AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "CHP'de askıda tutulan siyasi aklın askıdan bir türlü inmediğini görüyoruz. Özel'in genel başkanlığı döneminde siyasi akıl askıya asılmış, orada bekliyor." dedi.
Çelik, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi, gündemi değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, geçen günlerde gerçekleştirilen disiplin soruşturmasına ilişkin isim zikrederek doğrudan kuvvet komutanlarını hedef aldığını ifade eden Çelik, Özel'in "Ben bunları not ediyorum." diyerek bir konuşma yapmasının siyaset adabına aykırı olduğunu söyledi.
Çelik, CHP'nin Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç işlerine karışma, orada hizipçilik, komitacılık üretme ve kendisine siyaset yolu açma şeklindeki tavrının devam ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'nin 8. Olağan Büyük Kongresi'nde muhalefetle ilgili kullandığı cümlenin birtakım muhaliflerce altının çizildiğini dile getiren Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanı'mız orada muhalefeti dönüştürmekten bahsediyordu. Bunu siyasete, muhalefete, müdahale gibi sunmaya çalıştılar. Cumhurbaşkanı'mızın, genel başkanımızın, AK Parti'mizin, Cumhur İttifakı'mızın muhalefetin bu kaotik ve gerçekten sıkıcı gündemiyle uğraşacak herhangi bir vakti yok." diye konuştu.
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Muhalefeti dönüştürmekten kasıt şuydu; Yassıada zihniyetini temsil eden bu siyasi parti, Türkiye'de, Cumhurbaşkanı'mızın, genel başkanımızın liderliğinde gerçekleştirilen büyük dönüşümlerin, büyük demokratik devrimlerin sonunda sureta da olsa demokratik süreçlere saygı göstermeyi, millet iradesine saygılı olmayı öğrenmeye başlamıştı. Bu sebeple de Cumhurbaşkanı'mızın liderlik ettiği bu büyük demokrasi dönüşümü çerçevesinde bunlar da dönüşerek siyasi partilerinin binasına "Yeter, söz milletindir" ifadesini asmak zorunda kaldılar ya da geçmişte okullara girmesini engelledikleri kız çocuklarının bugün aynı kıyafeti paylaşan kardeşlerine kendi partilerinde yer verme ihtiyacı hissediyorlar. Bütün bunlar dönüşümdür ama bir kere daha görüyoruz ki millet iradesine saygı ve siyaseti, siyasetin doğası içinde yapma, herhangi bir şekilde kurumlar üzerinden bir vesayet kaos oluşturmama şeklindeki dönüşümünü bir türlü gerçekleştiremiyor. CHP'nin yönetilmesindeki kapasitesizlik, siyaset üretememe konusundaki maalesef kronik hali her seferinde geliyor kendisine çıkış yolu olarak siyaset üzerinde vesayet kurmanın, siyaseti kayıt dışı siyaset haline getirme şeklindeki kötü alışkanlıkların depreşmesi şeklinde bir yol ortaya çıkarıyor."
"SİYASET ÜRETME KONUSUNDAKİ ZAAF MAALESEF GİDERİLEMİYOR"
CHP Genel Başkanının "şundan duydum, bundan duydum" diyerek disiplin soruşturmasına ilişkin isim zikrederek doğrudan kuvvet komutanlarını hedef aldığını vurgulayan Çelik, "Şimdi bu ciddiyetsizlik, bu kayıt dışılık, demokrasi konusundaki bu kapasitesizlik, siyaset üretme konusundaki zaaf maalesef giderilemiyor. Burada bir kere daha ortaya çıkıyor ki CHP açısından bir genel başkanlık sorunu, yönetim sorunu, yönetilememe sorunu sürekli bu tip spekülasyonlarla kapatılmaya çalışılıyor. Türkiye'de çok dönüşüm gerçekleşti ama CHP'nin demokrasi konusunda zayıflayan öyle bir bağışıklık sistemi var ki demokrasiyi gördüğünde bunu virüs olarak algılayan yanlış bir siyasi yazılıma sahip." ifadesini kullandı.
