Son dakika: Başkan Erdoğan: Güvensizlik ve huzursuzluk ortamına müsaade etmedik, etmeyeceğiz
Son dakika haberi... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ mitinginde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan Erdoğan "Biz muhalefet gibi hatayı, kusuru, yanlışı oy tercihinden dolayı seçmende değil daima kendimizde arıyoruz. Bizde sırf kendisine rey vermedi diye depremzedelere hakaret etmek, mağdurları gecenin bir yarısında kapı dışarı atmak olmaz." ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca "(Küçükçekmece'deki saldırı) İstanbul Emniyetimiz ve İstanbul Başsavcılığımız, gerekli tahkikatı titizlikle yürütmektedir. Bir tanesi yakalandı. Diğerlerini de inşallah yakalayacağız." dedi.
- Gündem
- AA
- Giriş Tarihi: 11 Şubat 2024 13:37
- Güncelleme Tarihi: 11 Şubat 2024 15:39
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ mitinginde önemli açıklamalarda bulundu.
Murat Hüdavendigar'ın yadigarı olan ilin kendilerinin göz bebeği olduğunu, Tekirdağ'a hasbi ve yürekten bağlı olduklarını dile getiren Erdoğan, "3 Kasım 2002'den beri Tekirdağ'ın tercihi ne olursa olsun şehrimizi hiçbir zaman ihmal etmedik, kaderine terk etmedik. Her fırsatta Tekirdağ'ın misafiri olduk, ya partimizin kongreleri ya toplu açılış törenleri ya da seçim mitinglerimiz vesilesiyle şehrimize sık sık geldik, sizlerle hasret giderdik. Son olarak bundan 8 ay önce Tekirdağlı kardeşlerimizle birlikteydik. 14-28 Mayıs seçimlerinde temennimiz Tekirdağ'da Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaktı. Ancak bu arzumuzu maalesef gerçekleştiremedik." diye konuştu.
Bu nedenle kendilerini ve projelerini Tekirdağlı vatandaşlara tam olarak anlatamadıklarını, Tekirdağ'ı ikna etmeye yetersiz kaldıklarını düşündüklerini söyleyen Erdoğan, "Bu eksiğimizi 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nde telafi etmeye var mıyız? Bunun için önümüzde 50 gün var. Bu 50 günü çok iyi değerlendirmemiz lazım. Hata varsa düzeltecek, sıkıntı varsa giderecek şayet insanımıza ulaşma noktasında engeller varsa mutlaka aşacağız." ifadelerini kullandı.
"HANGİ SİYASİ PARTİDEN OLURSA OLSUN SEÇMEN VELİNİMETİMİZDİR"
Başkan Erdoğan çok daha fazla sayıda Tekirdağlının gönlüne girmenin yollarını arayacaklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Ama hiçbir şart altında, tercihinden dolayı milletimizi asla yargılamayacak, milletimize karşı kesinlikle hürmetsizlik etmeyeceğiz. Kardeşlerim şunu bir kez daha samimiyetle ifade etmek isterim: Biz ayıran ve ayrıştıran değil, birleştiren bir anlayışla siyaset yapıyoruz. Biz, muhalefet gibi hatayı, kusuru, yanlışı, oy tercihinden dolayı seçmende değil, daima kendimizde arıyoruz. Bize oy versin veya vermesin, sandığa giden, özgür iradesini ortaya koyan kullandığı oyla demokrasimizin gücüne güç katan her bir vatandaşımızın başımızın üzerinde yeri vardır, hangi siyasi partiden olursa olsun seçmen velinimetimizdir."
"BİZDE CHP'Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI GİBİ MİLLETİ TEHDİT ETMEK OLMAZ"
Partilerini ve ittifaklarını rakiplerden ayıran temel vasıflarının bu olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizde, CHP gibi vatandaşa 'Tıpış tıpış gideceksiniz, oyunuzu vereceksiniz.' diyen kibirli bir dil olamaz. Bizde oy tercihleri sebebiyle insanımızı 'makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam' yaftası vurarak aşağılama olmaz. Bizde sırf kendisine rey vermedi diye depremzedelere hakaret etmek, mağdurları gecenin bir yarısında kapı dışarı atmak olmaz. Bizde CHP'li belediye başkanları gibi 'Oy yoksa hizmet de yok' diye milleti açık açık tehdit etmek olmaz. Meselenin trajikomik tarafı CHP zihniyetinin sadece oy vermeyenlere değil, yüksek oranlarda oy veren il ve ilçelerimize dahi hizmet etmemesidir."
