MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur, Yeni Asır Gazetesi 129. Yılı dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu. 2019 yılının sonuna doğru başlayan Covid-19 pandemisinin tedarik zincirleri üzerindeki olumsuz etkilerinin sürmesine karşın 2021'de yüzde 11,4 oranında, küresel ekonominin Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından yeni bir şok yaşadığı 2022 yılında ise yüzde 5,5 oranında büyümeyi başaran Türkiye ekonomisi, söz konusu pozitif eğilimini 2023 yılında da sürdürmektedir. Yılın ilk yarısında ortalama yüzde 3,9 oranında büyüyen ülke ekonomimiz, böylece Türkiye Yüzyılı idealine yaraşır bir performans sergilemeyi başarmıştır.
GELECEĞİN TÜRKİYE'Sİ
Seçim sürecinin tamamlanmasıyla birlikte belirsizlik ortamının ortadan kalkması ve devamında piyasalara güven veren bir yeni ekonomi yönetiminin göreve gelmesi, Türkiye Yüzyılı'nda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefi yolunda önemli bir başlangıç olmuştur. Bu bağlamda Cumhuriyetimizin ilânının 100'üncü yılında, geleceğin Türkiye'sinin inşası için atılan bu adımlar, iş dünyası temsilcileri için memnuniyet verici olmuştur. Ülkemiz, özellikle son 20 yılda ekonomiden altyapı ve şehirleşmeye, eğitimden sağlığa kadar birçok sahada oldukça büyük atılımlar gerçekleştirmiştir. 2022 yılı itibariyle 905,5 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan Türkiye ekonomisi, kişi başı gelirde yeniden 10 bin doların üzerinde çıkmıştır. Bu bağlamda sanayi sektöründe son yıllarda atılan adımları oldukça önemsiyoruz.
TÜRKİYE ÜRETİM ÜSSÜ
Türkiye ekonomisi; sağlam sanayi altyapısı, esnek üretim kapasitesi, nitelikli insan kaynağı ve yenilikçiliği ekosistemi sayesinde, küresel ekonomide pozitif ayrışmaya devam etmektedir. Cumhuriyetin ilânını müteakip yıllarda sanayinin toplam ekonomideki payı yüzde 10 civarındayken bugün yüzde 30'u aşmıştır. Mevcut imalat potansiyeli, esnek üretim kapasitesi ve büyük piyasalara yakınlığı sayesinde Türkiye, çevre ülkelerle kıyaslandığında büyük bir üretim üssü olma potansiyeli taşımaktadır.
ORTA GELİR TUZAĞI
Geçtiğimiz yıl itibariyle 254,2 milyar dolarlık rekor düzeye ulaşan ihracat hacmi ve 31 milyonu aşarak tarihi zirvesini gören toplam istihdamdaki artış eğilimi sürecek ve ülkemiz, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında da dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı yakalayacaktır. Kamu kesimi ve özel sektör için bir yol haritası niteliğindeki Orta Vadeli Program kapsamındaki hedeflerle, Türkiye ekonomisinin orta gelir tuzağını aşarak en büyük 10 ekonomi arasına gireceğine olan inancımız tamdır.