Türk demokrasisinin kara lekesi 27 Mayıs darbesinin üzerinden tam 64 yıl geçti. 1950'de CHP TEK PARTİ REJİMİNE son vererek iktidara gelen Demokrat Parti (DP) Başbakanı Rahmetli Adnan Menderes'i askeri cunta ile devirdiler. Arkasında emperyalist Amerika - İngiltere - Avrupa'nın aparatı, askeri ve sivil oligarşi cuntası vardı. Beynini Batı'ya satanlar, "Egemenlik kayıtsız milletindir' diyerek Aziz Milletimize hizmet eden rahmetli Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı gaddarca astılar.
Okyanusun doğusundan ve batısından hazırlanan senaryolarla, 27 Mayıs yetmedi, kalleşçe, sinsice, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 ve 15 Temmuz 2016'da da FETÖ aparatlarıyla Türk Demokrasisine yeni kara lekeler eklediler.
Bu gerçeği, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlük Adası'nda derinlikli olarak hatırlattı:
"27 Mayıs planı, AK Parti'nin iktidar olduğu 22 yıllık süre zarfında da açık söylüyorum, defalarca sahnelenmeye çalışıldı.
Türk siyasi tarihinin en fazla darbe girişimine maruz kalan hükümetiyiz. Anadolu ihtilalini içlerine sindiremeyenler, milli iradeyi gasbetmek için 22 yıl boyunca her yolu denediler.
En son 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle doğrudan şahsımızı, ailemizi, milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ve aziz milletimizin bizatihi kendisini hedef alacak kadar gözlerini kararttılar" değerlendirmesinde bulundu.
BAŞKAN ERDOĞAN: GEÇİT YOK
"Saldırılar karşısında asla geri adım atmadık" diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Erdoğan, "İmtiyazlarını korumak uğrunda ellerinin altında ne kadar vesayet aparatı varsa hepsini üzerimize saldırttılar.
Ama biz olduğumuz yerde sapasağlam durduk. Saldırılar karşısında asla geri adım atmadık.
Milletin tertemiz iradesine leke sürdürmedik. Sokak olaylarıyla ülkemizin karıştırılamayacağını, terör örgütleriyle siyasetin dizayn edilemeyeceğini, fezlekeler ve iddianamelerle siyasete operasyon çekilemeyeceğini, tankla, tüfekle, uçakla, milli iradenin teslim alınamayacağını içerideki ve dışarıdaki tüm vesayet heveslilerine çok net biçimde gösterdik. Göstermeye devam edeceğiz" dedi.
BAHÇELİ DE SİYASİ MÜHENDİSLERİ SERT UYARDI
Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyareti sonrası konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından ÖNEMLI satır başları da şöyle: 'KİRLİ OYUNLARI BOZUYORUZ. Ülkücü görünen, ülkücülükten geçinen, ülkücülüğü meslek edinen muhterislerin kirli oyunlarını da teker teker bozuyoruz. Geçmişte ülkücü şehitlerimizin dökülen kanlarında ağır vebali bulunan malum çevrelerin bugünlerde strateji değiştirip içimizi karıştırmaya, aramıza sızmaya, hatta varlığımızı kundaklamaya teşebbüs etmelerini hayretle, nefretle ve dikkatle takip ediyoruz.
Yeni yüzyılda, ülkemizin huzur, barış ve güvenliğinin sağlam esaslara bağlanması adına, maskelenmiş menfur yüzlerin deşifresi amacıyla, bunun yanı sıra elinde ve vicdanında ülkücü kanı taşıyan alçaklarla kesif bir hesaplaşmayı buradan teklif ediyor, buna da hazır olduğumuzu açıklıyorum.
Münafık tezgâhların, müşrik planların, melun ve maske takmış Komünist taktiklerin kutlu davamız etrafında döşemeyi amaçladığı nifak ve fesat mayınları, yakında bizatihi faillerini patlatacak, hepsini birden rezil rüsva edecektir. Cumhur İttifakı'nı zafiyete uğratmak, terör örgütünün siyasi uzantısına yönelik milli tepkimizi zayıflatmak, sorgulatmak ve soğutmak maksadıyla; bir senaryo kapsamında üzerimize gelenlerin, gürültü çıkaranların, yumuşak karnımızı yoklayanların, dış bağlantılı ajanlarla işbirliği halinde Türk düşmanlarına taşeronluk yapanların alayını birden şehitlerimizden aldığımız ilhamla her seviyede karşılayıp paramparça etmek ecdadımıza, tarihimize ve milletimize hayat, haysiyet ve nimet borcumuzdur."
SONUÇ
31 Mart seçimlerinden sonra MUHAKKAK dikkatinizi çekmiştir. DIŞTAN ve Dış Odaklardan gelen suflelerle İÇTEN, Başkan Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli'nin arasını açmaya yönelik yayınlar, analizler, saldırılar arttı. Bağımsız Türkiye yolunda yürüyen ülkemizde kontrollu kaos çıkarmaya yönelik bazı kirli-sinsi projelerin altyapısını hazırladığı izlenimi var. Tam da bu noktada, özellikle MHP'nin siyasal sinir uçlarına basan söylemlerin Batıya beynini kiralamış soldan ve CHP arka bahçesinden gelişi manidar. Cumhur İttifakı'nda gedik açma teşebbüslerini iyi okuyan Başkan Erdoğan ve Bahçeli'nin arka arkaya yaptıkları açıklamalara dikkat kesilmeliyiz. Düşman uyumuyor.
Tatil yapmıyor.