Erdoğan, Tekirdağ Valiliği önündeki meydanda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, beceriksizlik, iş bilmezlik ve ideolojik bağnazlığın CHP'yi esir aldığını, nereye ellerini atsalar orasının adeta kuruduğunu, çöktüğünü ve çürüdüğünü söyledi.
CHP'nin idare ettiği illerde vatandaşların vizyoner projelerle tanışmayı bırakın klasik belediyecilik hizmetlerini bile almakta zorlandığına dikkati çeken Erdoğan, "Düşünebiliyor musunuz? Millet görev vermiş, yetki vermiş, imkan vermiş ama bunlar çıkıyor, temel atmamakla, asfalt dökmemekle, yol yapmamakla övünebiliyor. Kimi, belediye başkanı olduğu şehre fırsat bulursa veya yolu düşerse uğruyor. Yönetimdeki zafiyetlerinin faturasını ise ya hükümete ya vatandaşa keserek kendi kusurlarını örtmeye çalışıyor." diye konuştu.
Erdoğan, 14 ve 28 Mayıs'taki seçim süreci ile sonrasında buna bir kez daha şahit olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Depremzedelerimize bugün bile hatırladıkça onlar adına hicap duyduğumuz hakaretleri savurmaktan çekinmediler ama bir kez olsun kendilerini hesaba çekmediler. Bir defa bile egolarını ayaklar altına alıp vatandaşa öz eleştiri vermediler. Millete parmak sallamadan önce şöyle aynanın karşısına geçip, 'Acaba biz nerede hata yapıyoruz?' sorusunu kendilerine sormadılar. Bir günah keçisi bulup hiçbir şey olmamış gibi pişkince yollarına devam ettiler. Son seçim yenilgisinde tüm faturayı '13'üncü Cumhurbaşkanımız' diyerek yere göğe sığdıramadıkları Bay Kemal'e kestiler. Türkiye'yi yönetmeye namzet gördükleri zatı kendi partilerini yönetmeye yeterli görmediler."
"ANADOLU İNSANINI HİÇBİR ZAMAN HİZMETE VE HÜRMETE LAYIK BULMADILAR"
CHP başta olmak üzere muhalefetin mazisine bakıldığında bunun gibi sayısız garabet ve skandallarla karşılaşılacağını belirten Erdoğan, Türkiye'de CHP'nin tarihinin aynı zamanda millete ve milli iradeye meydan okumanın, milletin değerleriyle kavga etmenin tarihi olduğunu söyledi.
Erdoğan, CHP'nin Anadolu insanını hiçbir zaman hizmete ve hürmete layık bulmadığını dile getirerek, "Biraz emek verip, çalışıp, ter döküp seçmenin kalbini ve zihnini kazanmak yerine her zaman kolaya kaçtılar. Kimi zaman vesayet odaklarından kimi zaman emperyalist güçlerden kimi zaman da son seçimlerde olduğu gibi terör baronlarından medet umdular. Aylarca Kandil'deki terör elebaşları bunlar için açıkça oy istedi. Öyle mi? Kandil'den oy istediler. Benim Tekirdağlı kardeşim, Kandil'den oy isteyenlerin uzantılarına oy verir mi?" ifadelerini kullandı.
Seçimlere 50 gün kaldığını hatırlatan Başkan Erdoğan, "50 gün sonra sandıklarda bunlara gereken cevabı vermeye hazır mıyız? CHP ve şürekasından bir kez olsun bu utanmazlığa itiraz gelmedi. Bugün de kapalı kapılar ardında bölücü örgütün uzaktan kumanda ettiği yapılarla, dikkat edin çay demlemiyorsunuz ha, demlenerek seçim kazanmanın hesabını yapıyorlar. Niçin bu tür yollara tevessül ediyorlar biliyor musunuz? Çünkü bunların millete ve milli iradeye saygıları yok." diye konuştu.
