BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplandı. Toplantının ardından önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Bölgemizde her gün bir yenisi patlak veren krizlere rağmen Türkiye'nin refahı, huzuru, güvenliği için koşturmaya devam ediyoruz.
Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'da yaşanan zulme en büyük tepkiyi, İslam ülkeleri vermelidir. Müslümanlar olarak, zulmü engelleme ve mazluma el uzatma noktasında, bizim tüm dünyaya liderlik yapmamız gerekiyor. Kardeşlerimize önce biz sahip çıkmazsak, başkalarının destek olmasını zaten bekleyemeyiz.
Ancak bu konuda ilk günden beri maalesef ciddi bir zafiyet yaşanıyor.
İsrail hükümetini, Hamas'ın kabul ettiğini açıkladığı ateşkese zorlayacak ekonomik, ticari ve diplomatik adımlar atılmıyor. Bu atalet karşısında üzüntü duyduğumuzu özellikle söylemek isterim" ifadelerini kullandı.
HADSİZLİĞE BOYUN EĞMEYİZ
"BUGÜN Filistin ve Lübnan'a sahip çıkmak, insanlığa sahip çıkmak; barışa, farklı inançların bir arada yaşama kültürüne sahip çıkmak demektir" diyen Erdoğan, "Bugün İsrail, katliam politikalarıyla nesiller boyu devam edecek husumet tohumları serpmekte; ona destek verenler de bu suça ortak olmaktadır. İsrail, dozunu artırdığı devlet terörüyle sadece uluslararası hukuka olan inancı değil, kendisine destek veren ülkelerin itibarını da yok etmektedir.
Gözünü kan ve nefret bürümüş bir avuç radikal siyonist, bölgemizi ve tüm dünyayı ateşe atmaktadır. Açık söylüyorum, biz bu zulme, bu barbarlığa asla rıza göstermeyiz. Siyonist lobinin şahsımızı hedef alan hadsizliklerine de boyun eğmeyiz. Ne pahasına olursa olsun bugüne kadar hakkı haykırmaktan çekinmedik, hiçbir zaman da çekinmeyeceğiz.
İslam alemini ve dünyanın vicdan sahibi tüm ülkelerini bu modern barbarlığa karşı birleşmeye davet ediyorum.
İsrail'e karşı "insanlık ittifakının" kurulmadığı her gün, bilinmelidir ki, tehlike daha da büyüyecektir.
İsrail'in uyguladığı mezalimin yol açtığı sorunlar, eninde sonunda herkesin kapısını çalacak. Tıpkı DEAŞ gibi, tıpkı YPG saflarında kan döken yabancı teröristler gibi İsrail'in saldırılarının etkileri katliamı tribünden seyredenlere de ulaşacak. Türkiye olarak, insanlığın aynı yanlışa tekrar düşmesini istemiyoruz.
Müslüman, Musevi, Hristiyan demeden bölgemizdeki herkesin huzuru için uluslararası toplumu ve İslam alemini harekete geçmeye çağırıyoruz" dedi.
'O DÖNEMLER SONA ERDİ'
BAŞKAN Erdoğan, "Türkiye olarak biz Balkanlarda, özellikle de Bosna-Hersek'te barıştan, huzurdan ve istikrarın korunmasından yanayız" dedi. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Son yıllarda, bilhassa 15 Temmuz gecesi sergiledikleri yürekli duruş akabinde Diyanet Teşkilatımıza yönelik sinsi bir kampanya yürütülüyor. 28 Şubat döneminden gayet iyi hatırladığımız faşizan manşetlerin, tekrar atılmaya başlanması da bu linç kampanyasının bir parçasıdır. Ellerine geçirdikleri her fırsatta manşetleriyle darbecilere selam çakanlar; bakıyorsunuz, bugün de 28 Şubat zihniyetini "başörtülü, çarşaflı, sakallı, cüppeli" diyerek yeniden hortlatmaya çalışıyor.
Yıllarca millete yaşam tarzı dayatanlar, şimdi farklı yaşam tarzlarının hayatın bütün alanlarında görünür olmasından rahatsızlık duyuyor, milletimizin bazı kesimlerini adeta "öcü" gibi göstermeye kalkıyor. Bu devlet, hiçbir ayrım yapmadan tüm kurumlarıyla milletindir. Devletin sahibi; hangi inanca, kökene, siyasi görüşe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamıdır. İnsanımızın kılık kıyafetinden dolayı devletin belli kurumlarına giremediği dönemler, artık sona ermiştir."
VERİMLİ GÖRÜŞMELER
"BİRLEŞMİŞ Milletler 79'uncu Genel Kuruluna iştirak etmek üzere gittiğimiz New York'ta, 4 gün boyunca oldukça verimli görüşmeler gerçekleştirdik" diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı ile verimli istişarelerimiz oldu. 2021 yılında hizmete açtığımız Birleşmiş Milletlerin tam karşısındaki Türkevi binamız, bu yıl da görüşmelerimize ev sahipliği yaptı. Birleşmiş Miletlerle birlikte Türkevimiz de küresel diplomasinin nabzının attığı merkezlerden biri haline geldi. Ana Muhalefet Partisi'nin devrik eski Genel Başkanı'nın, Türkevi'nden niçin bu kadar rahatsız olduğunu da açıkçası anlayamıyoruz."
TEPKİLER OLUMLUYDU
ERDOĞAN BM'deki hitabından bahsederek, "24 Eylül Salı günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na hitap ettim. Hitabımda, İsrail'in Gazze halkına uyguladığı soykırım başta olmak üzere bölgemizdeki çatışmalara ve zulümlere özellikle dikkat çektim. Küresel barış ve güvenliğin "5 ayrıcalıklı" ülkenin keyfine bırakılmaması gerektiğini "Dünya 5'ten Büyüktür" şiarımızla tekrar ifade ettim. Gerek Genel Kurul salonunda, gerekse daha sonraki görüşmelerimizde aldığımız tepkiler son derece olumluydu. Biz, New York'tayken İsrail, Lübnan'a yönelik saldırılarını daha da artırdı. Son iki haftada İsrail'in saldırılarında, aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu bini aşkın Lübnanlı hayatını kaybetti. İsrail saldırılarında vefat eden tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor, Lübnan halkına tekrar taziyelerimi iletiyorum. 30 ton insani yardım malzemesi çarşamba günü Beyrut'a ulaştı."
FAHİŞ FİYATLA MÜCADELE
ERDOĞAN fahiş fiyatla mücadele ettiklerini ve önlemlerin alındığını dile getirdi. Erdoğan, "Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Konya Ovasına özel olarak odaklanacağız. Fahiş fiyat artışı yapanlar ile etiket oyunlarıyla milletimizi kandırmaya çalışanlara karşı denetimlerimizi daha da sıkılaştıracağız" dedi.