Çelik, parti genel merkezinde Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.
AK Parti'nin vatandaşla bütünleşmesi ve Cumhur İttifakı'nın mesajlarının partililere net bir şekilde iletilmesine vesile olan il ve ilçe kongrelerinin devam ettiğini ifade eden Çelik, AK Parti Teşkilat Başkanlığına kongre sürecinde gösterdikleri özveri nedeniyle teşekkür etti.
Son 70-80 yılın en ağır gündemiyle karşı karşıya olduklarını dile getiren Çelik, kuzeyde devam eden Rusya-Ukrayna savaşının şubat ayında dördüncü yılına gireceğini, savaşta farklı füzelerin devreye girdiğini gördüklerini belirtti.
Yapılan açıklamaların bölgede tansiyonu yükselttiğine dikkati çeken Çelik, "Bütün bu tabloyu geriye doğru değerlendirdiğimizde Cumhurbaşkanımızın, Rusya ve Ukrayna ile başlattığı barışı sağlamaya dönük diplomatik inisiyatife yeterli destek verilmemesinin ne kadar büyük bir bedeli öncelikle Batılı devletlere ödettiğini görüyoruz. Diplomatik sürece güçlü bir destek verilseydi, bugün bölgeselden küresele giden bu savaşa dönük gündemler yerine başka gündemleri değerlendiriyor olacaktık." dedi.
"ŞANLI BAYRAĞIMIZ SURİYELİLER TARAFINDAN TAŞINIYOR"
Ömer Çelik, şu anda en önemli konularının Gazze ile birlikte Suriye'nin olduğunu belirterek, Baas rejiminin yıkılmasının son derece hızlı gerçekleştiğini söyledi. Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Suriye'de her kesimden kardeşimizin geleceğe umutla bakması ve bu çerçevede birtakım mesajlar vermesi, kardeş Suriye'ye dönük duygularımız ve düşüncelerimiz açısından son derece önemlidir. Meydanlarda, kutlama törenlerinde şanlı bayrağımız Suriyeliler tarafından taşınıyor. Suriye vatandaşlarının şanlı bayrağımızı dalgalandırmaları, bütün bu 13 yıllık dönemde Türkiye'nin onlara verdiği desteğe, kardeşliğe, onlarla olan dayanışmasına dönük olumlu duygularını ifade etmektedir. Birçok devlet Suriye'ye, Suriye'nin vatandaşlarına, orayı sömürecek ya da kendi birtakım projelerini hayata geçirecek bir zemin olarak bakarken, Türkiye 'Suriye Suriyelilerindir' şiarıyla sadece dayanışma içinde, bu zor günlerinde onlara destek olma çerçevesinde yoluna devam etmiştir. 12 yıl aradan sonra Şam Büyükelçiliğimiz hizmetlerine başlamış ve şanlı bayrağımız orada göndere çekilmiştir. Şanlı bayrağımızın Şam Büyükelçiliği'nde göndere çekilmesi de bundan sonra başlayan zor yolculukta, sıkıntılı yolculukta devletimizin Suriye'nin, Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğinin bir göstergesi olarak okunabilir."
"BAAS REJİMİNİN BUNCA ZAMAN KALABİLMESİNE ŞAŞIRMALARI GEREKİRDİ"
Süreci algılamakta zorlananların, Suriye konusunda bilgi sahibi olmayanların, dersini çalışmayanların, Suriye ile ilgili gelişmeleri başka başkentlerin gözünden okuyanların Baas rejiminin yıkılmasının Suriye'nin aleyhine olduğu şeklinde değerlendirmelerde bulunduklarını aktaran Çelik, şunları söyledi:
"Aslında Suriye'yi yakından bilmiş olsalardı, Baas rejiminin bitmesine değil bunca zaman kalabilmesine şaşırmaları gerekirdi. Nasıl kaldığını da biliyoruz. Birtakım devletlerin sahada verdiği destek, birtakım devletlerin asli ya da vekil güçlerini doğrudan Esad rejimine verdiği destek sayesinde şimdiye kadar kalabildi. Sonuç olarak rejimin çürümüşlüğü ve kofluğunun bir dayanma sınırı vardı. Gelinen noktada bunu herkes net bir biçimde görmüş oldu. Bütün bu süreç içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın gerek insani duyarlılığı gerek bölge politikalarına dönük eşsiz tecrübesi gerek gösterdiği dirayetli liderlik, Türkiye'nin tarihin doğru tarafında durmasına öncülük etmiştir. Bütün bu süreçte ırkçılığa, nefret söylemlerine savrulanlar alınlarında kara bir lekeyle yaşarken milletimiz ve devletimiz bu sürecin bütün zorluklarına ve sıkıntılarına rağmen tarihin doğru tarafında durmuştur. Alicenap milletimiz bir kez daha zorda kalanlara yardım için en büyük dayanak noktası olduğunu net bir şekilde göstermiştir."
SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE MİLLİ EGEMENLİĞİ
Çelik, Baas rejiminin gitmesinden sonra Suriye'de herhangi bir güç, mezhep yada etnik grubun, odağın tek başına yönetimi temsil etmesi gibi bir senaryonun, eskiyi tekrar geri getireceğini dile getirdi.
Suriye'de kapsayıcı bir yönetimi, Suriye halkının geleceği ve bölge barışı için arzuladıklarını anlatan Çelik, "Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve milli egemenliğinin korunması çok önemlidir. Suriye'nin toprak bütünlüğüne herhangi bir gölge düşmesini arzu etmediğimiz gibi Suriye'nin milli egemenliğinin Suriye'de yaşayan bütün gruplar tarafından inşa ve temsil edilmesi gerektiğini ifade ediyoruz." dedi.
Suriye'de Baas rejiminden kalma bir tankın manav tezgahına dönüştürüldüğü fotoğrafı gösteren Çelik, şunları kaydetti:
"Bu fotoğraf, Suriye halkının ne istediğini çok net bir biçimde gösteriyor. Baas rejiminin katliam dişlilerinden biri olan bu tankı ele geçirip bu hale getirmeleri, Suriyelilerin özgür bir yaşam istediğini, baskıdan, zulümden ne kadar bıktıklarını, medeni bir hayatı ne kadar arzuladıklarını gösteriyor. Burada hepimizin, uluslararası toplumun üzerine düşen zorlu yolculuğunda Suriye'ye destek olmaktır."