Başkan Recep Tayyip Erdoğan - TÜRK DEVLET AKLI, önümüzdeki 30 günde, 3 hamle yapmaya, bu 3 hamleyle, KÜRESEL AKTÖRLÜK VE GÜÇ-
LÜ BÜYÜK TÜRKİYE gerçeğini dünya MİLLETLERİNİN ZİHNİNE taşımaya hazırlanıyor.
İşte Başkan Erdoğan - TÜRK DEVLET AKLI'nın hazırlandığı 3 HAMLE:
1) Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında HÜKÜMET TOPLANTISI 25 Ağustos'ta AHLAT'ta yapılacak.
26 Ağustos'ta da MALAZGİRT ZAFERİ'NİN 953. yıl dönümü törenleri gerçekleştirilecek.
2) 30 AĞUSTOS 2024, Kahraman Türk Ordumuzun ZAFER BAYRAMI'NIN 102'nci yıl dönümü kutlamaları...
3) Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Liderler Zirvesi, 24-25 Eylül'de New York'ta düzenlenecek.
Başkan Erdoğan, Filistin için küresel vicdana ve soykırımcı Netanyahu'nun karanlık planlarının arka planına ışık tutacak.
AHLAT'IN ÖNEMİ
Başkan Erdoğan ve Hükümet, 25 Ağustos'ta Ahlat'ta toplanacak.
Ahlat'la, maziden atiye mesajı veriliyor.
Selçuklu - Osmanlı - Türkiye gerçeğinin sembolüdür Ahlat.
Türklere Anadolu'nun kapılarını açan 1071 Malazgirt Zaferi'nde Sultan Alparslan'ın karargahını kurduğu yer olan Ahlat, 24 Oğuz boyunun Anadolu'ya yayılması, Ertuğrul Gazi'nin doğduğu yer olduğundan Osmanlı Devleti'nde "Ata şehir" olarak anılması, "Kubbet'ül- İslam" unvanını alması gibi özellikleriyle Türk-İslam tarihinin önemli merkezleri arasındadır.
26 AĞUSTOS 2024 MALAZGİRT ZAFERİ.
Türk milletinin zaferlerle dolu tarihinin en önemli kırılma noktalarından biri olan Malazgirt Zaferi'nin 953. yıl dönümünü kutlamaları gerçekleşecek. Bu zaferle, Anadolu'nun kaderi değişmiş, Anadolu ebediyen Türk yurdu olmuş, Anadolu'da asırlarca devam eden adalet, merhamet ve hoşgörü medeniyetinin temelleri atılmıştır. Bu vesile ile, şanlı zaferin yıl dönümünde başta Sultan Alparslan ve kutlu askerleri olmak üzere Anadolu'yu bizlere vatan kılan tüm şehitlerimizi rahmet, saygı ve şükranla anıyorum.
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk milletinin bağımsızlık, özgürlük ve milli birlik mücadelesinin simgesidir ve ulusal tarihimize damgasını vurmuş önemli bir gün olarak kabul edilir. Bu bayram, Türk Kurtuluş Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından birini temsil eder. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda bir milat oluşturur. 30 Ağustos 1922'de kazanılan zafer, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki kararlılığının bir ifadesidir. 30 Ağustos Zaferi, Anadolu'dan emperyalist İngiltere ve Fransa'nın tetikçilerinin atılması anlamına gelir. 30 Ağustos Zaferi, Büyük Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesinin en önemli zaferlerinden biridir. Emperyalistlere karşı kazanılan bu zafer, Türk milletinin vatan topraklarını koruma ve savunma kararlılığının bir sonucudur. Kahraman Türk Ordumuzun
kazandığı zaferle birlikte Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı bir dönemi simgeler. 30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk milletinin ortak hedefler etrafında birleştiği, dayanışma içinde olduğu ve milli birlik ruhunu pekiştirdiği bir gündür. Türkiye'nin uluslararası arenada güçlü bir şekilde temsil edebileceğini göstermiştir. Bu zafer, Türk milletinin tüm güçlükleri aşabilecek güce sahip olduğunu gösterir. Kahraman Ordumuz, dostlarına müşfik, düşmanları için kahredicidir. Başkomutan Erdoğan ve Ordumuzun gerçekleştirdiği Türkiye içi ve yakın coğrafya hamleleri, Büyük Türkiye gerçeğini akıllara nakşetmektedir. Bu yıl çok daha görkemle kutlanacak.
'DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR'
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 193 üyeli Birleşmiş Milletlerin her yıl yapılan toplantılarında mağdur ve masum milyonların gür sesi oluyor, son derece derinlikli, sıkıntılara çare gösteren konuşmalar yapıyor. BM liderler zirvesinde yaptığı konuşmalarda iki anlamlı sözü dünya vicdanı olarak yaşıyor. 1) Dünya Beşten Büyüktür. 2) Soykırımcı İsrail'e yönelik olarak, "KADINLARIN VE ÇOCUKLARIN ÖLDÜĞÜ VE ÖLDÜRÜLDÜĞÜ BİR DÜNYADA, HİÇ KİMSE MASUM DEĞİLDİR" sözleri, KÜRESEL VİCDANIN SESİDİR.
Erdoğan geçen yıl BM'de, "Filistin'in sadece Gazze Şeridi'nde, en modern ve ölüm saçan silahların doğrudan hedefi olarak on binlerce çocuk katledildi, bu katliamlar dünyanın gözü önünde işlendi. Kameraların ve objektiflerin karşısında, yani dünyanın gözü önünde, sahilde oynayan, parklarda koşuşturan, okullara, camilere sığınan, en güvenli yer bildikleri annelerinin kucağına kıvrılan çocuklar, acımasızca yok edildiler. Filistin'de çocukların, kadınların, engellilerin katledilmesine dünyanın dikkatlerini çekmeye çalışanları susturmak için, bir takım yaftalar kullanılıyor" dedi.
SONUÇ
Geçen yıl Başkan Erdoğan HAYKIRMIŞTI: "Çocukların öldürülmesine, masum kadınların alçakça katledilmesine, halkın oylarıyla gelmiş iktidarların silah ve tanklarla darbe yoluyla devrilmesine seyirci olanlar, sessiz ve tepkisiz kalanlar, bu insanlık suçuna alenen ortak olmaktadır. Şu anda çatısı altında bulunduğumuz Birleşmiş Milletler'e, uluslararası kurum ve kuruluşlara karşı vicdanlarda oluşan güvensizlik duygusu, adalet duygusunu zedelemekte, milyonlarca insanı umutsuzluğa sevk etmektedir. Konuşmak yetmez. Artık icraata ihtiyacımız var. Artık icra zamanıdır. Bir günde yüzlerce, binlerce insanın öldürüldüğü bir ortamda hala biz bunu konuşuyor olmakla gerçekten BM'deki sorumluluk duygumuzun nerelere vardığını göstermesi bakımından da soru işaretleri arka arkaya gelmektedir." Başkan Erdoğan. bu yıl da (24 - 25 Eylül)BM Liderler Zirvesi'nde gerçekleri haykıracak. Dünya liderlerinin gözünün içine bakarak konuşacak. Soykırımcı, savaş suçlusu, katil Netanyahu'nın Gazze'de yaklaşık 50 bin cana kıymasına karşı, DÜNYA MİLLETLERİNİ HAREKETE GEÇİRECEK tabloları gösterecek ve derinlikli konuşmalar yapacak. ERDOĞAN KÜRESEL VİCDANIN SESİDİR...