KONUK YAZAR BÜLENT ERANDAÇ YAZDI
Bir görünen NATO var, bir de DERİN NATO var. Görünmeyen NATO'nun derin planlarına daha çok odaklanmakta büyük yarar bulunuyor.
NATO'nun bazı üyelerince, İsrail'i NATO ÜYESI YAPMA planları sinsice sürüyor. Başta ABD, İngiltere, Fransa, Almanya'nın, İsrail'i NATO üyesi yapma ihtirasları - hayalleri devam ediyor.
NATO'nun gözü var görmüyor, kulağı var duymuyor. Neden? İki yüzlü de ONDAN. GÖZLERİ ŞAŞI...
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, DERİN NATO'nun ruhunu çok iyi biliyor. Oyunlarını iyi okuyor.
Nitekim, Filistin ve Gazze için kolunu kıpırdatmayan ABD ve Avrupa'ya (DERİN NATO) Başkan Erdoğan resti çekti:
"GAZZE'DE KATLİAM YAŞANIYOR"
Gazze'de katliam yaşanıyor.
Kalıcı çözüm getirmeden, istikrardan bahsedilemeyeceğinin altını çizdim. Netanyahu yönetimi yayılmacı politikalarıyla tüm bölgenin güvenliğini tehlikeye atmaktadır.
Karşımızda savaş hukuku dahil hukuk, nizam ve değer tanımayan gözü dönmüş bir yapı vardır. Oturumdaki hitabımda bu konu üzerinde durdum.
İsrail yönetiminin NATO'yla ortaklık ilişkisini sürdürmesi mümkün değildir.
"İSRAİL İLE NATO ARASINDAKİ İŞBİRLİKLERİNİ TÜRKİYE ONAYLAMAYACAK"
Başkan Erdoğan, NATO'nun İsrail'le ortaklık ilişkisini sürdürmesinin mümkün olmadığını belirtti: "Gazze'de katliam yaşanıyor, İsrail hukuk tanımıyor.
İsrail ile NATO nezdinde yapılacak işbirlikleri, onaylanmayacaktır" restini çekti.
Erdoğan, "Uluslararası camianın sorumluluk sahibi üyelerinin iki devletli çözüm için el ele vermesi önemlidir.
Filistin'i tanıyan ülkelerin sayısının artmasından memnuniyet duyuyoruz. Türkiye olarak garantörlük başta olmak üzere her türlü inisiyatifi almak için hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum" açıklamasında bulundu.
NATO, GAZZE KATLİAMLARINI GÖRMEZDEN GELDİ. Washington'da yapılan NATO Zirve toplantısından ardından sonuç bildirisi yayınlandı.
Siyonist Netenyahu'nun Gazze'de yaptığı ve aralıksız sürdürdüğü katliamlara, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın ısrarlı temasları dışında NATO zirve sonuç bildirisinde yer aldırılmadı.
Haçlı siyonist ABD ve Avrupa, her gün yüzlerce kadın ve çocuğun katledildiği soykırımı küstah DERİN NATO görmezden geldi.
İKİ YÜZLÜ NATO, ABD APARATI PKK - PYD'Yİ DE GÖRMÜYOR.
Dışişlerı Bakanı Hakan Fidan geçen hafta net şekilde, "Amerika, İngiltere ve Fransa ile Kuzey Suriye'de problemimiz var. PKK-PYD arkasında dolaşıyorlar" demişti. NATO sonuç bildirisinde Derin ABD'nin Suriye'deki aparatı PKK-YGP-SDG'den bahsedilmiyor.
Derin NATO'nun küstahlığına Başkan Erdoğan, net olarak tavır koydu:
"NATO'da MÜTTEFİKLERİMİZİN TERÖR ÖRGÜTLERİYLE KURDUĞU ÇARPIK İLİŞKİYİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL. NATO'nun terörizmle mücadele belgesini geçtiğimiz yıl güncellemiştik. Türkiye terörün kanlı yüzünü iyi bilen bir ülkedir. 40 yıldır örgüte ve farklı yapılara karşı ağır bedeller ödeyerek mücadele ediyoruz.
