Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 2022 ve 2023 yılı BM konuşmalarında 'Dünya beşten büyüktür' mottosunu net biçimde ortaya koydu.
Erdoğan önceki hafta BM'de yaptığı konuşmada da her zaman olduğu gibi Afrika'da devam eden haksızlıkları ve emperyalistlerin acımasız politikalarını sert şekilde eleştirdi.
Özellikle son iki ayda meydana gelen olaylar Afrika'nın uyandığını gösteriyor.
Batı Afrika'da yükselen sömürgecilik karşıtı tutumda Türkiye'nin uzun yıllardır sürdürdüğü politikaların ve Birleşmiş Milletler (BM) kürsüsünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı "Dünya beşten büyüktür" çıkışının etkisi olduğu bir gerçek.
Evet. Türkiye'nin Afrika'da itibar kazanmasının en temel nedenleri arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AFRİKA TEMASLARI ve BM kürsüsünde yaptığı konuşmaların büyük etkisi görülmektedir.
FRANSA ASKERLERİ ÇEKTİ
Nijer, Mali, Çad ve Burkina Faso gibi Batı Afrika ülkelerinde Fransa'nın askeri müdahaleler ve ekonomik anlaşmalarla sürdürdüğü yeni sömürgeciliğe karşı tavır oluştuğu gözleniyor.
Nitekim Afrika uyanırken, Batı Afrika merkezli Fransa karşıtlığında önceki gün NİJER müthiş bir çıkış yaptı.
Sömürgeci Fransa'ya karşı harekete geçen askerler, Nijer'deki Fransız büyükelçisinin ve askerlerinin geri çekilmesini istemişlerdi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron fazla direnemedi, elçi ve askerlerini çekmek zorunda kaldı. Sömürgeci Fransa askerlerini yakın dönemde Mali ve Burkina Faso'daki darbelerin ardından da çekmek zorunda bırakıldı. Bu adımlar, Afrika halklarının birer birer sömürgeci İngilizlere ve Amerika'ya karşı da harekete geçeceklerini işaret ediyor.
TÜRKİYE'NİN AFRİKA AÇILIMI
Tarihi, jeo-politik ve jeo-kültürel açıdan bir Afro-Avrasya ülkesi konumundaki Türkiye'nin küresel lideri Tayyip Erdoğan, çok boyutlu bir dış politika izlerken, 4 hayati paradigmayı ilmek ilmek örüyor.
1) Türk Devletleri Birliği'ni oluşturmak (Budapeşte'den Çin'e kadar).
2) Müslüman Ülkeler Birliği'ni geliştirmek.
3) 21. yüzyılın meydan okumalarının yapıldığı AFRİKA'DA GÖNÜL KÖPRÜLERİ KURMAK.
4) Küresel mücadelenin önemli havzası, Mavi Vatan'ı askeri ve diplomatik girişimlerle tahkim etmek.
Bu 4 paradigma da birbiri ile bağlantılıdır.
Başkan Erdoğan'ın AFRİKA AÇILIMI'NIN STRATEJİK DERİNLİĞİ çok çok önemlidir.
Erdoğan'ın 2008'de başlattığı, özellikle de 2013 yılından hızlandırdığı jeo-politik hamlelerini sağlayan proaktif politikaları felsefi, tarihi ve coğrafi derinlikte müthiş sonuçlar vermektedir.
Türkiye, Libya'yı parçalama planlarını paçavraya çevirdi.
Tunus'ta Cezayir'de var. Somali'de en büyük askeri üssünü kurdu. Cibuti'de üs kuruluyor.
Sahra altı Müslüman ülkelere kol kanat germe de candan yaklaşımlar sergiliyor. Çad'da Sudan'da Senegal'de Etiyopya'da işbirliğini yükseltiyor.
Bu gerçekler ışığında son 5 yıldır Erdoğan'ın 'Dünya beşten büyüktür' mottosunun yarattığı bilincin Afrika'da da uyanışa yol açtığı gözleniyor.
Bu basit bir slogan değil, derin bir zihniyet ve tarihi kodları var.
54 Afrika ülkesinin bulunduğu bir kıtanın bazı platformlarda söz hakkı yok. 5 ülke küresel güç tüm kararları veto edebiliyor.
Bu, aslında bu platformlarda Afrika ülkelerinin ve diğer ülkelerin dikkate alınmadığının işareti. Başkan Erdoğan-Türkiye buna isyan ediyor. '54 Afrika ülkesi varsa onlar da söz sahibi olmalı' dendiği için bu kıtada sempatiyle karşılanıyor.
SONUÇ
Batı çöküyor Türkiye yükseliyor
Sömürgeci geçmişleri unutulmayan Batı Medeniyeti düşüşe geçmiştir de, asıl mesele yerini kimin dolduracağıdır.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türkiye, gerek İslam Coğrafyası, gerek Türk Dünyası hinterlandı, gerekse Afrika halkları başta olmak üzere mazlum ve mağdur milletlere umut olan söylemleriyle geleceğe yön vermektedir.
Hinterlandındaki Müslüman ülkelerle iş birliği yaparak, onlara kol kanat gererek TÜRKİYE YÜZYILI'nı ilmek ilmek örmektedir. Yeni dünya düzeni kuruluş sürecinde Başkan Erdoğan-Türkiye, Batı'nın değirmenine su taşımıyor, ezberleri bozuyor, tarihi misyonu gereği Türk Dünyası'nın, İslam Coğrafyası'nın ve mazlum milletlerin dağınıklığını gidermek için kutlu bir mücadele veriyor.