Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, CHP Sözcüsü Yücel'in paylaşımına ilişkin şunları kaydetti:
"CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimize yönelik kullandığı çirkin ve hadsiz üslup kabul edilemez. Hakikat çirkin sözlerle örtülemez. Halkın teveccühünü kaybetmenin ve parti içi kavgaların telaşı ile sarf edilen seviyesiz sözler, CHP'ye gönül vermiş vatandaşlarımız dahil olmak üzere milletimizin vicdanında mahkum edilecektir. Kullanılan vahim üslup özünde tüm milletimize ve Cumhurbaşkanımız liderliğinde izlenen güçlü milli politikalara yönelik bir çekememezlik ve saldırganlıktır."
Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Suriye örneğinde görüldüğü üzere, çeşitli milli meselelerde tarihin doğru tarafında duramamış olmanın kifayetsizliğinin dışa vurumudur. Defalarca demokratik seçimlerde halkımızın desteğine mazhar olan Sayın Cumhurbaşkanımız, sayısız eser ve hizmetle ülkemizi uluslararası yarışta ön sıralara taşıdığı gibi, haktan ve mazlumlardan yana duruşuyla daha adil bir dünya arayışının bayraktarı olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız aziz milletimizden aldığı güçle, mazlumların umudu, zalimlerin korkulu rüyası olmaya devam edecektir."
"YASSIADA ZİHNİYETİNDEN BİLE DAHA ÇİRKİN"
Öteyandan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel'e tepki göstererek, "CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in kullandığı sözde siyasi dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin kullandığı dilden bile daha çirkin bir dildir." ifadesini kullandı.
Çelik, sosyal medya hesabından, CHP Sözcüsü Yücel'in AK Parti'ye ilişkin ifadelerine yönelik paylaşımda bulundu.
"CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in kullandığı sözde siyasi dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin kullandığı dilden bile daha çirkin bir dildir. Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı dili ise çeşitli ülkelerdeki Baas Partisi sözcülerinden çok duyduk." değerlendirmesinde bulunan Çelik, şunları kaydetti:
"En temel siyasi meselelerde alfabe düzeyinde bile bilgisi olmayan birisi klavye başında sadece Yassıada ve Baas zihniyetinin tercümanlığını yapıyor. Kendisi, küresel güçlerin işine gelen siyasi faaliyet arıyorsa, Mavi Vatan'a masal diyen, sınır ötesi harekatlara karşı çıkan, Libya'da Türkiye karşıtlarını destekleyen, Türkiye'nin Azerbaycan ile omuz omuza yol yürümesinden rahatsız olan yol arkadaşlarına baksın. Çok partili hayata geçtiğimizden beri millet için yapılan her şeyi Yassıada zihniyetiyle boğmaya çalışan faşist uygulamalarıyla yüzleşsinler. Zerre kadar Türk siyasi tarihi bilmeyen, zerre kadar dış politika bilgisi olmayan bir 'örgütlü cahilliği' siyaset zannediyorlar. Bir siyasi partinin yöneticilerinin bu derece demokrasiden uzak ve dış politika gerçeklerinden kopuk olması vahimdir. Tarihin yanlış tarafında durmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. CHP'ye gönül veren vatandaşlarımızın da milli duruşunun zıddına hareket ediyorlar."
"BAAS DİLİ KULLANANLARI KENDİ KARANLIK DÜNYALARIYLA BAŞ BAŞA BIRAKIYORUZ"
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, insanlık adına tarihin doğru tarafında durmaya liderlik ettiğinin son olaylarda bir kere daha görüldüğüne dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mücadelesi sayesinde 28 Şubat faşist zihniyetinin de Türkiye'yi tehdit eden Baas zihniyetinin de ortadan kalktığını belirten Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanımızın demokrasi mücadelesine de sadece son zamanlarda Etiyopya ve Somali arasındaki barış arabuluculuğundan, Suriye'deki olaylarda tarihin doğru tarafında duran müstesna duruşuna kadar tüm süreçlerdeki liderliğine milletimiz ve uluslararası toplum şahittir. Ana muhalefet partisi adına Baas dili kullananları kendi karanlık dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz. 28 Şubat ve Baas kalıntısı bu zihniyetle mücadele etmenin, milletimize ve demokrasimize borcumuz olduğunu ifade ediyoruz."