Birçok kişi Cuma Hutbesi ile ilgili arama yapmaya başladı. Peki, Cuma hutbesi konusu ne? Diyanet'ten yapılan açıklama ve 22 Eylül 2023 cuma hutbesi konusu...
Birçok kişi Cuma Hutbesi ile ilgili arama yapmaya başladı. Peki, Cuma hutbesi konusu ne? Diyanet'ten yapılan açıklama ve 22 Eylül 2023 cuma hutbesi konusu...
Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü geçtiğimiz hafta cuma hutbesi konusunu "Ahîlik, Dürüstlük ve Merhameti Ticarete Hâkim Kılmak" olarak belirlemişti. 22 Eylül 2023 cuma hutbesi konusu "Mevlid-i Nebi" oldu.
CUMA HUTBESİ KONUSU (22 EYLÜL 2023)
Cuma hutbesi konusu açıklandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 22 Eylül 2023 Cuma hutbesi konusunu "Mevlid-i Nebi" olarak belirledi:
"Muhterem Müslümanlar!
Önümüzdeki Salı'yı Çarşamba'ya bağlayan gece, Rebîü'l-evvel ayının on ikinci gecesidir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)'in dünyayı teşriflerinin yıl dönümüdür. Bizleri bir kez daha Mevlid Gecesi'ne ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve sena olsun. Ümmeti olma bahtiyarlığına erdiğimiz Sevgili Peygamberimize, âline ve ashabına salât ve selam olsun. Mevlid Gecemiz şimdiden mübarek olsun.
Aziz Müminler!
Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: "Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeci, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatan bir kandil olarak gönderdik."
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: "Allah'ı Rab, İslam'ı din ve Hz. Muhammed'i de peygamber olarak kabul eden kişi imanın tadını alır."
Değerli Müminler!
Allah Resûlü (s.a.s), kalplerden şefkatin, vicdanlardan merhametin çekildiği bir dönemde dünyayı teşrif etti. Çoraklaşan yürekler, onun gelişiyle yeşerdi. O, cahiliye girdabında boğulan insanlığa rehber, ümidini kaybeden gönüllere umut oldu. İnsanları, zulmün karanlığından İslam'ın aydınlığına çıkardı.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), insanlığı bir ve tek olan Allah'a kul olmaya, adalete, iyiliğe, kardeşliğe ve güzel ahlaka çağırdı. Şirkin karşısında iman ve istikameti, zulmün karşısında hak ve adaleti, cehaletin karşısında ilim ve hikmeti, şiddetin karşısında şefkat ve merhameti kuşanmayı insanlığa o öğretti.
Kıymetli Müslümanlar!
Peygamber Efendimiz (s.a.s), Kur'an-ı Kerim'i bize tebliğ eden, her haliyle yaşayıp öğretendir. Peygamberimizin sünneti, Kur'an-ı Kerim'in ete kemiğe bürünmüş halidir. Kur'an ve sünnet bir bütündür, birbirinden asla ayrılamaz. Allah Resûlü (s.a.s) olmadan İslam anlaşılamaz, yaşanamaz.
Allah'a itaat etmenin yolu Peygamberimize tabi olmaktan geçer. Rabbimizin sevgisine mazhar olmak ise Peygamberimize itaat etmekle mümkündür. Nitekim bu hususta ayet-i kerime gayet açıktır: قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُون۪ي يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ "Ey Habibim! De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin."
Aziz Müslümanlar!
Mevlid-i Nebi'yi büyük bir fırsat bilerek, hayatımızı yeniden gözden geçirelim. Peygamberimiz (s.a.s)'in insanlığa hayat veren ilkelerini, yuvalarımızda, işyerlerimizde, çevremizde ve insani ilişkilerimizde hâkim kılmanın gayretinde olalım. Olalım ki, dünyamız huzurla dolsun, ahiretimiz cennet olsun.
Kıymetli Müminler!
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Mevlid Gecesini içine alan haftayı Mevlid-i Nebi Haftası olarak kutlayacağız. Başkanlığımız bu yıl, Mevlid-i Nebi Haftası temasını "Peygamberimiz, İman ve İstikamet" olarak belirlemiştir. Mevlid-i Nebi Haftası boyunca gerçekleştireceğimiz programlarla başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere toplumumuzun her kesimine Peygamberimiz (s.a.s)'in örnek hayatını anlatmaya çalışacağız. Bu vesileyle Mevlid-i Nebi Haftamızın aziz milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınan bilgilere göre Cuma namazının kılınışı şu şekildedir;
Öğle ezânı okununca, önce dört rek'at Cum'a namazının ilk sünneti kılınır.
Niyet ederken
"Niyet ettim, Allah rızası için Cuma Namazının ilk sünnetini kılmaya" denilir.
Bu namaz aynı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.
İlk rekatta önce Sübhaneke okunur. Sonra Euzü Besmele çekilir.
Bütün rekatlarda Fâtiha ve zamm-ı süre okunur.
İlk oturuşta sadece Etteahiyyatü okunur.
Son oturuşta:
Sonra, câmi' içinde, ikinci ezân okunur
Sonra, İmam hutbe okumak için minbere çıkar. Hutbe okunur.
Hutbe okunurken cemâ'atin namaz kılması ve konuşması tahrimen mekruhdur.
Hatîb efendi duâ ederken, cemâ'at sesli âmîn demez. İçinden sessiz denir
Namaz kılarken yapması harâm olan her şey, hutbe dinlerken de harâmdır.
Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet getirir.
Sonra, cemâ'at ile iki rek'at Cum'a namazının farzı kılınır. Bu namaz aynı sabah namazının farzı gibi kılınır.
Niyet şöyle edilir: "Niyet ettim, Allah rızası için Cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama"
Sonra, dört rek'at son sünneti, Niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının son sünnetini kılmaya".
Bu sünnetde aynı ilk sünnet gibi kılınır. Böylece esas itibariyle Cuma namazı farzı ve sünnetleriyle birlikte kılınmış olur.
Son sünnetin ardından zuhr-i ahir, niyetiyle dört rekat daha namaz kılınmaktadır. Niyet edilirken şöyle denilir: "Niyet ettim Allah rızası için edâsı üzerime olup da henüz üzerimden sâkıt olmayan en son öğle namazının farzına". Bu şekilde niyet edilirse, eğer o günün cuma namaz şartlarında bir noksanlıktan dolayı kabul olunmamışsa, öğle namazı kılınış olur. Kabul olunmuşsa, en son kazaya kalmış öğle namazına sayılır.
Bundan sonra, iki rek'at vaktin sünneti kılınır. "Niyet ettim Allah rızası için Vaktin sünnetine" diye niyet edilir. Cum'a sahîh olmadı ise, bu on rek'at, öğle namazı olur. Bundan sonra, Âyet-el-kürsi ve tesbîhler okunup, duâ edilir.
CUMA NAMAZI KAÇ REKAT?
Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır (Kâsânî, Bedâî', I, 269).
İmam Ebû Yusuf'a ve İmam Muhammed'e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali'den rivayet edildiği nakledilmektedir.