Ayasofya’dan verilen küresel vicdan mesajları
Ayasofya'nın Cami olarak açılması, hem ülkemizde hem de dünyada büyük yankı uyandırmıştı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan da o gece sabahın ışıkları görününceye kadar uyuyamamış, ailesiyle birlikte şükür namazı kılmıştı. Ayasofya, o günden bugüne bir çok tarihi namaza ve buluşmalara tanık olmuştu... Konuk Yazar Bülent Erandaç yazdı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 03 Ağustos 2024
Türk-İslam dünyasının fikir ehillerinden üstat Necip Fazıl Kısakürek, yaşadığı çağın ötesine uzanan şiirleri ve özdeyişleriyle, günümüzde de hayırla yâd ediliyor.
AYASOFYA şiiri dillerde ve gönüllerde yaşıyor...
"Ayasofya açılmalıdır.
Türk'ün kapanış bahtıyla beraber açılmalıdır, Yalnız manayı anlasak yalnız onu yerine getirebilsek, Ayasofya'nın kapıları sabır taşı gibi çatlar kendi kendisine açılır.
Kendi öz evimizde ruh ve mukaddesat odamız Ayasofya budur!
Üstün hükümdar Başbuğ ve aksiyon adamı Fatih İstanbul'u fethedip onun kalbi Ayasofya'da namazını eda ettiği zaman taarruz kıskacının mihver çivisini ele geçirmişti Yalnız Fatih'tedir ki, kendi zaman ve mekanına göre dava hedefi muhteşem ve muazzam bir tamamlık içinde göze çarpıyor.
İşte bütün bunları sembolize eden remzlendiren de Doğu ve Batı dünyalarının kavşak noktası cihanın en güzel beldesi İstanbul ve onun kalbi Ayasofya.
Hilalin kanatlarıyla kendisine gök kubbe yolu açılan böylece 20. asır dünyasına gerçek medeniyet ve ebediyet mimarisinin ne olduğu kendisi ile gösterilen Batı aklı ve Doğu ruhunu birleştirici eski Bizans eseri ve yeni tekbir yuvası tarihi kubbe.
Ayasofya ne taş ne çizgi ne renk ne hacim ne de bunların madde senfonisi sadece mana yalnız mana...
Ayasofya bir mananın zıt manaya taarruz ve onun zebun edişinin bütün dünyada eşi olmayan abidesidir.
Yeryüzünde çok kilise camiye ve nice cami kiliseye çevrilmiştir ama böylesi tarihi şartları bakımından tektir.
Fatih Sultan Mehmed bu hikmeti sezdi ve Ayasofya'yı İstanbul gibi misilsiz bir mahfazanın içinde güneş çapında bir pırlanta gibi zapt ve fethetti.
Ayasofya açılacak" Rahmetlı üstad şairimiz Necip Fazıl Kısakürek 'AYASOFYA açılacak' demişti.
EVET. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 10 Temmuz 2020 günü Ayasofya'yı açtı.
Ayasofya'nın Cami olarak açılması, hem ülkemizde hem de dünyada büyük yankı uyandırmıştı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan da o gece sabahın ışıkları görününceye kadar uyuyamamış, ailesiyle birlikte şükür namazı kılmıştı.
AYASOFYA, o günden bugüne bir çok tarihi namaza ve buluşmalara tanık olmuştu.
AYASOFYA'DA DÜN DE BİR BAŞKAYDI.
Siyonist Netenyahu'un İran'ın başkenti Tahran'da suikastla öldürttüğü Filistin kahramanı Şehit Haniye'nin AYASOFYA CAMİSİNDE kılınan gıyabi cenaze namazı da bir başkaydı. Dünyaya AYASOFYA'dan verilen Küresel Vicdan mesajları TARİHİ dersler vericiydi. Çok etkiliydi.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin alçak suikastle şehit edilmesi nedeniyle Türkiyemizde 1 günlük milli yas ilan edildi.