Çelik, zaman zaman kuvvet komutanlarının hedef alındığı birtakım haberler okuduklarını ancak bu haberlerin, Türkiye'ye rakip ya da düşmanlık eden devletlerin karanlık şebekeleri tarafından yapılmasını anladıklarını dile getirdi.
Bu haberlere karşı her zaman önlemlerinin olduğunu, bunlarla mücadele etme konusunda yüksek bir kapasiteye sahip olduklarını söyleyen Çelik, "Şimdiye kadar gördüğümüz, TSK'nın komuta heyetinin isminin verilerek hedef alınması ancak bu şekildeki unsurlar tarafından gerçekleşiyordu. Şimdi ise içeride aynı dil CHP Genel Başkanı tarafından ifade ediliyor." diye konuştu.
Çelik, siyasi partilerin muhatabının siyasi partiler olduğunu, kuvvet komutanları ve diğer görevlilerin konumları gereği siyasi bir saldırıya cevap verecek durumda olmadığını ifade etti.
Siyasetin siyaseti muhatap alması gerektiğini vurgulayan Çelik, "Özgür Özel çıkıp da böyle bir tutum gerçekleştirdiği zaman onlar açısından, vesayet zihniyeti, Yassıada zihniyeti açısından bu normal ama demokrasi açısından son derece anormal bir yaklaşımdı. Dolayısıyla Özel'in genel başkanlığa geldiğinden beri bu kadar çaba, söz sarf etmesine gerek yoktu. Geçmiş dönemlerde CHP tarafından üretilen operasyonların metinleri kes, kopyala yapıştır diyerekten aynen konuşma metinlerinde kullanabilirdi. Şimdi, kes kopyala yapıştır yöntemiyle neredeyse geçmişin bir benzerini ortaya koyan tutum gerçekleştiriyor. Bu tamamen antidemokratiktir, sivil siyasetin ne demek olduğunu anlamamaktır." dedi.
"SİYASİ SALDIRI YAPMAK İSTEYENLER BUYURSUN YAPSIN"
Ömer Çelik, devlet kurumlarını haksız yere hedef alanların karşılarında kendilerini bulacaklarını dile getirdi.
Herkesin siyasi eleştiri hakkını kullanabileceğini vurgulayan Çelik, "Herhangi bir şekilde siyasi saldırı yapmak isteyenler buyursun yapsın, biz buradayız, bunun cevabını veririz. Ama milletin göz bebeği, Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa'ya, kanunlara ve millet iradesine bağlı bir şekilde vazifesini yerine getirirken Başkomutan olan Cumhurbaşkanı'mızın talimatları doğrultusunda Anayasa'nın, kanunların kendisine verdiği yetki çerçevesinde, Türkiye'nin hak ve menfaatlerini korumak için neredeyse Cumhuriyet tarihinin toplamında imza atılan işlerden ileri işlere imza atarken bunun herhangi bir şekilde bir siyasi parti genel başkanı tarafından hedef alınması düşünülemez." diye konuştu.