"BUNLARDA DEMOKRASİYE VE DEMOKRASİ KÜLTÜRÜNE BAĞLILIK YOK"
Başkan Erdoğan, AK Kadınlar ile 31 Mart'ta sandıkları patlatacaklarına inandığını belirterek, şunları söyledi:
"Bunlarda demokrasiye ve demokrasi kültürüne bağlılık yok. Bunlarda kendini vatandaşa karşı sorumlu hissetme duygusu yok. Bunlarda istişare etmek, sokağa kulak vermek gibi bir alışkanlık yok. Bunlarda hatasından dolayı milletten helallik isteme diye bir erdem yok. Bunlarda Türkiye'yi büyütmek, Türkiye'ye ufuk çizmek, ülkemizin önünü açmak, şehirlerimizi yeni yatırımlarla geliştirmek gibi bir dert yok. Peki bunun yerine ne var? Tek parti dönemi faşizmine özlem var. Vatandaşa tepeden bakma hastalığı var. Terör örgütlerine şaşı bakma zihniyeti var. Siyasi ikballeri için her şeyi yapma omurgasızlığı var. Seçim meydanlarında tutamayacakları sözleri verme hainliği var. Çantada keklik gördükleri kupon belediyeler için meydan muharebesi verme ihtirası var. Bir de iradesine haciz koydukları vatandaşlarımızı korkutmak, ürkütmek, endişelerini istismar etmek var. Gençler, bugüne kadar hep bunu yaptılar."
Başkan Erdoğan, "Yalan ve istismar siyasetiyle bir şekilde gemilerini yürüttüler. Köken, inanç, meşrep, mezhep ve hayat tarzı üzerinden insanımıza korku salarak bir şekilde siyasi kariyerlerini garanti altına aldılar ama artık millet nazarında tüm kredilerini bitirmiş, sıfırı tüketmişlerdir." şeklinde konuştu.
Önlerindeki 50 gün boyunca her zamankinden çok daha fazla çalışacaklarını dile getiren Erdoğan, "Ana kademe çok daha fazla çalışmaya var mıyız? Kadın kolları, çok daha fazla çalışmaya var mıyız? Gençler çok daha fazla çalışmaya var mıyız?" diye sordu, mitinge katılanlar da "Evet" diye yanıtladı.
Başkan Erdoğan, başkalarının fitne girişimlerine karşı kimseyi ötekileştirmeyeceklerini, kutuplaştıranlardan ve gerilimi körükleyenlerden değil, kucaklaştıranlardan ve kardeşliği savunanlardan olacaklarını anlattı.
Hiçbir ayrım gözetmeden milletin tüm fertlerini bağırlarına basacaklarını ve Türkiye Yüzyılı'nın inşası için gece gündüz demeden çalışacaklarını ifade eden Erdoğan, hiçbir engelin kendilerini yollarından alıkoymasına izin vermeyeceklerini dile getirdi.
"BİR TANESİ YAKALANDI, DİĞERLERİNİ DE İNŞALLAH YAKALAYACAĞIZ"
Erdoğan, dün AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışmaları esnasında gerçekleşen menfur olayı bir kez daha lanetlediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Saldırıda yaralanan vatandaşımıza Rabb'imden acil şifalar diliyorum. İstanbul Emniyetimiz ve İstanbul Başsavcılığımız gerekli tahkikatı titizlikle yürütmektedir. Türkiye'nin her ne surette olursa olsun bir güvensizlik ve huzursuzluk ortamına sürüklenmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Son 21 yıldır olduğu gibi terör örgütleriyle suç şebekeleriyle çetelerle şehir eşkıyalarıyla milletimizin canına ve malına kasteden tüm alçaklarla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu vesileyle dünkü hadise sonrasında farklı mecralardan geçmiş olsun dileklerini ileten tüm siyasi parti genel başkanlarına teşekkür ediyorum. Siyaset kurumunun bu konudaki hassas ve sorumlu tavrını demokrasimiz adına takdirle karşıladığımızı burada tekrar ifade etmek istiyorum. Bir tanesi yakalandı şu anda, diğerlerini de inşallah yakalayacağız."
Başkan Erdoğan, dün geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Fatma Sevim Baltacı'ya da rahmet diyerek, ailesine ve parti teşkilatına başsağlığı dileklerini iletti.
"DEVLETİMİZİN ŞEFKAT ELİ DEPREM BÖLGESİNİN HER DAİM ÜZERİNDEDİR"
Geçen hafta "asrın felaketi" olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin 1. yılı olduğunu anımsatan Erdoğan, "53 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz bu büyük afetin yıl dönümünü deprem bölgesinde geçirdik. Depremzedelerimizle kucaklaştık, dertleştik." ifadesini kullandı.
