AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çelik'in konuşmasından öne çıkanlar:
"İL KONGRELERİ TARİHİ BELLİ OLDU"
"Ekim-Ocak arasında belde ve ilçe kongreleri yapılacak. İl kongreleri Aralık-Mart arasında gerçekleştirilecek.
Ekonomi ile ilgili gündemi yakından takip ediyoruz. OVP 5 Eylül'de açıklanacak. Spekülasyon amaçlı dış ve iç kaynaklı haberler var. Elde edilen pozitif sonuçlardan rahatsız olanların bunu propaganda etme içinde olduklarını biliyoruz. Esas olan işimize bakıp vatandaşlarımızın taleplerini yerine getirmektir.
Yeni dönemdeki siyasi çalışmalar, meclis faaliyetleri kapsamlı şekilde ele alınacak.
DİYARBAKIR ANNELERİ
Evlatları için mücadele edenlerin çok kıymetli bir iş yaptıklarını söylemek isterim. Gerek insan hakları örgütlerinden gerekse başka yerlerden şu ana kadar destek verilmemiş olması bu çerçevede dikkatle değerlendirilmesi gereken bir husus olarak dikkate alınmalıdır. Buradaki çifte standart herkesin dikkatini çekmektedir.
Diyarbakır Anneleri'nin eylemine destek vermiyorsunuz insan hakları söyleminiz havada kalmaktadır. Buna herkesin destek vermesi gerekiyor.
Geçen ay son derece yoğun geçti. Malazgirt ve 30 Ağustos Zaferlerimizi kutladık. Maalesef böyle Türkiye'yi kimlikçi tartışmaların içinde boğmak isteyen, tarihteki sürekliliğimizi yaralı bilinç haline getirmeye çalışanları gördük.
Siyasi partiler olarak rakibiz husumetli değiliz. Rekabet husumete dönüşmemeli.
Geniş bir coğrafyayı istikrarsızlaştırmaya çalışan Netanyahu saldırganlığı söz konusuyken iç içe bir bütün halinde durmalıyız.
Aidiyetlerimiz ve isimlerimiz faklı olabilir ama hepimiz Türkiye Cumhuriyetiyiz.
"CHP ÇİRKİN DİLİ HİMAYE EDİYOR"
CHP içindeki bir takım rekabetler bu çerçevede örtbas edilmeye çalışılmaktadır. Siyasi eleştiri demokrasinin olmazsa olmazıdır. CHP çirkin dili himaye ediyor. Burada siyasi eleştiri ile nefret siyasetini birbirinden ayırmak gerekir. O zaman demokrasi ortadan kalkmış olur.
Siyasi partiler nefret siyasetinin hamisi haline gelirse problem büyük demektir. Herkesin sorumlu davranmasında fayda var.
İSRAİL'İN GAZZE VE BATI ŞERİA'YA YÖNELİK SALDIRILARI
Bu açık bir soykırımdır. Dünya buna sessiz kaldığı sürece soykırıma ortak olacaktır. Bugün bu sessizliğe gömülenler, örtülü destek verenler bunun sorumlusu olacaktır. Soykırımcı Bakan'ın Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıları işi geri dönülemez hale getirir. Burada durdurulmazsa herkes bu bölge savaşının sorumluluğunu paylaşmak zorunda kalır.
ÖZGÜR ÖZEL'İN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISINA YANIT
2024 yılının en kötü esprisi yarışması olsa bu birinci olurdu. Cumhurbaşkanımızı herhangi bir seçimde yeneceğini düşünmesi siyasi bir değerlendirme olarak ele alınamaz. Seçim bittikten sonra istedikleri şuydu; 'Biz seçim istemiyoruz, Hizmet edeceğiz' diyordu. Gözüken o ki bu plan tutmadı. Belediyelerde hizmetlerin aksaması, sel ve diğer felaketlerdeki çaresizlikleri, akraba atamaları erken seçim tartışması ile örtbas edilmeye çalışılıyor. Herhangi bir erken seçim yok.
"TEĞMENLERE HAKARET KABUL EDİLEMEZ"
Dünya tarihinde ilk defa üç kız öğrenci birinci oldu. TSK, gözbebeğimiz. Geçmişte ordunun üzerinden askeri vesayet üretilmesinin en çok TSK'ya zarar verdiği görülmüştür.
Onların sevincini vatandaşların takdir edilmesi önemli. Birilerinin yaptığı açıklamalara bakarak, geçmişteki kötü tecrübelerin anımsatılması demokratik hakkını kullanan vatandaşların eleştirileri de anlayışla karşılanmalıdır.
Teğmenlere hakaret de doğru değil. Teğmenlere hakaret kabul edilemez. Eski vesayet anlayışının diriltilme çabası da yanlıştır. 'Hükümete kılıç çekti' diyenler vesayeti diriltmek istiyor.
TÜRKİYE-BRICS İLİŞKİLERİ
BRICS'e üye olmak istediğimizi Sayın Cumhurbaşkanınız ifade etmişti. Üye olma talebi işliyor ama somut bir gelişme yok. Bir gelişme olursa bunu sizinle paylaşırız.
NAMIK TAN'IN AÇIKLAMALARI
Namık Tan beyin açıklamasına bakarsak tartışmayı devam ettirmek istiyor. Bu ifadeler bize dönük yalanlama içermiyor. Birincisi genel başkan yardımcılarını ve Deniz Yücel'i yalanlamış. Biz gereken cevabı verince Deniz Bey'in açıklamasında resmi görüşümüz Namık Tan'ın görüşlerini reddediyor dendi. Şimdi burada tekrar sayın Tan mavi vatana masal demeye devam ediyor. Yunanistan'ın karşı tezlerini kendi tezleri olarak dillendirmiş, bu çok tehlikelidir.
SURİYE İLE NORMALLEŞME SÜRECİ
Bakanlar düzeyinde buluşma olacak görüşme takvimi oluşacak."