Müttefiklerimizden dayanışma bekliyoruz. Müttefiklik hukuku bunu gerektirir. Bazı müttefiklerimizin terör örgütleriyle kurduğu çarpık ilişkiyi kabul etmemiz mümkün değildir." NATO UKRAYNA'DA TARAF OLDU.
İki yıldan günümüze kadar Ukrayna ile Rusya savaşından bahsediliyordu. Bundan sonra, NATO UKRAYNA'dan yana taraf olarak Rusya karşısında resmen yer alacak.
NATO, Ukrayna'yı her türlü destekleme kararı da aldı. Hollanda'daki F-16'lar Ukrayna'ya kaydırılacak, 2025 yılında ABD ve Avrupa Ukrayna'ya en az 40 milyar dolarlık yardım sağlayacak.
Yani Rusya-Ukrayna savaşı tüm hızıyla devam edecek.
EVET... NATO'nun 75. yıl bildirisi Dünya'ya savaş mesajları veriyor.
NATO, Rusya'yı uzun vadeli stratejik düşman olarak görüyor.
Artık Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan bahsedilmeyecek, direkt olarak Rusya-NATO savaşından bahsedilmesi söz konusu olacak.
NATO'nun sonuç bildirisinden ortaya çıkan bir gerçek var.
Derin NATO, Ukrayna savaşını bahane ederek Rusya'yı çökertme planını çok uzun vadeye yayarak uygulamaya devam edecek.
Birçok NATO ülkesinin Ukrayna'ya savaş uçaklarını hibe etmesi için seferberlik edilmesi bunun en somut adımı olarak karşımıza çıkıyor.
Ukrayna Savaşı artık bir NATO doktrini ve Avrupa güvenlik mimarisi çerçevesinde devam edecek. Bu bağlamda, Ukrayna Rusya Savaşı'nın devamı demek aslında Karadeniz'de, Asya Pasifik'te, Orta Doğu'da huzurun barışın olmaması manasına gelmektedir.
Rusya'ya karşı NATO şemsiyesi altında kurulan savaş koalisyonunun liderliğini Amerika ve İngiltere'nin yaptığı çok açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
NATO direkt olarak savaşı planlayan, koordine eden, lojistiğini, silahını sağlayan taraf olarak karşımıza çıkıyor.
ÇİN kuşatılmasının 10 yıllara yayılacak şekilde planlandığı da ortaya çıkıyor NATO'nun Ürdün'de ofis açması Asya Pasifik bölgesindeki varlığını güçlendirmesi aslında NATO'nun nüfuz bölgesini olabildiğince dünyanın her tarafına yayma politikasının bir parçası olarak görülmektedir. Rusya-Ukrayna savaşı körüklediği sürece Çin'le de, Asya'yla da ilişkilerin normalleşmeyeceği gerçeği karşımıza çıkmaktadır. NATO 75. yıl zirve sonuç bildirisi, savaş ve şiddetin küresel boyutta devam edeceği ve NATO'nun savaşa ve şiddete liderlik rolünü üstlendiğini ilan eden bir belge olarak tarihe geçecek.
SONUÇ
NATO 75. Yıl Bildirisi, Başkan Biden'ın görevde olduğu bir zamanda çıkarıldı.
Kasım'da ABD seçimleri var. TRUMP ABD BAŞKANI olursa, Rusya'ya ve Çin'e yakın duruşu gözlenirken, NATO 75. Yıl kararlarını nasıl uygulayabilir sorusu zihinlerde dolaşıyor.
İKİ İHTİMAL:
1) ABD'de Başkan önemli değil, önemli olan Derin Amerika (Pentagon- CIA Dış İlişkiler Konseyi) deniyor.
Trump da gelse, Derin Amerika stratejisini aynen sürdürür.
2) Trump ile Derin Amerika anlaşması olmazsa, Trump Ukrayna savaşı ve NATO'nun Avrupa'yı korumasında sıkıntı yaratabilir.
Amerika seçimlerinin stratejik tartışmalar ışığında ilginç sonuçlara yol açacağı değerlendiriliyor.