Son dakika haberi: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "4. Antalya Diplomasi Forumu Resmi Açılış Töreni"nde konuştu. Başkan Erdoğan, "İsrail 1.5 senedir en temel insan haklarını hiçe sayarak, Filistin halkına apaçık bir soykırım uyguluyor. Bu zulme itiraz etmek sadece kardeşlik değil, insanlık vazifemizdir." dedi. Erdoğan, "Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafazasında Trump ve Putin başta olmak üzere, bölgede nüfuz sahibi aktörlerle anlayış birliği ve yakın diyalog halindeyiz." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Savaşların, çatışmaların ve ölümlerin acısını yüreklerinde taşıyan tüm mazlumları ülkem ve milletim adına selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanından formumuza teşrif eden misafirlerime teşekkür ediyorum. Organizasyona destek veren tüm kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Dünyada dış politika ve uluslararası etkinlikler arasında yer alan foruma özel ilgiden memnuniyet duyuyorum. Antalya'dan tüm dünyaya verdiğimiz barış ve dostluk mesajı bu forumu muadillerine göre farklı konumlandırıyor. Küresel diplomasinin kalbi 3 gün boyunca Antalya'da atacak.

Terör, açlık, yoksulluk, ırkçılık, İslam düşmanlığı, iklim krizi gibi sorunlarla uğraşırken uluslararası toplumun yetersiz kaldığını görüyoruz. Dünya 5'den büyüktür, çünkü insanlık 5'ten büyüktür. Türkiye dünyaya bu mesajı en rahatlıkla verecek ülkelerden birisidir. Biz konforlu bir coğrafyada değiliz. Krizlere gebe bir ülkede bulunuyoruz. Bu tarih boyunca böyleydi. Birinci Dünya Savaşından Soğuk savaşa kadar en fazla etkilediği coğrafya burasıydı. Birçok sorun, savaş yine bizim yakın çevremizde cereyan ediyor. Biz bu coğrafyanın sadece sakinleri değiliz aynı zamanda sahipleriyiz. Bin yıldır buradayız. Nice asırlar boyunca yine burada olacağız. Biz artık çatışmanın değil uzlaşmanın, kan ve göz yaşının değil, refahın egemen olduğu bir coğrafyada yaşamak, evlatlarımıza böyle bir dünya bırakmayı istiyoruz.
Komşularımızla iyi ilişkiler tesis ederek, çatışan taraflar arasında diyalog kurarak ülkemizin etrafında barış oluşturmak istiyoruz. Bizim kimsenin toprağında, kaynaklarında gözümüz yok. İnsanlarla, canla ilgileniyoruz. Küresel vicdan ve adaleti en fazla yaralayan meselelerin başında Gazze'deki zulüm geliyor. İsrail, Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor. Buna en güçlü tepkiyi vermek bizim insanlık vazifemizdir, insanlığımızın bir gereğidir. İsrail'in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır. İsrail yönetimi bugüne kadar 211 gazeteciyi öldürdü. Sadece bu sabah aynı aileden 7'si çocuk 10 kişi şehit oldu. Şimdi bunun adı barbarlık değilse nedir? Ambulansın içindekileri öldürmek haydutluk değilse nedir? Çocukları, kadınları acımasızca katletmek korkalık değilse soruyorum bu nedir?

