Özgür Özel gerçek yüzünü gösterdi

KONUK YAZAR BÜLENT ERANDAÇ YAZDI
31 Mart Yerel seçimlerinden sonraki en önemli siyasi gelişme Cumhurbaşkanınız Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı normalleşme, iç siyasette yumuşama süreciydi.
Çünkü, CHP'nin başına bir Avrupa operasyonu ile getirilen, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde yıkıcı-sert muhalefetle ülkemizde gerginlik yaratılmıştı.
Türkiye'nin etrafı ateş çemberine dönerken, Üçüncü Dünya Savaşı tamtamları çalarken, Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yılların verdiği siyasi tecrübe ile ÜLKEMİZİN İÇ CEPHESİNİ tahkim etmeye yönelik, iç siyasette iktidar ile ana muhalefet arasında normalleşme sürecini başlattı. Siyasette normlleşmeden- yumuşamadan Aziz Milletimiz de çok memnundu.
Bildiğimiz polemikçi - kavgacı eski Özgür Özel seçim sonrası şaşırttı, Erdoğan'ın uzattığı eli tuttu sanılıyordu. Yumuşak konuşmalar yapıyordu. Başkan Erdoğan'la karşılıklı ziyaretler yapılıyordu. CHP'nin normalleşmeye devam edip edemeyecekleri tartışılırken, yol kazalarına başlamaları gözden kaçmıyordu.
Özgür Özel, Başkan Erdoğan'la konuşuyordu samimi değildi, CHP arka bahçesinden Cumhur İttıfakı'na yönelik sinsi kampanyalara da başlamışlardı.
Planlı olarak MHP'ye saldırıyorlardı.
Özgür Özel - CHP'nin bir hesabı var, yakında görürüz diyorduk.
Düşündüklerimiz doğru çıktı. Gitti hesaplı Özel, ÇABUK GELDİ yıkıcı - polemikçi - kavgacı Özgür Özel. Çünkü, Batı projesine yazılmıştı CHP - Özgür Özel...
GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERDİ.
Avrupa'dan aldığı sufleler doğrultusunda ERKEN SEÇİM MEKANİZMASI düğmesine bastı.
EVET. Batı İSTİKRARLI TÜRKİYE İSTEMİYOR. CHP'nin yıkıcı, sokakları harekete geçirmesini arzu ediyor. İç siyasette normalleşme, kirli planlarını bozuyordu. Erdoğan ile Bahçeli'nin arasının açılmasında sufle verdikleri Özgür Özel, başarılı olamamıştı. Ne tesadüf, Başkan Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, 'Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır. Oynanan oyunları biliyoruz. Aramıza nifak sokamazsınız. Biz müttefikiz' diyerek, net açıklamalar yaptıkları günün hemen ardından (Perşembe günü) CHP Genel Başkanı Özgür Özel GERÇEK YÜZÜNÜ gösterdi. Erken seçim mekaniğinin düğmesine bastı.
Batı sufleleri doğrultusunda gitti yumuşak Özgür Özel, geldi (eski) gerçek Özgür Özel. Özgür Özel'in, bir hesap içinde olduğunu ispat eden, Batı'nın da pek memnun olacağı ERKEN SEÇİM çıkışına dikkatle bakalım.
ÖZGÜR ÖZEL BATI SUFLESİYLE KONUŞTU
Özgür Özel erken seçim için tarih verdi. Bir sol medyaya yaptığı açıklamada, seçimden kaçmayacağını vurguladı, "Erdoğan 5 yıllığına seçildi ama bence 1.5 yıl sonra erken seçim olur" iddiasında bulundu. VAY VAY SEN NEYMİŞSİN ÖZGÜR ÖZEL?
Özgür Özel'in ERKEN SEÇİM VE SOKAKLARI HAREKETLENDİRME açıklamalarından BATI (ABD - AVRUPA) pek memnundur:
CHP sokaklara dökülecekmiş.
Derin CHP'nin böyle hesabı olduğunu seziyorduk.
