KONUK YAZAR SELAHATTİN GEZER YAZDI
Bu yazı, her anı bayram, sevgi dolu, şükür dolu "Ya Hak" erlerine ithaf olunur. Bizler sevmeyi bilemiyoruz, yanmayı bilemiyoruz, aslında çok şeyi bilmiyoruz. Bari sevmeyi bilebilsek çok şeyleri de bileceğiz. Vahşi gönüllerimizi sevginin letafeti ile ehlileştiremedik, aşkın nuruyla kuytularımızı aydınlattıramadık.
İçimizi yaban otları sarmış, bülbüller başka diyarlarda, biz ise vesvese kargalarını nefsin anırtılarını dinliyoruz.
Ah ki nazende bülbülleri razı edebilsek, bahçemizi şenlendirsek, Nur-u Muhammedî ile içimizi temizlesek... Çok kirliyiz Allah'ım, bizi pak eyle, bizi sevgi eri eyle.
Sevmek atlı, biz ise yaya. Yanmak atlı, yine biz yaya. Hiç elimize geçiremedik sevmeyi, bilmiyoruz yanmayı, bilmiyoruz; anlamayı yaşamayı... Alevler içindeyiz, cayır cayır yanıyoruz ama Allah için değil, Ulvî değil. Bizim ki ünyalık alevler; hırsımızın, kibrimizin, kinimizin, anlayışsızlığımızın vs. alevleri içinde cayır cayır ve de döne döne yanıyoruz ama Alvarlı Muhammed Lütfi Efendi Hasretleri gibi sevmeği bilemedik, yanmayı bilemedik.
Her evden, her insandan dumanlar yükseliyor, Ey Rahmân ve Rahîm olan Allah'ım! Ateşimizi, dumanımızı İlahi kıl; kurtar bizi lüzumsuz yangınlardan, lüzumsuz dumanlarından. Ramazan bayramı oruçla; kurban bayramı kurbanla taçlanır.
Benim için bu iki dini bayramımızın bir de milli marşı vardır, o da Efe Hazretlerinin gazeli: "Cân bula cânânını Bayrâm o bayrâm ola Kul bula sultânını Bayrâm o bayrâm ola"
ALLAH DOSTLARINI SEVMEK
Allah'ım, bu ne güzel sözler; adeta yüreğin elinden tutup, halaya kaldırıyor, yerinden zıplatıyor. Boşa değilmiş; Mevlevi'nin, zikir ehlinin yerinde duramaması.
Yürek aşk ile hoplayınca, beden de iştirak ediyor "Cân bula cânânını Bayrâm o bayrâm ola Kul bula sultânını Bayrâm o bayrâm ola" Başta gözümüzün nuru:
Hz. Peygamberimiz (sav) ve onun açtığı Cadde-i kübrâ-da yol alan Allah dostları, muhabbet erleri, ne güzel bulmuşlar; cânânını, ne güzel bulmuşlar; sultânını.
Ne güzel yanmışlar, ne güzel sevmişler, Allah'ı bulanca nede güzel bayram etmişler...
Sene de iki bayram değil, her gün bayram etmişler. Nefes almayı büyük nimet görmüş "Hu" diyerek bayram etmişler, konuşmak ile hakikat meyveleri vermişler... Düşünmeyi, tefekkürü büyük bir nimet görmüş, yazdıklarıyla, söyledikleriyle bayram ettirmişler. Alvarlı Muhammed Lütfi Efendi Hasretleri gibi Allah dostları, her gün, imdatlarına koşturulan nimetlere, doğan güneşe yağmura, gölgelik yapan ağaca, buluta bayram edip, şükür faturalarını eksiksiz ve fazlasıyla ödemişler. Onlar sevda delisi, "Hak" delisi, böyle deli olunca, hiç bayram eksik olur mu ki? Her an bayram ede ede büyük bayrama kavuşmuşlar. Allah dostlarını sevmek, ruha bayram yaşatır ise ya onların Allah sevgisi bayramları, aşk bayramları kim bilir nasıldır, kim bilir ne bayramlardır?
Hüzn ü keder def' ola
Dilde hicâb ref' ola Cümle günâh af ola Bayrâm o bayrâm ola"
Allah (cc) bize af bayramı yaşatsın, aşk bayramı yaşatsın, her an şükür bayramı yaşatsın efendim. Hayırlı bayramlar.