Suriye'de geçici hükümete bağlı güvenlik güçleri Deyrizor kent merkezinde ağır silahlarla geçit töreni düzenlerken, Askeri Operasyon birimi komutanlarından Ebu Velid el-Deyri, "(Kuzeydoğu Suriye) SDG güçleri burada kalmayacak, yakın zamanda Allah'ın izniyle oralara gireceğiz." ifadesini kullandı.

Suriye'de geçici hükümete bağlı güvenlik güçleri, terör örgütü PKK/YPG'nin hedefindeki Deyrizor kentinde askeri marşlar eşliğinde geçit töreni düzenledi.

Deyri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Deyrizor'daki gücümüzü göstermek ve şehir çevresinde güvenlik ve istikrarı sağlamak için askeri geçit töreni düzenledik. Bölgede yumuşak bir yaklaşım sergiledik ve şimdi Allah'ın izniyle gücümüzü göstermeye yöneldik." dedi.

Halkın, kendilerine büyük sevgi gösterdiğini belirten Deyri, "(Kuzeydoğu Suriye) SDG güçleri burada kalmayacak, yakın zamanda Allah'ın izniyle oralara gireceğiz." diye konuştu.

⁠DEYRİZOR'DA YAŞANANLAR

Suriye'de son yıllarda Deyrizor kent merkezinden başlayarak Suriye-Irak sınırına yakın Elbukemal ilçesine kadar olan bölgede, İran destekli gruplar yoğun varlık göstermişti.

İran Devrim Muhafızları, Irak üzerinden Suriye'ye ulaşan ikmal koridorunda Elbukemal üzerinden Deyrizor ili merkezine devam ederek ülkenin iç kesimlerine erişim sağlamıştı.

Fırat Nehri'nin doğusunda kalan Deyrizor topraklarının neredeyse tümü ABD destekli terör örgütü PKK/YPG'nin işgalindeyken, il merkezi ve diğer kırsal bölgeler ise devrilen Esed rejimi ve İran destekli grupların kontrolündeydi.

Çöken rejimin ordusu, 6 Aralık 2024'te ülkenin doğusunda Irak sınırındaki Deyrizor ilinde konuşlu güçlerinin bazılarını çekmiş ve il merkezini terör örgütü PKK/YPG'nın işgaline bırakmıştı.

Şam'ın kuşatılması ve Esed iktidarının çökmesinin ardından, rejimi deviren gruplar ve onlarla ortak hareket eden Deyrizorlu aşiret güçleri, Deyrizor il merkezi, Irak-Suriye sınır hattındaki Elbukemal ve Meyadin ilçelerinden PKK/YPG'yi çıkarmıştı.

İşte Bakan Yerlikaya'nın açıklamalarından öne çıkanlar...

"Ülkemizin huzurunu tehdit eden bir süreç yaşandı. Milletimizin kardeşliğine pusu kuruldu. Polisimize asitlerle, Molotoflarla saldırıldı. Manevi değerlerimiz ayaklar altına alındı. Adalet sokakta değil, mahkeme salonlarında tecelli eder.

Hiçbir algı operasyonu gerçeklerin üzerini örtemez. Türkiye Cumhuriyeti demokrasisi köklü ve kurumları güçlü bir devlettir. Bizim demokrasi anlayışımız millet iradesine dayanır. Sokak ve gösteri yürüyüşü hak mıdır? Evet haktır. Silahsız ve saldırısız her gösterinin başımızın üstünde yeri ver.

O taşlar, bıçaklar, baltalar nedir? Demokratik hakların kullanımının sonucu böyle mi olmalı? Son yapılan eylemlerde yapılanların özgürlükle özgürlüğün kullanımıyla açıklanacak bir durumu var mıdır? Sokak çağrısı yapanlar bu gerçeklerle yüzleştiklerinde ne düşündüler acaba. Boykot çağrısı yapmakla amaçlanan nedir. Yabancı kanallara çıkıp Türkiye'yi şikayet etmek...

1879 şüpheli gözaltına alındı, 260'ı tutuklandı. Eylemlerde 150 polisimiz maalesef yaralandı. Yazık değil mi? Onların yolunu gözleyen evlatları anaları babaları yok mu?

BAYRAMDA TRAFİĞE ÇIKACAKLARA UYARI

Mübarek Ramazan-ı Şerifimizin sonuna geldik. Bayram sevincimizin acıya dönüşmemesi en büyük duamız. Trafik kazalarında 744 canımızı yitirdik. Günlük can kaybımız 24. Yarısı aşırı hızdan kaynaklanıyordu. Bayramda yola çıkacak sürücülerimizi buradan uyaralım. Trafikte göstereceğimiz bir saniyelik sabır bir ömür mutluluk demektir. Ramazan Bayramı tatili tedbirleri kapsamında 8 Nisan'a kadar 47 bin 749'u polis, 21 bin 262'si jandarma olmak üzere 69 bin 11 personelin görev yapacak. Bayram tatili sürecince hız denetimi yapılacak. Polis ve jandarmamız hız denetimlerini sürdürecek. Emniyet kemeri kullanımı trafik kazalarında can kaybını yüzde 45 azaltıyor. Denetimler arttıkça kazalar azalıyor. Bütün sürücülerimize kazasız, belasız yolculuklar diliyoruz. Yolun sonu bayram olsun diyoruz. Bayramınızı şimdiden tebrik ediyor, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum."