SON DAKİKA: İsmail Saymaz için ev hapsi talebi: İfadesi ortaya çıktı! Kendisini böyle savunmuş

SON DAKİKA: İsmail Saymaz için ev hapsi talebi: İfadesi ortaya çıktı! Kendisini böyle savunmuş

Son dakika haberi: Gezi Soruşturması kapsamında gözaltına alınan İsmail Saymaz'ın sağlık kontrolleri ve yasal işlemleri tamamlandı. Saymaz, ev hapsi talebiyle hakimliğe sevk edildi. Saymaz'ın savcılıktaki ifadesi de ortaya çıktı. Saymaz, 'Gazetecilik faaliyeti kapsamında görüşmeler yaptım' diyerek kendini savundu. İşte son dakika haberinin detayları...

Halk TV yazarı ve yorumcusu İsmail Saymaz geçtiğimiz günlerde gezi soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı. Saymaz'ın sağlık kontrolleri tamamlandıktan sonra yasal işlemleri de tamamlandı. Saymaz, adliyeye sevk edildi. Saymaz için ev hapsi talep edilirken, savunması da ortaya çıktı. Saymaz, ev hapsi ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

EV HAPSİ TALEBİ

İsmail Saymaz ile ilgili bir son dakika haberi daha geldi. Saymaz için ev hapsi istendi. Saymaz ile ilgili talep hakimliğe gönderildi.

SAYMAZ NEYLE SUÇLANIYOR?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, gazeteci İsmail Saymaz'ın Gezi Parkı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Osman Kavala'nın web sitesinin hazırlanmasında ve eylemleri basın yoluyla yayma amacıyla kurmayı planladığı televizyon kanalının kurulması için rol alan kişilerle konuşma içerikleri tespit edildi.

Soruşturma kapsamında Saymaz'ın, Gezi Parkı sanıkları Mehmet Osman Kavala, Şerafettin Can Atalay, Çiğdem Mater Utku ve Ayşe Mücella Yapıcı ile olaylar sürecinde yoğun irtibatı olduğu, sosyal medyadan olaylara ilişkin çok sayıda paylaşımda bulunduğu, olaylarda aktif rol alarak sosyal medyada gerçekle bağdaşmayan bilgiler vererek vatandaşları kolluk kuvvetlerine karşı kışkırtmaya çalıştığı belirlendi.

İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Saymaz'ın Sulh Ceza Hakimliği'ndeki ifadesinde, "Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği söylenen kişilerle herhangi bir bağım yoktur. Osman Kavala, Can Atalay ve Mücella Yapıcı ile yalnızca gazetecilik çerçevesinde görüşmüşümdür. Osman Kavala isimli şahısla görüşmem Gezi Parkı eylemlerinden 1,5 yıl sonra gerçekleşmiştir. Bunun nedeni de Gezi Parkı eylemleriyle ilgili haber yapmak istememdir; bu haber de 2 gün sonra yayımlanmıştır. Can Atalay ile Taksim'i yayalaştırma projesinde avukat olduğu için görüştüm. Dosyada bulunan tape kayıtları Gezi olaylarıyla alakalı değildir; bu görüşmeler Gezi Parkı eylemlerinden 8 ay veya 1 yıl sonra yapılmıştır. Bu görüşmelerde ben aranmıştım. Ben Gezi Parkı eylemlerinin ne organize edilmesinde ne de yaygınlaştırılmasında bulundum. Ben sadece gazetecilik faaliyeti çerçevesinde haber yapmak amacıyla görüşmeler yaptım. Sosyal medya paylaşımlarım ise Gezi Parkı eylemlerine ilişkin haber içeriklidir. Hiçbir şekilde sokağa davet ve iktidara karşı protestoya veya kanun dışı bir eyleme çağrı yapmadım. Bu tweetlerim arasında bazı şiddet olaylarını eleştirdim. Yine tweetlerimde FETÖ'cü polisler tarafından yapılan çadır eylemleri ve yoğun gaz sıkma olaylarını da eleştirdim. Hakkımda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma yürütüldüğünü haftalar öncesinden haber almıştım. Bu soruşturma 14 Şubat 2025 tarihinde başlamıştır. Bunu bilmeme rağmen Londra, Paris ve Frankfurt'a gidip geri geldim. Kaçma şüphem yoktur. Uzun yıllardır sabit ikametgah sahibiyim, bilinen ve tanınan bir gazeteciyim. Hakkımda istenen adli kontrol tedbirinin reddine karar verilerek, direkt serbest bırakılmamı talep ederim" cümlelerini kullandığı bilgisi edinildi.