Yumuşama dinamitleniyor

Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan,Avrupa Birliği'nin iki önemli ülkesi İspanya ve İtalya'da çok önemli görüşmeler yaptı.
Özellikle İtalya'da gerçekleşen G-7 Zirvesi'ne damga vurdu. Başta ABD Başkanı Biden olmak üzere, dünyanın en zengin ülkelerinin liderleriyle yaptığı ikili temaslar dünya medyasına yansıdı.
Başkan Erdoğan, Cumartesi günü Türkiye'ye döndü. Mübarek Ramazan Bayramı ile ilgili aziz milletimize bir mesaj yayınladı.
Başkan Erdoğan'ın bayram mesajında yer alan "Siyasette oluşan yumuşama ikliminin, milletimizin tekrar kucaklaşmasına katkı sağladığını müşahade ediyoruz" sözleri önemli.
Başkan Erdoğan'ın İtalya'dan dönüp SİYASETTE YUMUŞAMA mesajı verdiği gün, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, yumuşamayı dinamitleyen açıklamaları, CHP'nin arka bahçesindeki bir medya kanalında yayınlanması manidar oldu.
Başkan Erdoğan'ın siyasette yumuşamanın aziz milletimiz tarafından memnuniyetle karşılandığı bayram mesajında yer alırken ne tesadüf, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamaları düşündürücü.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in arife günü yaptığı açıklamalar, ANORMALLEŞME işareti veriyor.

ESKİ ÖZGÜR ÖZEL GELİYOR MU?
Özgür Özel'i Genel Başkan olmadan önce nasıl tanırdık?
YAPICI DEĞİL YIKICI. NEGATİF KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN SAĞ KOLU. SALDIRGAN. KAVGACI. TARTIŞMACI. NEGATİF ÜSLUPLU. Ekrem İmamoğlu'nun desteği ile Genel Başkan seçildi. Bir anda değişti.
Yapıcı oldu. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'la buluşmayı, ziyaretler yapmayı istiyordu. Başkan Erdoğan da elini uzattı. 2 Mayıs ve 9 Haziran görüşmeleri oldu.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 9 Haziran günü CHP Genel Merkezi'ne gitti. Özgür Özel'le 1.5 saat görüştü. Bu görüşmenin üzerinden 4 gün geçmiş, Özel'in yumuşamayı dinamitleyen şu cümlelerine bakar mısınız? CHP Genel Başkanı Özgür Özel diyor ki, "ŞU ANDA NORMALLEŞME KİMSEYİ KAPSAMIYOR."
Normalleşme bir tek ileri yaşlarından dolayı Adli Tıp raporları bir yıldır bekleyen 28 Şubat generallerini kapsadı. Onun dışında bir de Cumhuriyet Halk Partisi'nin gölge bakanları AK Parti'nin bakanlarıyla şimdiye kadar 4-5 randevuda buluştu, önemli konularda bilgi alıyoruz.
Bir de Sinan Ateş'in eşinin randevusu. Bunun dışında ne normalleşmesi? Mesela Gezi mi normalleşmiş? Yani Anayasa Mahkemesi ya da AİHM kararları mı uygulanmış? Normalleşme bizim iyi niyetli çabalarımızdan ibaret şu anda. Benim anladığım normalleşme bu değil, onu açık söylemek lazım. Ama şöyle bir şeyi de doğru bulmam; Türklerle ilgili konularda demokratik kazanımlar elde edilip Kürtler bunun dışında bırakılmaya kalkarsa buna en çok ben itiraz ederim.
Yani normalleşme olacaksa hatta en çok dezavantajlılar için olacak. Bunlar da yetmiyor, ilave olarak DEMLENMİŞ.
Özgür Özel, Edirne Cezaevi'nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret edeceğini de tekrarlıyor.
Özgür Özel, "Cumhurbaşkanıyla Kıbrıs'a gidecek misiniz?" sorusuna şöyle cevap veriyor: "Ben Kıbrıs'a gideceğim.
Cumhurbaşkanı söylediğinde de dedim ki, 'Biz de zaten oraya gidiyoruz.' Ben, 174 gazi ve bütün MYK ile birlikte gidiyorum. Biz oraya gitmeyi çoktan planlamış ve aylar öncesinden hazırlanmıştık.
Cumhurbaşkanı uçağıyla zaten gitmem. Bir tarifeli uçakla gideceğim." Çok rahatsız edici sözlere devam ediyor: "Türkiye siyasetçilerin birbiriyle iletişimi konusunda çok kötü bir noktada.
Mesela bir süreç yaşanıyor. Sürecin adında bile mutabakat yok.
Bir taraf "normalleşme" diyor, bir taraf "yumuşama" diyor.
Son görüşmeden sonra Ömer Çelik de normalleşmeyi anınca, iktidara müzahir medya da normalleşme manşetlerini kullandı ilk kez. Ben meseleyi şöyle görüyorum; ikiye ayırarak irdelemek isterim. Birincisi şu: Ben 2024 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nde CHP'nin Genel Başkanı olarak birinci partide de olsam, ikinci partide de olsam, iktidar da olsak muhalefet de olsak siyasilerin birbiriyle bayramlaşmadığı, tokalaşmadığı, Anıtkabir'de birbirlerinin yüzüne bakmadıkları, birbirlerine taziyeye gitmedikleri ya da mutlu günlerinde davetiye vermedikleri bir fotoğrafın içinde yer almayı utanç verici buluyorum."