Elimizi vicdanımıza koyalım. Savaşta bile olsa meşru bir devlet böyle hareket eder mi. Bunun adı terör devleti değil midir? Onun için İsrail terör devletidir. İsrail, Filistin halkını topraklarından söküp atmaya çalışmaktadır. Filistin halkının işgal karşısındaki mücadelesini kimse terörizm yaftası vurarak yaralayamaz. Filistinli kardeşlerimiz topraklarını savunarak iftihar meselesi olmuştur. İsrail'in Gazze'deki teröris devam ettikçe bölgemize kalıcı barışın gelmesi oldukça zordur. Orta Doğu'da barış ancak İsrail- Filistin meslesinin iki devletli çözümü ile mümkündür. Uluslararası toplumn tüm üyelerini sorumluluk almaya, akan kanı durdurmaya, Filistin halkının yanında olmaya davet ediyorum. İsrail'in saldırıları Deaş'la mücadele çabalarını da sekteye uğratıyor. Biz komşumuz Suriye'de 14 yıl süren çatışmanın yükünü çeken ülkelerden biriyiz. Yakalanan fırsatın heba edilmesine izin veremeyiz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve istikrarını kendimizden ayrı görmediğimizi dile getirmek istiyorum. Meseleleri diyalog yoluyla çözme tavrımızı kimse yanlış anlamamalı. Biz dış politikada gizli niyetlerle değil ilkelerle hareket eden bir ülkeyiz. Tüm bölge halkları için barış istiyoruz, refah ve güvelik istiyoruz. Sayın Trump ve Sayın Putin ile abnlayış birliği ve diyalog halindayiz. Gerekli bütün adımları atmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Biz Avrupa ülkesi olduğumuz kadar bir Asya ve Afrika ülkesiyiz.
Bu üç kıtanın tüm halkları ile aramızdaki bağları daha da ileri taşımanın, komşuluk hukukunu geliştirmenin mücadelesini veriyoruz.
Yeniden Asya açılımımızla Asya ülkeleriyle siyasi temas ve istişareleri her geçen gün artırıyoruz. Keza Afrika ortaklık politikamızla kazan kazan yaklaşımıyla iş birliğimiz gelişiyor. Doğu Akdeniz ve Ege'de barış ve istikrarın devamını amaçlıyor. Komşumuz Yunanistan ile olumlu atmosferin muhafazası için çalışıyoruz.

'ADADA ADALET TECELLİ EDENE KADAR BUNU SABIRLA SÜRDÜRECEĞİZ'
Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescili için çabalarımızı son dönemde artırdık. Adada adalet tecelli edene kadar bunu sabırla sürdüreceğiz.
AB'YE ÜYELİK SÜRECİ HAKKINDA
Türkiye'nin AB hedefinden uzaklaştığına dair iddia ve eleştirilerin bizim nazarımızda hiçbir geçerliliği yoktur. Bugün kimi Avrupa ülkeleri bundan üç çeyrek asır önce AB'ye hayat veren ufkun, cesaretin, stratejik bakış açısını maalesef ortaya koyamıyor. AB mevcut sınamaların üstesinden gelmek istiyorsa buna göre davranmalı bagajlarından kurtulmalı ve Türkiye tam üye olana kadar birlikteki sandalyesine bir an önce kavuşmalıdır.
Biz üyelik sürecini ilerletme noktasında hazırız ve kararlıyız. AB'den somut adımlar atmasını bekliyoruz. Güçlü bir savunma sanayii olmadan, güçlü bir dış politika olmaz. Türkiye olarak bugünkü özgüvenimizi, savunma sanayii alanındaki atılımlarımıza borçluyuz. Bugün bu alanda yüzde 80 seviyesinde yerlilik oranına ulaştık. Böylece kendi göbeğimizi kendimiz keser duruma geldik. Silahlı-silahsız, insansız hava araçlarımız gemilerimiz, tanklarımız, roket ve füzelerimizin yanı sıra pek çok yeteneğimizle kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın çok ötesine geçtik.

'AMERİKA İLE İLİŞKİLERİMİZİN HER ALANDA SERPİLECEĞİNE İNANIYORUM'
ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hedefimize büyük önem veriyoruz. Başkan Trump'ın ikinci döneminde kendisi ile olan yakın dostluğumuzun katkısı ile Amerika ile ilişkilerimizin her alanda serpileceğine inanıyorum.
'EKONOMİDE ÇOK FARKLI BİR İVME YAKALAYACAĞIZ'
Asya, Afrika ve Latin Amerika dostlarımızla ilişkilerimizi geliştirmenin gayretinde olacağız. Gümrük tarifeleri üzerinden kızışan ticari rekabetin yıkıcı hale gelmemesi için elimizden geleni yapmaktayız. Şoklara karşı dirençli ekonomisiyle Türkiye bu süreci sadece sorunsuz atlatmakla kalmayacak yeni dönemin kazananlarından da biri olacaktır. Ülkemizin 40 yılına, milyarlarca dolar kaynağına mal olan terör belasından kurtulduğumuzda ekonomide çok farklı bir ivme yakalayacağız.

