2000-2010 aralığında yüzde 0.45'e, 2010-2020 diliminde ise yüzde 0.53'e yükseldi.
Raporla eş zamanlı olarak yayınlanan bir başka makalede ise Türkiye'nin dünya genelinde ormanlık alan yeşillendirmede yer aldığı konum dikkat çekti.
BBC Science Focus'ta yer alan makalede "Yılda en yüksek net ormanlık alan kazancına sahip en iyi ülkeler" sıralamasında Türkiye 6. Sırada yer aldı.
Dünyaya en çok ormanlık arazi kazandıran ilk 10 ülke içinde olan Türkiye'nin ağaçlandırma çalışmaları BM tarafından da resmi olarak kanıtlanmış oldu.