Çocuklarda skolyoz

Anne, babaların çocukları için endişelendiği konularda birisi de çağımızın sinsi hastalığı skolyoz hastalığı. Peki nedir bu skolyoz? Ekol Sağlık Grubu Müdürü Mesut Vatansever'e sordum ve şu cevabı aldım, "Skolyoz, sırttan bakıldığında omurgada yana doğru eğrilik anlamına geliyor. Özellikle gelişme çağındaki çocukların hareketsiz ve belli şekilde eğri oturarak hayat yaşamalarından dolayı omurganın S şekline dönüşmesi olarak tanımlanır. Omurga eğriliklerinin en sık rastlanan dönemi ise çocukluk dönemidir. Ancak hala büyümenin devam ettiği ergenlik dönemi içinde bu risk var.
Skolyozun belirtileri ise eğriliğin ciddiyetine göre değişmektedir.
Skolyoz rahatsızlığı çoğu zaman hastanın giydiği elbiselerin duruşunun değişimine bağlı olarak da fark edilmektedir. Bol elbise giyen çocuklarda ise vücut şekli belirgin olmadığından anlaşılamayabilir.
Bu nedenle ailesinde skolyoz hikayesi olan ebeveynlerin çocuklarının sırtını sık sık kontrol etmesi önemlidir."
HAREKETLİ YAŞAM ŞART
Vatansever, "Okullarda, skolyoz taramalarında ve yıllık çocuk doktoru muayenesinde de skolyoz tespit edilebilmektedir, Özellikle okul döneminde çocukların sırt çantalarının ağırlığı, çocukların uzun süre tablet ve telefonlarla oynarken yanlış oturma şekilleri bu rahatsızlığı ciddi şekilde tetiklemektedir" diye konuştu. Peki bu skolyoz denen bu hastalıktan kurtulmanın veya skolyoza yakalanmamanın çaresi nedir? Başta çocuklar hareketli bir yaşama teşvik edilmeli. Yüzme, spor gibi etkinliklerle vakit geçirmeleri sağlanmalı. Çocuklara sokakta oynama izni verilmeli.
Bizim çocukluğumuzda tablet, telefon, bilgisayar kullanma şansımız maalesef yoktu.
Dolayısıyla her fırsatta sokak oyunları bizim çocukluğumuzda olmazsa olmazımızdı.
Şimdiki çocukların ne yazık ki sokak oyunları kültürü kalmadı.
Anne babalara önerim çocuklarınızı tablet ve telefonlardan uzuk tutun. Biraz sokak oyunu oynamalarına yöneltin. Tabii oynanacak sokak bulursanız.
FARKINDALIK YARATIN
Gazi Hastanesi geçtiğimiz hafta otizimli çocuklar yararına muhteşem bir koşu düzenledi.
Koşuya yaklaşık 600'den fazla sporcu ve 100'e yakında otizmli çocuk ve aileleri katıldı. Yarışmadaki ailelerin çocuklarını izlerken yaşadıkları o duygulu anları anlatamam.
Yine geçtiğimiz hafta sanatçı Nilüfer, Lösev`in 25`inci kuruluş yıl dönümü için Antalya'da lösemili çocuklar korosu ile sahne aldı. Tesadüfen bir kanalda izledim. İnanın duygulanmamak elde değil. Türk insanı işte böyle. Tebrikler Gazi Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Doktor Selim Amato. Tebrikler Sanatçımız Nilüfer. İyi ki varsınız. Elinize emeğinize sağlık.
İKİ BOYOZ BİR YUMURTA
Kış aylarının ayak sesleri gelmeye başladı. Bizler de genelde Pazar gününü evde dinlenerek geçiririz. Benim de en keyif aldığım Pazarları gazeteleri didik didik okumak. Geçtiğimiz hafta yine böyle bir gün yaşadım. Okuduğum bir köşe yazarı "Kürt böreği mi, Küt böreği mi?" polemiğini kaleme almış. Bu börek aslında bizim çocukluğumuzda özellikle Çankaya da büfelerde satılırdı.
İsmi de Hamal Böreği'dir. Bilmeyenlere duyurulur. Yine okuduğum bir köşe yazarı aynen şöyle yazmış. "İzmir`e gittiğimde İzmir boyozu öyle abartıldığı gibi değil beğenmedim. Favorim değil." Bu arkadaşın damak tadında bir problem var. İzmir'de 2 + 1 `in büyük bir anlamı vardır. O da iki boyoz bir yumurta. Tabii bir de İzmir`in Gevreği.