Netanyahu'nun hem Biden'dan hem Trump'tan destek almasının arka planında doların patronları Yahudi aileler, küresel çete ve ABD ile Avrupa'yı ellerinde oynatan küresel Yahudi lobileri bulunuyor.
KİRLİ PLANLAR VAR
Derin İngiltere'nin istihbarat ajanlarını yetiştiren meşhur Exeter Üniversitesi'nde profesör olan tarihçi Pappe, İsrail lobisinin perde arkasını açıkça ortaya koyan bir kitap yazdı. Mossad'ın dünyanın çeşitli ülkelerinde gazeteci ve siyasetçileri nasıl hedef aldığını açıkladı. Bu kitabı okuyan bir stratejist dostum not gönderdi.
Siyonist Netanyahu'nun kirli planlarının arkasında kimler olduğunu anlamak için bu kitabın Türkiye'de de satılması ve çok dikkatli okunması büyük önem taşıyor. Gaddar Netanyahu'yu çok iyi anlatıyor. Kitabı yazan tarihçi Pappe'nin bugün Birleşik Krallık'taki Exeter Üniversitesi Sosyal Bilimler ve Uluslararası Çalışmalar Fakültesi'nde profesör olması, üniversitenin Avrupa Filistin Araştırmaları Merkezi'nin direktörü ve Exeter Etnopolitik Araştırmalar Merkezi'nin eş direktörlüğünü yapması dikkat çekiyor. Kitabı:
"İbrahim'in Kaderi: Batı İslam Hakkında Neden Yanılıyor?"
İSRAİL LOBİSİNİN HEDEFİ
Kitap, İsrail lobisinin hem siyasetçileri hem de gazetecileri nasıl hedef aldığını anlatıyor.
Siyonist İsrail'in elleri uzun. İki İngiliz siyasetçi, Filistin yanlısı sempatileri nedeniyle lobinin baskısı altında Dışişleri Bakanlığı'ndaki görevlerini kaybetti:
2016'da Alan Duncan ve 1964'te Christopher Mayhew.
Eski bir İşçi Partisi Dışişleri Bakanı olan George Brown da 1960'larda hedef alınmıştı.
Gazetecilerden örnekler veriyor; Lobi, BBC tarafından uzun bir soruşturmaya tabi tutulan Jeremy Bowen (Ağustos 2022'de BBC News'in Uluslararası Editörü olarak atanmadan önce 1995 ile 2000 yılları arasında Kudüs'te bulunan BBC'nin Ortadoğu muhabiri ve 2005'ten 2022'ye kadar BBC Orta Doğu editörüydü), Guardian'ın eski Kudüs muhabiri Suzanne Goldenberg, Guardian'ın eski editörü Alan Rusbridger ve yayıncı Jonathan Dimbleby gibi gazetecilere saldırdı. ABD'nin 'emperyal projelerinden biri olarak' görülen Fulbright bursuna adını veren senatör William Fulbright'ın kendi ülkesinde İsrail lobisi ile çatışması bu kitapta ilk defa geçiyor. ABD'de, Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin en uzun süre görev yapan başkanı William Fulbright, en eski ve en yıkıcı örnektir. Fulbright'ın 1974'te yok edilişinin dehşet verici öyküsü bu kitapta çok iyi anlatılıyor: "Lobinin parası, rakibi Arkansas Valisi Dale Bumpers'ın kampanya kasasına gitti... O zamandan bugüne, Capitol Hill'e giden yol, kariyerleri torpillenen Amerika'nın siyasi elitinden adaylarla dolup taştı" diye yazıyor Pappe. Peki, Fulbright ne yapmıştı?
NEDEN SİYONİST LOBİ?