RAHATSIZ EDİCİ CÜMLELER
"Bu durumu biraz daha netleştirir misiniz?" sorusuna Özgür Özel cevap veriyor: "Bir iletişim içinde olmak ve ülke için iktidarıyla muhalefetiyle belli konularda birlikte çalışabilmek, bunu sağlayabilmek istiyoruz.
İsterim ama bu o kadar kolay olmuyor. Çünkü hatlar çok keskin, mahalleler çok keskin, yankı odaları var. Bizim tarafta buna itiraz edenleri ikiye ayırıyorum ve bir tarafını son derece anlıyorum.
Onlar endişeli insanlar. 'Aman bizi kandırmasınlar' ya da 'Bu sefer de bunlara biz nefes olmayalım' diye düşünenler. AK Parti, ilk başta liberallerle sonra o günlerde "cemaat" denen yapıyla sonra Kürt siyasi hareketiyle sonra da MHP ile kol kola oldu. Şimdi sıra bize mi geldi diye düşünenler...
Bu endişeyi anlıyorum ve buna dikkat kesiliyorum ama bir de iki tarafta da anormal vaziyetten, anormal popülarite devşiren birtakım isimler var, yapılar var.
'Normalleşme olduğunda biz ne yapacağız?' diyor. O kişilerin normal siyasi düzlemde söyleyecek sözü yok. Gerginlikten besleniyor, kavgadan besleniyor. O itirazları da görüyorum ama onlara hak veriyor değilim tabii." Özgür Özel,arife günü yine MHP'ye rahatsız edici cümlelerle saldırdı.
İki isim MHP'de normalleşmeyi baltalamak için elinden geleni yapıyor çünkü rahatsız oluyor.
Çünkü Türkiye normalleşsin istemiyor. Çünkü normal olan bir yerde; bir Ülkü Ocakları Başkanı'nın veya bir partinin gençlik örgütünün başkanı başkentin ortasında vurulup da cenazesi yerde kalmaz, taziyesiz kalmaz.
Normalleşmeye kendi hesaplarına uymadığı için karşı çıkanlar var. Bir de kendi foyaları ortaya çıkmasın diye karşı çıkanlar var.
Bir yandan da normalleşme ile iktidar partisinin geçmişten beri biriktirdiği sorunları ve sorumlulukları muhalefetin sırtına yüklemek kolaycılığına heveslenen bir yapı var. Ona da bizim eyvallah dememiz mümkün değil.

SONUÇ
EVET. Özgür Özel ne yapmak istiyor?
Son açıklamasına bakınca;
1)ESKİ ÖZGÜR ÖZEL YAVAŞ YAVAŞ GERİ Mİ DÖNÜYOR?
2)Yoksa, Özgür Özel eskiye DÖNDÜRÜLÜYOR MU?
Bu iki soruyu da destekleyen gelişmeler var. CHP DEĞİŞMEDİ. ÖZGÜR ÖZEL DE DEĞİŞMEDİ. YAVAŞ YAVAŞ ESKİ ÖZGÜR ÖZEL'E DÖNÜŞ VAR...