Bu zor günde devlet olarak depremzedelerin yanlarında olduklarını, acılarını samimiyetle paylaştıklarını gösterdiklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hükümetimizin deprem bölgesini asla ihmal etmediğini ve etmeyeceğini çok açık ve net biçimde ziyaretimizde bir kez daha ortaya koyduk. Bu vesileyle yapımı tamamlanan afet konutları ve köy evleri kuralarını çekerek, hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. Yani yalan yok, laf ola beri gele yok ve şu anda bütün illerimizi dolaşıyoruz ve hak sahiplerine de konutlarını teslim ediyoruz. Ziyaret ettiğim 5 ilimizde bizzat teslim ettiğimiz konut ve köy evi sayısı 31 binden fazladır. Deprem turistleri görmese ve kabul etmese de devletimizin şefkat eli deprem bölgesinin her daim üzerindedir. Durmak yok, durmak yok. Bu gerçeği yurt dışından bölgeyi ziyarete gelen yabancı basın mensupları da açıkça dile getirmektedir. Sadece 11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı değil, 85 milyon olarak hepimizi acıya boğan bu afetin üstesinden Allah'ın izniyle geliyoruz ve geleceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi gideni geri getiremeyiz ama maddi zararları telafi etmek mümkündür."
"31 MART'TAN SONRA KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜREÇLERİNİ DAHA DA HIZLANDIRACAĞIZ"
Başkan Erdoğan, bu sürecin kendilerine hatırlattığı en önemli hususun, depreme dayanıklı binalar ve konutlar yapmaları gerektiği olduğunu kaydetti.
TOKİ vasıtasıyla son 21 yılda 1 milyon 300 binden fazla konut üreterek bu konuda ciddi mesafe katettiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Aynı şekilde kentsel dönüşüm projelerini destekleyerek, teşvik ederek hukuki süreçlerini basitleştirerek kararlılığımızı ispat ettik." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, tüm bunların, muhalefetin engelleme çabalarına rağmen yapıldığına vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Sizler de gayet iyi biliyorsunuz TOKİ ve kentsel dönüşüm meselesinde bize demediklerini bırakmadılar. Vatandaşımızın zihnini bulandırmak için ortaya olmadık yalanlar attılar. Mahalle ve apartman sakinlerini örgütleyerek, kışkırtarak, hukuki destek altında provoke ederek kentsel dönüşüm projelerini provoke ettiler. Reklama verdikleri önemin yarısını yönettikleri şehirlerin depreme dirençli hale getirilmesine vermediler. Kentsel dönüşümle şehrini depreme hazırlamak yerine vatandaşın önüne geçip eylem yapan, nümayiş belediye başkanları bile gördük. Maalesef aynı aymazlığı bugün de sergiliyorlar. Daha 1 sene önce yaşadığımız büyük acıya ve yıkıma rağmen illerimizi afetlere hazırlamak konusunda elle tutulur somut hiçbir adım atmıyorlar. Benzer çarpık bakış açısının Tekirdağ'da da olduğunun farkındayım. 31 Mart'tan sonra hükümet, belediye el ele vermek suretiyle işbirliği içinde kentsel dönüşüm süreçlerini daha da hızlandıracağız. Çarpık ve sağlıksız yapılaşmanın yaygın olduğu, deprem riski yüksek illerimize daha fazla yoğunlaşacağız."
"Yeniden Tekirdağ" dediklerini ifade eden Erdoğan, "Genç, dinamik bir yapıyla Tekirdağ'da merkezi yönetim ve Tekirdağ Belediyemiz, el ele vereceğiz ve Tekirdağ'ı ayağa kaldıracağız. Tekirdağ'ın da bu süreçte bizlere destek vereceğine, bu mücadelemizde bizleri yalnız bırakmayacağına inanıyorum. Biz, Tekirdağ'ı tıpkı hükümet işlerinde olduğu gibi yerel yönetim tarafında da hak ettiği hizmetlerle buluşturmak istiyoruz. Tekirdağ'ın AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonuna acil ihtiyacı olduğu açıktır. İnşallah 31 Mart yerel seçimleri bu noktada, Tekirdağ'ımız için bir milat olacaktır." diye konuştu.