Dertleri sokakları hareketlendirerek, ERKEN SEÇİM tamtamları çaldırma, YANİ KONTROLLÜ KAOS'TAN ERKEN SEÇİM İKTİDAR ÇIKARMA tezgahlarını biliyorduk. Gerçek Özgür Özel (Yani bildiğimiz eski Özgür Özel) itiraf eden laflara devam ediyor:
'Türkiye, bir otokrasi, tek adam rejimi, totaliter diktatoryal rejime evriliyor tespitlerini hepimiz yaptık ve bunları geri alan bir tavrımız yok.
Ben iktidarı normalleştirme peşinde değilim. Ben MHP olmasa da AK Parti olmasa da normalleşirim.
Benim derdim onların seçmenleriyle normalleşmek.
Asgari ücrete zam vermezlerse biz sokaklara döküleceğiz.
Yaptığımız mitingler var.
Devam edecek.
Ben masadan ve görüşmeden bir asgari ücret zammı çıkaramadım, şimdi bunun bedelini iktidarın tek başına ödemesi için buna susmayacağım.'
CHP DEĞİŞMEDİ
Evet. Derin CHP, Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu, CHP içine çöken eski marksist, sosyalistler, yıkıcılık ruhu, iç siyasette normalleşmeyi - yumuşamayı hazmedemedi.
Zaten hazmedemezlerdi.
Yeni siyasete derin CHP zaten kuşkuyla bakıyorlardı.
Yeni siyaset, 'Erdoğan'ı sıkışmışlıktan kurtarmaya yarayacak, Cumhur İttıfakı'na meşruiyet sağlayacak" hezeyanları içindeydiler.
Özgür Özel de, 'Kendi genel başkanlığını tahkim etme, Ekrem İmamoğlu'nın vesayetinden kurtulma' amacıyla, siyasette yumuşamaya, samimiyetsiz bir yaklaşım gösteriyorlardı. Nitekim, Özgür Özel'in intibak bocalaması içinde olduğunu anlıyorduk.
CHP değişmemişti.
Derin CHP, katı laik, dışlayıcı politikaları bırakmamıştı. Muhafazakarların varlığını içine sindirmemişti. Sindirmiş gibi davranıyordu.
CHP'nin ciğerini bilen, mahalleyi içinden iyi tanıyanlar olarak gözlemlerimiz, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu'nun, parti politikalarının önce kendilerinin ve kitleleri dönüştürmekte pek de başarılı olmadığını söylüyor.
Özgür Özel'in genel başkanlık sürecinde talip olduğu normalleşmeye karşı sahte, samimi olmayan tavırlarında gösterdiği bocalama, bulanıklık, boşuna değildi.
Ekrem İmamoğlu'nun da, Avrupa'da (Paris, Roma, Berlin) stratejik temaslarına hız kazandırması da, bir hesap içinde olduklarını gösteriyordu.

SONUÇ
EVET. ÖZGÜR ÖZEL GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERDİ. CHP DEĞİŞMEDİ. KAOS VE ÇATIŞMA RUHU ORTADA.
CHP, ne yönetim politikalarıyla ne de geleneksel tabanıyla kendini yeterince yenilemiş değil.
ÖZGÜR ÖZEL KALSA DA, GİTSE DE, YERİNE EKREM İMAMOĞLU VEYA YENİDEN KEMAL KILIÇDAROĞLU GELSE DE, CHP Türkiye'yi yönetmek için kifayetsiz ve olgunlaşmamış pozisyonunu koruyor.
Özetle, Başkan Erdoğan, Türkiye'nin temel sorunlarına çözüm ürettikçe, BÜYÜK TÜRKİYE yolunda emin adımlarla yürüdükçe, Türkiye'nin BÖLGESEL GÜÇ - KÜRESEL AKTÖRLÜĞÜNÜ TAKHİM ETTİKÇE, 22 YILDIR OLDUĞU gibi, Azız Milletimizin desteğini alacak, Müslüman - Türk Dünyası'nın gür sesi olmaya devam edecektir.
BAŞKAN ERDOĞAN'A VE CUMHUR İTTİFAKI'NA KIZIL ELMA YOLUNDA BAŞARILAR DİLİYORUM.