İstanbul'da vatandaşlarımız Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne akın etti.
81 İLDE CENAZE NAMAZI
Tüm camilerimizde cuma namazının ardından gıyabi cenaze namazı kılındı.
Hamas siyasi lideri İsmail Haniye bir süredir yaşadığı Katar'da son yolculuğuna uğurlandı. İmam Muhammed bin Abdülvahhab Camii'nde Cuma namazının ardından cenaze programı düzenlendi.
Türkiye'den geniş bir heyet Doha'daki cenaze namazı programda hazır bulundu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve bir çok milletvekili törene katıldı.
1453'te İstanbul'un Müslüman Türkler tarafından fethini sağlayan büyük Türk hükümdarı Fatih Sultan Mehmet'i rahmetle ve minnetle tekrar anıyorum. Ruhu şad olsun.
İSTANBUL'UN ve Ayasofya'nın taşıdığı önem ve sembolik değeri yüzyıllardır zihinlerde yaşıyor.
Ayasofya Camiinin dini jeopolitik açıdan anlam ve önemi çok büyüktür.
İstanbul; tarihi boyunca ticaret, kültür ve inanç alanında çok yönlü etkileşimlerin olduğu ve bunun sonucu olarak da dünya tarihini etkileyen büyük değişimlerin jeopolitiğini ifade eden bir şehirdir.
Ayasofya, Türkler nezdinde "seçilmiş zafer" olarak sembolleşen tarihe dönük strateji ve beklentilerin sembolik kutsal değeri olma özelliği taşıyan dini jeopolitik bir durumdur.
Kıymetli bilim adamlarımızca, Ayasofya bir mabet ve bir yapı olmaktan daha çok; sembolik anlamları haiz, sahip olmanın göstergesi, tarihle makası kaldırarak bütünleşmesi, olgunlaşmış egemenlik gücünün ilanı ve tarihe yön verme kararlılığının ifadesi, şeklinde anlamlar taşımaktadır.
Bilindiği gibi, jeopolitik, coğrafi konumu temel alarak, politik güce ve güç dağılımına odaklanmaktadır.
Bu yönüyle jeopolitik; coğrafya, din ve politika sacayakları üzerinde kurulan ve bunların etkileşiminden meydana gelen ürünler bütünüdür.
Dini jeopolitik kavramı "bir devletin bulunduğu bölgede ya da küresel ölçekte dini yapıları, ideolojileri, oluşturdukları ağları ve grupları analiz ederek, onlar üzerinde çalışarak çatışmaları çözme, tehditleri önleme veya bunlar aracılığıyla kültürel, siyasal ve ekonomik iş birliği geliştirerek konjonktür oluşturmanın tasarım ve inşası olarak" tarif edilmektedir.
SONUÇ
İSTANBUL VE AYASOFYA'da yaşananlar, toplantılar, konuşmalar, verilen resimler, dünya tarafından dikkatle takip edilmektedir.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın, "Kudüs davası, yalnızca Filistin'deki bir avuç Müslümanın davası değildir. Kudüs;
1,7 milyarlık İslam âleminin onuru, namusu ve harim-i ismetidir. Bu dava hepimizin ortak davası, hepimizin ortak meselesidir" diyerek çıktığı yolda, KÜRESEL VİCDANI canlandırmak için yaptığı mücadele, Müslüman dünyayı çok etkilediği bir gerçektir.
Bu bakımdan, Siyonist Netanyahu'nun gaddarca öldürttüğü, Filistin Kahramanı Şehit Haniye için AYASOFYA'DA gerçekleşen gıyabi cenaze töreni, Doha'da yapılan cenaze töreni kadar, Müslüman ve Hıristiyan dünyada büyük ses getirecek bir KÜRESEL VİCDANI canlandıran özellikler içermektedir.
Ruhun şad olsun Filistin kahramanı HANİYE...