Türkiye Ortadoğu’da her türlü senaryoya hazır
Başkan Erdoğan, çekirdek Güvenlik Kadrosu Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu, 8 aydır her tür toplantıda, Ortadoğu'da olası her gelişmeye yönelik senaryolar üzerinde devamlı çalışıyor. Nitekim, Başkan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in yaptığı her açıklama hazırlanmış senaryolara ve gelişmelere göre sürdürülüyor... Konuk Yazar Bülent Erandaç, Yeni Asır okurları için yazdı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 07 Ağustos 2024
Türk Devleti, Ortadoğu'da her türlü senaryoya hazır.
Senaryoların en risklisi üzerinde A ve B planları hazırlanmış durumda.
Senaryolar içinde en risklisi, BÖLGESEL SAVAŞ çıkması, bu savaşa Amerika - Avrupa'nın İsrail yanında yer alırken, Rusya ve Çin'in karşı blok olarak devreye girmesı olduğu belirtiliyor.
En riskli senaryo üzerinde titizlikle çalışıldığı için, bir NATO ülkesi olan Türkiye, BÖLGESEL SAVAŞ ÇIKMAMASI için çok yoğun mekik diplomasisi yürütüyor.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan -Türkiye, 310 gün önce siyonist Netanyahu'nun Gazze'ye başlattığı soykırım ve gaddar saldırıları çok dikkatle takıp ediyor. Başkan Erdoğan, çekirdek Güvenlik Kadrosu Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu, 8 aydır her tür toplantıda, Ortadoğu'da olası her gelişmeye yönelik senaryolar üzerinde devamlı çalışıyor.
Nitekim, Başkan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in yaptığı her açıklama hazırlanmış senaryolara ve gelişmelere göre sürdürülüyor.
HAKAN FİDAN'IN REFAH KAPISINDAN VERDİĞİ RESMİN ANLAMI
İstihbarat Başkanlığı'ndan Dışişleri Bakanlığı'na gelen Hakan Fidan, çok kritik günler yaşanırken, Türkiye için büyük şans. MİT Başkanı ibrahim Kalın'ın da hem İslam, hem de Batı dünyasını çok iyi bilmesi, Yaşar Güler'ın Genel Kurmay Başkanlığı'ndan Milli Savunma Bakanı oluşu, Başkan Erdoğan'ın kritik Ortadoğu gelişmelerine açık ve arka kapı diplomasisi ile başarılı yaklaşımı sağlıyor. İran'ın İsrail'e misilleme yapması beklenirken, Kabine Toplantısı sonrası Başkan Erdoğan'ın pazartesi günü yaptığı açıklama, güvenlik kadrosunun çok iyi analiz yaptığını gösteriyor.
"Malumunuz dün Tacikistan'da Pamir Dağları'nda işgalcilere karşı yürüttüğü cihad sırasında şehit düşen Teşkilat-ı Mahsusa'nın kurucusu, Enver Paşa'nın şehadetinin 102. yıl dönümüydü. Ömrü harp meydanlarında geçen, son nefesini savaş meydanında veren Türk-İslam ittihadının büyük mücahidi Enver Paşa'yı bu vesileyle bir kez daha rahmetle yad ediyorum." Başkan Erdoğan, bu ifade ile, emperyalist Batı'nın 100 yıl önce yaptıklarını hatırlattı, 'Bugün de Ortadoğu'da, Müslüman dünyada oynanan oyunları biliyorum' mesajı verdi.
GAZZE'NİN ATEŞİ
Başkan Erdoğan, "Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin şehit edilmesiyle Gazze krizinde yeni bir sınır aşıldı. Netanyahu yönetiminin kural tanımaz tavrı bölgemizi krizle karşıya bıraktı. Ateşkes görüşmelerinden sonuç çıkmadı. Hamas'ın yapıcı politkasına rağmen Netanyahu yönetimi Gazze'deki ateşi tüm bölgeye yaymak için her yolu deneyecek" sözü ile, siyonist Netanyahu'nun sinsi oyununu, onu destekleyen Amerika'nın kirli
planlarının çok iyi analiz edildiğini işaret etmiş oldu. İran'ın misilleme hazırlıklarını tamamladığı çok kritik bir süreçte, Başkan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı Mısır'a gönderdi.
Türkiye ve Mısır, Gazze'nin arkasında dik duran, ortak görüşe sahip olduğundan, Hakan Fidan'ın Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Dışişleri Bakanı ile görüşmesi, özellikle de REFAH KAPISINDAN verdiği resme dikkatle bakılmalı. Önemli bir mesaj veriyor.