Tarihçi Pappe kitabında yer alan yaşadığı bir anekdotta şöyle diyor; "Meclis İstihbarat ve Güvenlik Komitesi'nin eski bir üyesi olan Michael Mates bir keresinde bana 'İsrail yanlısı lobi, siyasi bünyemizdeki en güçlü siyasi lobidir. Onlara dokunabilecek hiçbir şey yoktur.'" Makalede Pappe'nin tarihte bir yolculuk yaptığı ve lobinin nerelere kadar gittiğini araştırdığı yazıyor; "Pappe, Yahudi halkının Filistin'e geri dönmesi için yapılan ajitasyonun kökenlerini özetlemek için tarihte uzun bir yol kat ediyor. Bu tarih iki yüzyıl önce Evanjelik Hristiyanlarla başlar ki bu da, Pappe'nin alışılagelmiş "İsrail yanlısı lobi" yerine "Siyonist lobi" terimini kullanmasını açıklayabilir." Pappe'nin kitabında yer alan sol ve Siyonizm arasındaki ilişki; "İsrail'in kurulmasından sonra lobinin ana görevi İsrail devletinin meşruiyetini korumak olmuştur. Pappe, İşçi Partisi'nin Muhafazakârlardan daha güçlü ve güvenilir bir destekçi olduğunu gösteriyor. Günümüz Yahudi işçi hareketinin öncüsü olan ve başlangıçta Marksizm ile Siyonizmi uzlaştırmaya çalışan Poale Zion'un rolünü vurguluyor.
Sendikaları ve İşçi Partisi'ni İsrail'in sosyalist bir proje olduğuna ikna etti. Pappe, Poale Zion'un "İngiltere'deki İşçi Partisi içinde olası bir İsrail karşıtı yönelimi durdurmak ve İşçi Partisi ile İsrail yanlısı Yahudi seçmenleri arasındaki ilişkileri güçlendirmek için tasarlanmış bir lobinin parçası" haline geldiğini yazıyor.
WILSON İSRAİL YANLISIYDI
Bu ilginç iddia ile ilgili bölüm şöyle; "Pappe'ye göre, 1963'ten 1976'ya kadar İşçi Partisi'ne liderlik eden eski Başbakan Harold Wilson "iliklerine kadar İsrail yanlısıydı". Pappe, Wilson'ın İsrail'e duyduğu hayranlığın, daha önceki kuşaktan David Lloyd George'unki gibi, konformist olmayan bir Hristiyan yetiştirme tarzının ürünü olduğunu tahmin etmektedir.
Merhum siyasetçi Roy Jenkins, Wilson'ın 'İsrail'in Arabası' adlı kitabının "Yahudi olmayan biri tarafından yazılmış en güçlü Siyonist tezlerden biri" olduğunu belirtmektedir." Pappe, 7 Ekim dehşetinin ardından kaleme aldığı kısa sonuç bölümünde şunları yazıyor: "21. yüzyılda pek çok insan, varlığını sürdürmek için askeri işgale ve ayrımcı yasalara ihtiyaç duyan bir yerleşim projesini kabul etmeye devam edemez. Öyle bir zaman gelir ki, lobi artık bu acımasız gerçekliği onaylayamaz ve dünyanın geri kalanının gözünde ahlaki olarak görülmeye devam edemez.
İnanıyorum ve umuyorum ki bu noktaya bizim yaşam süremiz içinde ulaşılacaktır."
SONUÇ
SİYONİST Netanyahu akıttığı masum Filistinlilerin kanlarında er geç boğulacaktır. Derin Amerika'nın Müslüman ülkelerin sınırlarını değiştirme kirli ve sinsi planları muhakkak paçavraya dönecektir. Derin Amerika'nın ve İsrail'in oyunlarını bozmakta olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a tarihi yürüyüşünde Allah yar ve yardımcı olsun. Ne demişti Başkan Erdoğan: "Sözde vaat edilmiş topraklar rüyalarının bir ucu Anadolu'dur. Türkiye'nin beka hattı Gazze'den başlar. Asla unutulmasın, İsrail'in bayrağındaki iki mavi çizgiden birisi Fırat Nehri'dir, diğeri Nil Nehri'dir. Fırat'a uzanan elleri kıracak büyük Türk milleti ilelebet Anadolu'da var olacaktır."