"CHP'DE ASKIDA TUTULAN SİYASİ AKLIN ASKIDAN BİR TÜRLÜ İNMEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Çelik, Özel'in, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başlattığı "Askıda 9 Gülek Buğday Projesi"ne yönelik sözlerine ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
"Cumhur İttifakı'na karşı, Cumhurbaşkanı'mıza karşı 'Askıda tutulan vicdan' diye kendisi bir değerlendirme ortaya koyuyor. Sayın Bahçeli'nin, ramazan öncesinde son derece insani sebeplerle ve büyük bir hassasiyetle, her zaman yaptığı gibi vatandaşlarımız arasında birlik ve beraberliği, dayanışmayı artırmak için ortaya koyduğu kampanyalardan birini eleştirmek için birtakım cümleler sarf ediyor. Ondan sonra da tutuyor diyor ki 'Recep Tayyip Erdoğan'a karşı askıda tutulan vicdan' diyor. Türkiye'deki, etrafımızdaki meselelere bakın. Cumhur İttifakı'nın bütün üyeleri TBMM'de ve diğer yerlerde siyasi vicdanı ve siyasi ilkeleri en yüksekte tutmak için her türlü gayreti gösteriyorlar. Avrupa Konseyi'nde, dünyada, bulundukları platformlarda, diğer yerlerde bütün arkadaşlarımız, bu siyasi vicdanın en önemli sözcüleri haline gelmişlerdir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın sadece Türkiye açısından değil, bütün dünyadaki insanlık ittifakının siyasi vicdanını değerlendiren, dillendiren, ifade eden lider olduğu, başka ülkelerin devlet başkanları tarafından da ifade edilmektedir. Yine Sayın Devlet Bahçeli'nin Gazze konusunda, Kudüs konusundaki açıklamalarına baktığınız zaman bütün bölgemizin siyasi vicdanını yükseğe taşıyan cümleler ve iradenin orada olduğu görülecektir."
Çelik, şunları kaydetti:
"Kendileri açısından değerlendirilmesi gereken konu şudur; CHP'de askıda tutulan siyasi aklın askıdan bir türlü inmediğini görüyoruz. Özel'in genel başkanlığı döneminde siyasi akıl askıya asılmış, orada bekliyor. Normalleşme söyleminden Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesini hedef almaya kadar, özellikle son zamanlardaki siyasi savrulmaların hiçbir yerinde siyasi akıl, siyasi basiret, siyasi hassasiyet yok. Siyasi navigasyonunu kaybetmiş bir yönetimle karşı karşıyayız. Parti çıkarları açısından düşünsek bu durumdan memnuniyet duyarız ama bunu böyle düşünmüyoruz. Türk siyasetinin nitelikleri, kapasitesi, demokrasimizin geleceği açısından kaliteli bir muhalefet olması gerektiğini değerlendirdiğimiz için bu durumu son derece yadırgıyoruz. Bu durum siyaseti, demokrasiyi, siyasetin üstünlüğünü önemseyenler açısından üzüntü vericidir."
"CHP AÇISINDAN ESAS CARİ AÇIK CHP'NİN YÖNETİLEMEMESİYLE İLGİLİDİR"
Özel'in, AK Parti kongresinde delegelere verilen hediyeyi diline doladığını söyleyen Çelik, kongrelerde ve partilerin kuruluş yıl dönümlerinde hediyeler verilmesinin bir gelenek olduğunu ifade etti.
CHP Genel Başkanı Özel'in uğraşması gereken en önemli meselenin "şaibeli kurultay iddiaları" olduğunu belirten Çelik, "Siyasi gelenekler içinde, kurallara uygun, nizami ve hukuki bir şekilde Türkiye Yüzyılı'nın ilk büyük kongresi dediğimiz kongremize herhangi bir şekilde gölge düşürebileceğini zannediyor. Bu, Sayın Özgür Özel'in siyasi kapasitesinin yetmeyeceği bir meseledir. Kendisinin uğraşması gereken mesele, her bakımından pırıl pırıl ve coşkulu bir şekilde gerçekleşmiş kongremize söz söylemek değil asıl olarak doğrudan CHP Genel Başkanını ilgilendiren önceki genel başkan tarafından, önceki milletvekilleri ve belediye başkanları tarafından dile getirilen iddialara cevap vermektir. Dolayısıyla CHP açısından esas cari açık CHP'nin yönetilememesiyle ilgilidir. Sayın Özel, CHP yönetilememesi ile ilgili cari açığı kapatmak için Cumhur İttifakı'na saldırıyor. Cumhur İttifakı'na saldırarak bu siyasi cari açığı kapayamaz." dedi.