Erdoğan, Tekirdağlıların 31 Mart'ta sandıklara gittiğinde en doğru, en isabetli kararı vereceğinden şüphe duymadığını dile getirerek, meydandakilere, "Gençler öyle mi? Şimdi Tekirdağ'a soruyorum, hazır mıyız? Tekirdağ, 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Büyük ve güçlü Türkiye vizyonumuza sıkı sıkıya sahip çıkmaya var mıyız? Seçim akşamı Tekirdağ'la birlikte Türkiye haritasını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız?" sorularını yöneltti.
Meydandakilerin, "Evet" yanıtı üzerine Erdoğan, "Rabb'im hepinizden razı olsun." karşılığını verdi.
Başkan Erdoğan, hizmet ve eser siyasetlerinin en yakın şahidinin Tekirdağ olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Son 21 yılda Tekirdağ'a güncel rakamlarla toplamda 157 milyar liralık yatırım yaptık. 4 bin 149 adet yeni derslik inşa ettik. Namık Kemal Üniversitesini ilimize kazandırdık. 4 bin 973 kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Şehrimize farklı branşlarda toplam 45 spor tesisi yaptık. Şehrimiz için Tekirdağ'da, Hayrabolu'da ve 2 tane Çorlu'da olmak üzere toplam 7 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Çorlu ve Süleymanpaşa, Yavuz millet bahçemizin yapımını tamamladık. Diğer millet bahçelerimizin projelendirme çalışmaları devam ediyor. İnşallah en kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Kentsel dönüşümde riskli yapı olarak tespit edilen 2 bin 919 konut ve 469 iş yerinin dönüşümünü sağladık."
İktidara geldiklerinde Takirdağ'da 2 adet atık su arıtma tesisiyle nüfusun yüzde 21'ine hizmet verilirken bugün 19 atık su arıtma tesisiyle nüfusun tamamına hizmet götürüldüğüne işaret eden Erdoğan, "Şehrimizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 3,5 milyar liralık sosyal yardım yaptık. Sağlıkta, toplamda 1546 yataklı, 15'i hastaneden oluşan toplam 33 sağlık tesisi inşa ettik. Bunları biz yaptık. Ülkemize kazandırdığımız 17'nci şehir hastanemiz olan Tekirdağ Şehir Hastanemizi tamamlayıp Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesini Tekirdağ'ın hizmetine sunduk. 100 yataklı Kapaklı Devlet Hastanemizin inşası devam ediyor. Tekirdağ'ımız için ihale, proje ve arsa aşamasında 16 adet sağlık tesisimiz bulunuyor. 86 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 323 kilometre ilaveyle 409 kilometreye çıkardık." ifadelerini kullandı.
"TRAFİKTE AZALMA SAĞLAYARAK ZAMAN VE YAKIT KAYIPLARININ ÖNÜNE GEÇECEĞİZ"
Erdoğan, Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu projesinin şehir ve bölge için çok mühim olduğunu vurgulayarak, "Bu otoyolumuzun Malkara, Çanakkale, 1915 Çanakkale Köprüsü dahil, kesimini ne yaptık? Tamamladık. Kınalı-Malkara kesiminin de tamamlanmasıyla trafikte azalma sağlayarak zaman ve yakıt kayıplarının önüne geçeceğiz. Yapımı süren Kuzey Marmara Otoyolu'nun Başakşehir-Nakkaş arası ile Kınalı-Malkara Otoyolu kesiminin bitirilmesiyle Marmara Bölgesi'nin otoyol ringi tamamlanmış olacak." diye konuştu.
Kapaklı Köprülü Kavşağı ve bağlantı yollarını tamamladıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İstanbul, Halkalı, Pehlivanköy, Demirköprü ve Pehlivanköy Hudut arasındaki demir yolunu yenileyerek modernize ettik. 31 kilometre uzunluğundaki Tekirdağ-Muratlı arasındaki demir yolunu çift hatlı, elektrikli ve sinyalli hale getirdik. Asya-Avrupa koridorunun ilk parçasını oluşturan Halkalı-Kapıkule hızlı tren projemizle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. İki kesimden oluşan bu projenin 153 kilometrelik Çerkezköy Kapıkule kesimi ve 76 kilometrelik Halkalı-Çerkezköy hattındaki çalışmalar devam ediyor. Şehrimiz için önemi yüksek bir diğer projemiz Tekirdağ-Çerkezköy Lojistik Merkezi İntermodal Terminali projesidir. Projenin etüt, fizibilite ve operasyonel plan çalışmaları ile kamulaştırması büyük oranda bitti, yapım ihalesi için çalışmalarımız sürüyor."