Başkan Erdoğan Ustalara Saygı Ödül Töreni'nde konuştu: Enflasyonda geçici rahatlama değil kalıcı düşüş hedefliyoruz
Son dakika haberi... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, DEİK Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Enflasyonda geçici rahatlama değil, kalıcı düşüş hedefliyoruz diyen Başkan Erdoğan, cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunun kırıldığının altını çizdi.
- Gündem
- Haber Merkezi
- Giriş Tarihi: 25 Mayıs 2024 15:06
- Güncelleme Tarihi: 25 Mayıs 2024 16:11
Son dakika haberi... DEİK Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlendi. Başkan Erdoğan törende önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'muzun (DEİK) 37'inci seçimli genel kurulu ve 3'üncü Ustalara Saygı Ödül Töreni'miz münasebetiyle sizlerle bir aradayız. Türk özel sektörünün şimal yıldızı olan DEİK'in genel kurulunda siz kardeşlerimle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu güzel buluşmaya vesile olan DEİK yönetimine teşekkür ediyorum. Genel kurulda alınan kararların ülkemiz, milletimiz, iş adamlarımız ve siz değerli üyelerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. 2023-2027 çalışma dönemi için seçilen DEİK yönetim kurulu üyelerini tebrik ediyor, görevlerinde mevladan muvaffakiyetler niyaz ediyorum.
DEİK kurulduğu 1985 yılından bu yana Türk özel sektörünün dış ticaret, uluslararası yatırımlar, hizmetler, lojistik başta olmak üzere dış ekonomik ilişkilerini yürütme konusunda çok özel bir görev üstleniyor. Bu vesileyle kuruluşundan itibaren DEİK yönetiminde, iş konseylerinde, faaliyetlerinde görev alan iş dünyamızın temsilcilerini saygıyla anıyorum. Türkiye'nin gelişmesine, ekonomisinin büyümesine, ihracatının artmasına katkı yapan, istihdam oluşturarak insanımızın evine ekmek götürmesine vesile olan DEİK üyelerine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete irtihal eden DEİK mensuplarını rahmetle yad ediyorum. Marifet iltifata tabidir anlayışıyla ödüle layık görülen ustalarımızı tebrik ediyor, emekleri, gayretleri için kendilerine teşekkürlerimi iletiyorum.
DEİK ticaret diplomasimizin çatı kuruluşu olmasının yanı sıra ülkemiz iş dünyasının önde gelen aktörlerini aynı zeminde buluşturan temsil kabiliyeti en yüksek platformdur. DEİK, 152 iş konseyi ve 5 bin üyesi ile özel sektörümüzün danyaya açılan penceresidir. DEİK'in bu kapsayıcılığı ve kuşatıcılığını ülkemiz adına önemli bir imkan, gerçekten büyük bir avantaj olarak görüyoruz. Resmi ziyaretler ve uluslararası toplantılar vesilesiyle nereye gitsek orada ticaret diplomasimizin bayraktarları siz kardeşlerimizin bir etkinliğine, iş forumuna veya farklı bir programına muhakkak rastlıyoruz. Güney Afrika'dan Malezya'ya, Türk Cumhuriyetlerinden Amerika'ya yer yüzünün hemen her karışında DEİK'in gönül elçileriyle karşılaşıyoruz. Az önce DEİK başkanımız Nail bey kurulumuzun kapasitesini, gücünü, faaliyetlerini ve vizyonunu bizlere detaylıca anlattı. Türkiye ile dünyanın geri kalanı arasında kurduğu ticaret köprülerini, gönül köprüleriyle perçinleyen DEİK camiasıyla iftihar ediyoruz. Yılda 2 bin etkinliğin düzenlenmesi azımsanmayacak bir başarıdır. Bu etkinliklerin bazılarına ben de şahsen iştirak ettim. Ayrıca DEİK üyelerimizle farklı vesilelerle bir araya geldik. İstişarelerde bulunduk, sorunlarımıza ortak akılla çözüm yolları aradık. Türk ekonomisine ve dış ticaretine dair her konuda sizlerle yakın diyalog içinde olmanın gayretindeyiz.
İSRAİL ÜZERİNDE BASKI KURMAYI SÜRDÜRECEĞİZ
Gazze'de 36 bin masumu şehit eden İsrail'i ateşkese zorlamak amacıyla aldığımız ticari işlemleri durdurma kararımızın sürecinde de iş dünyamızla iletişim kanallarımızı açık tutuyoruz. Netanyahu yönetimi Gazze'deki katliamlarına son verinceye kadar ticaret ve diplomasi alanında İsrail üzerinde baskı kurmayı sürdüreceğiz. DEİK ile önümüzdeki dönemde de meselelerimizi görüşmeye, konuşmaya, sıkıntılarınıza çare üretmeye devam edeceğiz. Şunu çok iyi bilmenizi isterim, Türkiye için çalışan, ihraç eden, Türk ekonomisine güvenerek yatırımlarını artıran, Türkiye Yüzyılı inşasına omuz veren herkesin yanındayız. Siyasi görüşlerimiz, düşünce dünyamız farklı olabilir. Hayata bakışımız, olaylara, sorunlara yaklaşımımız farklılık arz edebilir. Bunların tamamı Türkiye'nin büyüklüğünü, beşeri ve kültürel hazinesinin zenginliğini gösteren birer işarettir. Tüm farklılıklarımızı kucaklıyoruz. Herkesin fikrine, düşüncesine ve yapıcı eleştirisine saygıyla yaklaşıyoruz. Kalbi Türkiye için çarpan, Türkiye için hayal kuran, büyük ve güçlü Türkiye hayali ile heyecanlanan, Türkiye'nin müreffeh ve mutlu yarınları için ter döken herkesin başımızın üstünde yeri vardır.Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun gerçeğe dönüşmesi için emek veren, taş üstüne taş koyan her bir insanımızla yol yürümekten şeref duyuyoruz. İşimiz, gücümüzü dünyaya taşımaktır vizyonunun hakkını veren siz kardeşlerim, yol arkadaşlığından memnunuz bahtiyarız. Bugün bir kez daha altını çizerek vurgulamak isterim ki, siz çalıştığınız, ürettiğiniz, yatırım yaptığınız, ihraç ettiğiniz, Türk ekonomisine katkıda bulunmak istediğiniz müddetçe biz de sizlerin yanında olacağız. Tüm Kabine üyelerimiz dahil bizimle birlikte çalışan her bir arkadaşımızın kapısı DEİK üyelerine ve müteşebbislerimize açıktır. İş dünyamız söz konusu olunca açık söylüyorum hiçbir bahaneyi kabul etmiyoruz. Bu konuda herhangi bir yerde eksiklik, ihmal ve yanlış görürsek gerekeni yapmaktan asla ve asla imtina etmeyiz. Rabbim muhabbetimizi, dayanışmamızı ve yol arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum.