Hakan Fidan, El Ariş Limanı ve Refah Sınır Kapısı'nı ziyaretiyle ilgili X sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
Fidan, El Ariş Limanı'nda ve Refah Sınır Kapısı'nda yürütülen çalışmaları Mısırlı yetkililerle birlikte incelediğini vurgulayarak, "Türkiye, Gazze'ye en fazla insani yardım yapan ülke konumundadır. Fakat burada bulunma amacımız, Türkiye'nin yardımlarını konuşmak değil, Gazze'de yaşanan soykırımı dünya kamuoyunun dikkatine getirmektir" ifadesini kullandı.
İsrail'in sınır kapısını kapatması, yardım konvoylarını hedef alması insani yardım çalışanlarını katletmesi, hasta ve sivil tahliyelerini engellemesi ve binlerce kamyon yardım malzemesinin çürümesine sebep olmasının insanlığa karşı bir suç olduğunun altını çizen Fidan, bunun "sınırın öbür tarafında yürüttüğü soykırımının ilk aşaması" olduğunu kaydetti.
Fidan, "İsrail yönetiminin bu zulmüne dünya sessiz kalmayı bırakmalı, yardımların Gazze'ye engelsiz ve kesintisiz ulaştırılması için daha fazla çaba göstermelidir" değerlendirmesini yaptı.
Bakan Fidan, ayrıca Türkiye'nin devletiyle, vatandaşıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla sonuna kadar Filistin halkının yanında duracağını, ahlaki ve insani vazifesini hakkıyla yerine getirmeye devam edeceğini vurguladı
BAHÇELİ DİLE GETİRDİ
Hakan Fidan'ın Mısır'dan verdiği resim, Başkan Erdoğan'ın Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklama ve aynı gün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dile getirdiği konu, bir bütün halinde değerlendirilince, Türkiye'nin her türlü senaryoya hazır olduğunu ortaya çıkarıyor.
MHP lideri Bahçeli, çok tecrübeli bir devlet ve siyaset adamı.
Dünya olaylarını çok iyi okuyor.
Bahçeli önemli bir gelişmeyi dile getirdi: 'Kudüs Paktı' çağrısı:
Türkiye, Suriye, Irak ve Mısır girişimde bulunmalı. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınayarak, Ortadoğu'da barış ve istikrarı sağlamak amacıyla bir "Kudüs Paktı" kurulması çağrısında bulundu. Bahçeli, bu ittifakın Türkiye öncülüğünde, bölgedeki diğer ülkelerle birlikte oluşturulmasının önemine dikkat çekti.
SONUÇ
Türkiye, İran'ın misillemesi ardından meydana gelecek olası gelişmeleri detaylarına kadar analiz etti. Her türlü senaryoya hazır. En riskli senaryo, 'Bölgesel savaş' çıkmaması için Başkan Erdoğan tüm açık ve kapalı temaslarını sürdürüyor.
Başkan Erdoğan - Türk Devlet Aklı, savaşın bölgeye yayılmaması için ne yapılması gerekiyorsa yapıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın en riskli senaryo üzerinden çok önemli hatırlatmalar yaptı:
"İsrail devleti adına atılmış sembolik bir adım. 'Hamas'ı askeri olarak destekleyen İran'a operasyon yapabiliriz' dediler.
Şimdi buna yenisini eklediler.
İran'ın onlara cevabı ne olur, göreceğiz. Pazartesı günü 3 tane operasyon aynı anda oldu. Tahran'da, Beyrut'ta ve Irak'ta.
İran için önemli olan 3 yerin vurulması, belli düğmelere basılması anlamına gelir. Savaşın yaygınlaşmasını isteyen üst akıl devrede. İsrail toprak çalmaktan vazgeçmeyecek. Direniş gerek Lübnan tarafından olsun gerek Filistin'den olsun.
Dünyaya bunu tehdit olarak lanse edecekler. Direnişi üreten Hamas ya da Hizbullah değil.
İsrail yayılmacılığı devam ettiği sürece bir direniş olacak." Önemli soru: İran misilleme yapma hakkı var. Yapacak.
Peki ondan sonra ne olacak?
İsrail'in arkasında Amerika yerini aldı. Rusya ve Çin, kritik gelişmeler sonrası yerlerinde duracaklar mı? NOKTA.