Dünya, uluslararası normların, insani ve ahlaki değerlerin dibe vurduğu bir süreçten geçiyor. Şu an dünyanın farklı bölgelerindeki sıcak çatışmalar, ekonomik savaşlar, ideolojik kutuplaşmalar, insani krizler, Gazze'de Siyonistlerin gerçekleştirdiği barbar soykırım ve katliamlar, mevcut uluslararası düzenin çöküşünü gösteriyor. Başını Amerika ve Avrupa'nın çektiği eski dünya düzeni işlevini yitirdi. Artık küresel siyaseti kontrol edemiyorlar.
KAOS DALGASI
Krizler, dünyanın çeşitli bölgelerinde kontrol edilemeyen bir kaos dalgasına yol açmış durumda. Haliyle mevcut dünya düzeni çökerken yeni dünya düzeni inşası sürüyor. Güç ekseni değişiyor. Dünyada yeni bir denge oluşuyor. Küresel dengeler yeniden kuruluyor.
Yeni dünya düzeni sürecini çok iyi okuyan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de öncü bir aktör olarak içinde yer aldığı bu yeni küresel güç ve adalet ittifakına yönelik etkili jeopolitik hamleler yapıyor. Başkan Erdoğan, Eylül ve Ekim'de 2 jeopolitik hamleye hazırlanıyor.
25 Eylül'de Birleşmiş Milletler zirvesinde yapacağı konuşma ve göstereceği resimlerle dünyanın vicdanını canlandıracak.
Rusya'nın 2024'teki BRICS başkanlığı çerçevesinde 22-24 Ekim tarihlerinde Rusya'nın Kazan kentinde gerçekleşecek BRICS zirvesi çerçevesinde Türkiye dünyada ses getirecek bir hamle yapmaya hazırlanıyor.
BRICS ÜYELİĞİ
Geçen yıl Başkan Erdoğan, "Dünya daha adil olabilir" başlıklı konuşması ve önerileri ile BM zirvesine damga vurmuştu. 2024 yılında, dünya milletleri adaleti daha çok arıyor. Başkan Erdoğan da, "Dünya daha adil olabilir" görüşünü detaylandıracak.
Önceki gün ABD'li Bloomberg Yayın Grubu, Türkiye'nin BRICS'e üyelik başvurusu yaptığını iddia etti.
Bloomberg'in özel haberine göre küresel nüfuzunu artırmak ve müttefiklik ilişkilerine yenilerini eklemek isteyen Türkiye, birliğe resmen üyelik başvurusu yaptı. Türkiye'nin BRICS'e üyelik için başvurduğuna dair basında çıkan iddialara Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Evet, Türkiye BRICS'e katılmaya ilgi gösteriyor. Bu gerçekten de böyle" yanıtını vermekle yetindi. Peskov, Türkiye'nin bu ilgisini çok uzun süre önce açıkladığını da kaydetti.
30 ÜLKE SIRADA
İddianın Türkiye'yle yakın ilişkilere sahip Rusya'nın BRICS dönem başkanlığı sırasında gündeme gelmesi dikkat çekti. Geçen hafta, canımız ciğerimiz Azerbaycan, Rusya lideri Putin ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in Bakü'de görüşmelerinin ardından BRICS'e resmen üyelik başvurusu yapmıştı. Malezya, Tayland ve Filistin de BRICS'e katılmayı düşünen ülkelerden.
30 ülkenin daha katılmaya hazır olduğu BRICS, G20'ye alternatif olabilir mi? BRICS, Batı'nın hakim olduğu küresel kurumlara karşı jeopolitik bir alternatif olarak oynayacağı rolü pekiştiriyor. BRICS, küresel ekonomide önemli bir konuma sahip ve dünya düzeninde alternatif birlik olma yolunda ilerliyor. Gelişen dünyanın beş büyük ülkesi Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın baş harfleriyle oluşan BRICS, Batı'nın tek taraflı ekonomik işbirliğine alternatif olarak ortaya çıkan ve üye ülkeler arasında Asya'dan Ortadoğu'ya, Afrika'ya ve Güney Amerika'ya kadar genişlemiş jeoekonomik-jeopolitik bir güç olarak büyüyor. BRICS'in genişleme kararı, yeni dünya düzenini örgütünün kurulduğu anlamına geliyor.
PUTIN MEMNUN
Türkiye'nin de BRICS'e yönelik ilgisi tekrar gündeme gelirken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin Sarayı'nda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmede, Türkiye'nin de BRICS'e yönelik gösterdiği ilgiden memnuniyet duyduğunu belirtti. Putin, "Bu birlik ülkeleriyle birlikte olma isteğini mutlaka her şekilde destekleyeceğiz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, çalışmalarını yakından takip ettiği ve önemli zirvelerine de katılım gösterdiği BRICS'e katılması halinde birliğe kritik alanlarda fayda sağlayabileceği ifade ediliyor.
Avrupa, Kuzey Afrika, Asya ve Orta Doğu bölgelerinin kritik kesişim noktasında bulunan Türkiye'nin stratejik konumunun BRICS'in jeopolitik önemini artıracağı belirtiliyor.
İHRACAT AVANTAJI
Güçlü sanayisi ve pazar yapısıyla dünyanın önde gelen gelişen ekonomilerinden Türkiye'nin, BRICS'in ekonomik gücüne ve ticaret hacmine de katkı sağlayacağı öngörülüyor. Türkiye'nin olası BRICS üyeliğinin, birliğin pazar büyüklüğünü ve ticaret hacmini genişletmesi, üye ülkeler arasında yatırım, ticaret ve ekonomik işbirliği için yeni fırsatlar yaratacağı değerlendiriliyor. Altyapı geliştirme konusundaki uzmanlığıyla Türkiye, BRICS'in kritik altyapı açıklarını giderme ve bölgeler arasında ekonomik bağlantıları tamamlayıcı bir rol oynayabileceği ifade ediliyor. BRICS üyeliğinin, Türkiye'ye dünyanın en büyük gelişen pazarlarından bazılarını içeren geniş ve dinamik bir ekonomik bloka daha fazla erişim fırsatı sağlayabileceği, bunun da Türk ihracatçılar için avantajlar yaratabileceği konuşuluyor.
BRICS ülkelerinin toplam yüzölçümü 2024 itibarıyla yeni ülkelerin katılımıyla birlikte 45 milyon metrekareye, nüfusu ise 3.4 milyar kişiye ulaşmış durumda. BRICS, yeni üyelerle birlikte dünya nüfusunun yüzde 46,5'ini oluşturuyor.
Küresel GSYİH'nin yaklaşık yüzde 30'una tekabül edeceği sonucuna varabiliriz.
SONUÇ
EVET, adalet kavramı Batı'ya ve Siyonistlere yabancı. Bu nedenle dünyanın masum ve mağdur milyarlarını oluşturan insanlar, yükselen yeni güçlerin küresel adaleti sağlayacağına inanmış görünüyor. İnşallah, Türkiye'nin de öncü bir aktör olarak içinde yer aldığı yeni küresel güç ve adalet ittifakı, Batı'nın yok ettiği insani ve ahlaki değerleri dünyada yeniden hâkim kılabilir. Başkan Erdoğan'ın ısrarla takip ettiği, "Dünya daha adil olabilir" paradigması için yürüyüş başlamıştır.