Başkan Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği' temasıyla düzenlenen 13'üncü Çalışma Meclisi Yemeği'nde konuştu. Konuşmasının başında 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü tebrik eden Başkan Erdoğan, "Bu vesileyle helal rızık peşinde koşan tüm işçi kardeşlerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Türkiye Yüzyılı'nın inşası için ter döken, emek veren her bir kardeşimden Allah razı olsun" ifadelerini kullandı.
1 Mayıs tarihinin ülkemizde yıllarca sokak olaylarının sembolü olarak görüldüğünü dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
İSTİHDAM 32 MİLYONU AŞTI
"2010 yılında 32 yıl sonra Taksim'i kutlamalara açan yine biz olduk. Buna rağmen son günlerde muhalefet ve bazı marjinal yapılar Taksim tartışmaları ile 1 Mayıs'ın bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyor. Sembolik törenler haricinde Taksim Meydanı'nın miting yeri olmadığı, herkesin malumu iken bu konudaki dayatmaları masum bulmadığımızı ifade etmek isterim." Çalışma hayatında katılımcı, sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından birini Çalışma Meclisi'nin oluşturduğunu dile getiren Başkan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
ADİL HAK MÜCADELESİ
Bugüne kadar 13 kez toplanan Meclisimiz çalışma hayatının yol haritasının belirlendiği, çözüm önerilerinin getirildiği bir platform.
İşçisi ile işvereni ile memuruyla esnafıyla çiftçisi ile yaptığımız istişarelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Son 21 yılda kuşatıcı bir anlayışla işçi, işveren, memur, esnaf ve çiftçi kardeşlerimizin refah seviyelerini artırmak için çaba gösterdik. İş Kanunu, Sosyal güvenlik Reformu, İş Güvenliği ve İş Sağlığı Sendika kanunlarına ilişkin düzenlemeleri sizlerle bir istişare hayata geçirdik.
Asgari ücrette tarihi artışları, işçi ve işverenlerimizin azami mutabakatını sağlayarak gerçekleştirdik.
İstihdam sayımız 32 milyon 423 bine yükseldi. Gelecekte işsizlik oranlarının daha da aşağıya ineceğine inanıyorum.
HERKES AYNI GEMİDE
Çalışma hayatının taraftarını birbirine düşman gösteren bir anlayışa rastlıyoruz. Hatta işçi ve işveren arasındaki iş birliğini kendi ideolojileri için de tehdit kaynağı olarak görüyorlar.
Çatışmacı, kavgacı bu katı ideolojik yaklaşımın ne ülkemize ne milletimize faydası olur. Çalışma hayatını patron-emekçi rekabetine indirmenin doğru ve hakkaniyetli bir tutum olmadığına inanıyorum.
Hak mücadelesi işveren ve sermaye düşmanlığı değil, işçinin de işverenin de hakkını aldığı adil bir sistemin tesisi mücadelesidir. Yani ne işçi ezilecek ne de işveren mağdur olacak.
Taraflar aynı gemide olduklarının bilinci ile hareket edecek.
ÇELİK: GAZZE BİRİNCİ GÜNDEMİMİZ
BAŞKAN Erdoğan, dün ayrıca AK Parti genel merkezinde Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına başkanlık etti. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Birinci önceliğimiz Gazze" ifadelerini kullandı.
"HALKLAR Filistin davasından yana" diyen Çelik şöyle konuştu: "Öğrenciler, siyasetçiler tepkilerini ifade ediyor. Soykırım karşıtı Yahudi bir profesör gözaltına alınıyor. Bu görüntüler, düşünceye vurulan ters kelepçenin sembolü olarak hafızalara nakşedilmiştir. Batı, vicdana ters kelepçe vurdu."