NE AVRUPA NE ABD BU BADİREYİ KOLAYCA ATLATAMAZ
Küresel ekonomi son 4-5 yıldır oldukça fırtınalı sularda seyrediyor. Covid salgınının tetiklediği ekonomik sıkıntılar bölgemizdeki çatışmalarla birlikte daha da çetrefilleşti. Nablul fiyatlarından ticaret kısıtlamalarına, enerji ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmadan diğer belirsizliklere birçok meydan okuma ile karşı karşıya kaldık. Türkiye tüm bu sınamalara ilave olarak büyük bir deprem felaketi yaşadı. 6 Şubat depremlerinde 53 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Toplam 11 ilimizin ve 14 milyon insanımızın olumsuz etkilendiği depremin ekonomimize maliyeti 104 milyar dolardır. Sadece konutlar yıkılmadı, üretim tesislerimiz zarar gördü. Ticarethaneler yıkıldı, işletmeler kapandı, şehirlerimizin alt yapısında ciddi tahribat oluştu. Deprem bölgesinde kullanılamaz hale gelen 850 bin bağımsız bölümün 170 bini iş yeridir. Avrupa'sı ve Amerika'sı dahil ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir ekonomi böyle bir badireyi kolayca atlatamaz.
İHRACATTA CUMHURİYET TARİHİ REKORU KIRILDI
Depremin yanı sıra son bir yılda üst üste üç seçim geçirdik. Seçim gündeminin bürokraside işleri yavaşlattığını, iş dünyasında yatırım planlarını ertelettiğini, ticari hayatta temkinliği artırdığını genel olarak ülke ekonomisini durağan hale getirdiğini hepimiz biliyoruz. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ihracattan büyümeye, istihdamdan yatırımlara kadar hiçbir alanda hamdolsun hedeflerimizden kopmadık. Burada bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Siz DEİK üyelerimizin de çabalarıyla ihracatımız 255 milyar doları aşarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Nisan ayı itibarıyla ise yıllık ihracat 257,6 milyar dolara ulaştı. 2024 yılının ocak-nisan döneminde ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,7 oranında artışla 82,9 milyar dolara yükseldi. 2002 yılında yüzde 0,55 olan toplam dünya ihracatı içindeki payımızı 2023 yılında yüzde 1,08'e çıkarttık. Geçen yıl mayıs ayında 57 milyar dolara ulaşan yıllık cari açık mart ayında 31,2 milyar dolara kadar geriledi. Altın ve enerji hariç cari denge ise yıllık 36,1 milyar dolar fazla verdi. Cari açıktaki iyileşmenin devam edeceğine inanıyorum. Büyüme tarafında da sonuçlar umut vericidir yüzde 4,5 oranı ile Avrupa'da birinci, OECD ülkelerinde ikinci, G20'de ise dördüncü sıradayız.
Başkaları gibi kendi siyasi ikbalimiz uğruna ülkemiz ve milletimizin istikbaline göz dikmedik. Ekonomi programımızın olumlu neticelerini almaya başladık. Döviz kuru üzerinden millete korku saldılar. 1 Nisan'da döviz kuru uçacak diye karamsar senaryolar çizdiler. Bunların hiçbirisi gerçekleşmedi.
ENFLASYONDA HEDEF KALICI DÜŞÜŞ
Geçici rahatlama değil, enflasyonda kalıcı düşüş hedefliyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren dezenflasyon dönemine gireceğiz. Ülkemize yönelik yatırımcı güveni de her geçen gün artıyor. Ülke risk primimiz salgın öncesi seviyelere geriledi.
Türkiye'ye sermaye girişleri ivme kazandı. Çok taraflı kalkınma bankaları Türkiye portföyünü genişletiyor. Sanayide çarklar sorunsuz bir şekilde dönmeye devam ediyor. Turizmcilerimiz rekorları kırmak için tüm hazırlılarını yapıyor. 2028'e kadar seçimsiz 4 seneyi en verimli şekilde değerlendireceğiz.Tüm dünyanın içinde bulunduğu bu sancılı dönemi Türk ekonomisi için bir sıçrama dönemine dönüştüreceğiz.