Son dakika haberleri: İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri belirlenen 22'si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame hazırlanmıştı.
İLK DURUŞMA 18 KASIM'DA
İddianamenin kabul edilmesinin ardından Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın ilk duruşmasının 18 Kasım'da yapılmasına karar verdi.
YENİ KONUŞMALAR ORTAYA ÇIKTI
Öte yandan, Türkiye'nin konuştuğu olayla ilgili yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Çete üyelerinin WhatsApp üzerinden yaptığı insanlık dışı konuşmalar ortaya çıktı.
"BEBEĞE UYUŞTURUCU KOKLATTIM"
Konuşmalardan birinde hemşire, WhatsApp üzerinden doktora "Hocam, Özel bebeğe az uyuşturucu koklattım, deli gibi ağlıyordu. 80 soluyordu şimdi 40. Kesim nefesini haberiniz olsun." şeklinde mesaj attı.
İşte o konuşmanın tamamı:
Hemşire: Bebek pisliğin teki çıktı İlker baba!
Doktor: Entübe edelim.
Hemşire: Hocam buna susturucu başlayalım, deli gibi, aynı.
Hemşire: Hocam, özel bebeğe uyuşturucu koklattım, deli gibi ağlıyordu. 80 soluyordu, şimdi 40. kestim nefesini haberiniz olsun.
SORUŞTURMA HAKKINDA
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ölen 10 bebek "maktul", 5 kişi "müşteki", Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü "suçtan zarar gören", sağlık şirketleri ve hastaneler "malen sorumlu", 47 kişi de "sanık" olarak yer alıyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.
Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep ediliyor. Soruşturma kapsamında, İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da da bir hastanenin ruhsatı iptal edilmişti.