OSMAN AKÇA (MUĞLA)
Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği eski Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu, piyasada 25 bin ton sahte bal bulunduğunu, birlik yöneticilerinin üreticileri mağdur eden taklit balla yeterince mücadele etmediklerini iddia etti.
Sarıoğlu ayrıca, arı yetiştiricilerinin kredi borçlarının ertelenmesi ve bal ürünlerindeki raf terörünün bitirilmesi gerektiğini savundu, sorunların çözülmemesi halinde Ankara'da kovanlı eylem yapacaklarını söyledi.
Muğla'nın Datça ilçesine çam balı üretimi için gelen Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği eski Başkanı Mustafa Sarıoğlu, ballarını satamadıkları için memleketlerine dönemeyen arı yetiştiricileri ve sektör temsilcileri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ziya Şahin'in geçtiğimiz günlerde yaptığı 'sahte bal yok' açıklamasına sert tepki gösteren Sarıoğlu, Marmaris'te bir turizm tesisinden aldığı sahte balı göstererek, "İşte size sahte bal. Siz yok diyorsunuz, ben buldum" dedi.
SADECE İKİ TESİSTE
2004'te de tonlarca sahte bal ele geçirildiğini belirten Mustafa Sarıoğlu, "Marmaris'te turiste gerçek bal yediren sadece iki tesis var. Marmaris'te ve Antalya'da turizmi konaklama tesislerinin yüzde 98'i tağşiş ürünlerin işgali altında. Sektörümüzdeki sıkıntının sebebi global kriz değil, tağşiş ve taklit ürünler" dedi.
Üreticilerin, 25 bin tonu aşan taklit ürünler yüzünden balını satamadığını belirten Mustafa Sarıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Turizm merkezleri, yol boyu konaklama tesisleri ve Anadolu'daki çarşı ve pazarlar tamamen tağşişin elinde. Bu önlenmediği sürece kesinlikle bu balların ve ürünlerin satılma şansı yok. İhracatla ilgili de çok ciddi sıkıntılarımız var. Geçmişte tağşiş ve sahte olduğu için yakalanan yedieminlik mallar hala depolarda. Bunların imha edilmediğini gören Avrupalı tüccarın Türkiye'den bal alması düşünülemez."
"KREDİLER ERTELENMELİ"
Ürettikleri balı satamayan arıcıların Ziraat Bankası'ndan aldığı kredilerin ödemelerinin ertelenmesi gerektiğini savunan Mustafa Sarıoğlu, destek görememekten de yakındı. Sarıoğlu, "Amerika, arıcılara 150-200 dolar destek verirken Türkiye'de arıcıya kovan başına 6 lira destek vermek 'ne sizi oldurur, ne de öldürürüz' demektir. Ben arıcıların yerinde olsam bu desteği almam, alacağını talep eden bankalara da satamadığım balları teslim ederim" dedi. Ürünlerin raflara giriş ve çıkış fiyatları arasında uçurumlar olduğunu ileri süren eski genel başkan Sarıoğlu, "Tüm ürünlerin raf geliş fiyatıyla üreticiye çıkış fiyatı çok farklı. Soygun var. Çetelerin üzerine giden sayın başbakanımız, esas bu çetenin üzerine giderse, raf terörü biterse, tarım ayağa kalkar" diye konuştu.
MECLİS ÖNÜNDE EYLEM
Sarıoğlu, arıcıların sorunlarına çözüm bulunmadığı takdirde Ankara'da geniş çaplı bir eyleme hazırlandıklarını da açıkladı. Önümüzdeki günlerde bazı siyasetçilerle görüşeceklerini kaydeden Mustafa Sarıoğlu, "Sorunlarımızı meclis gündemine alıp tartışma gereğini duymazlarsa bizlerde meclisin önünde yüzlerce kovan arı bırakacağız" dedi.
Türkiye'de yıllık yaklaşık 85 bin ton bal üretiliyor. Türkiye'nin bal üretiminin yüzde 30'unu, çambalı üretiminin ise yüzde 80'ini karşılayan Muğla'da 5 bin 850 üreticinin geçimini arıcılıktan sağlıyor. Yaklaşık bir milyon kovanda yıllık ortalama 25 bin ton bal üretimi yapılıyor.
"Arıların yüzünü bile görmeden yapıyorlardı"
Mustafa Sarıoğlu, sahte balın nasıl üretildiğini şöyle anlattı:
"Sahte bal iki çeşittir. Birincisi hiç arı yüzü görmemiş tamamen glikoz veya fruktoz ile yapılan, gıda boyasıyla ve esanslarla desteklenen ürünlerdir. İkincisi arı tarafından bazı işlemlere girmiş şurup balcılığıdır. Tarım Bakanlığı 1998'de meşrubat yapımında kullanılmak üzere "bal aromalı şurup" yapma izni verdi. İzni alanlar bunu içecek yapmakta kullanmak yerine rengi ve kıvamı ile oynayıp piyasaya bal diye sunmaya başladı. Ambalajın üzerinde "Bal aromalı şurup" yazmasına rağmen etiketin üzerine bir petek ya da arı resmi, altında "Bal" yazısı koyulunca anlamak mümkün olmuyor. Fiyatı da çok ucuz olunca birçok tüketici bal diye bal aromalı şurup satın alıyor. Tarım Bakanlığı, sahtekık yapıldığını tespit ederek, 15.06.2007 tarihinde izinleri iptal etti. Böylelikle alınan bir iznin "hile yoluyla başka amaçla kullanılması" sona ermiş oldu. Ardından ise bal şurubunu bal gibi satan üreticiler Danıştay'a dava açtı. Danıştay 10. Dairesi, Bakanlığın sahtekarlığı önlemek için aldığı "Bal aromalı şurup imalini yasaklayan" kararını durdurdu. Bal gibi satılan bal aromaları yine ortaya çıktı. Tarım Bakanlığı şimdi bu izni yeniden düzenlemek için çalışıyor."
NASIL AYIRT EDİLİR?
* Bal buzdolabında şekerleniyorsa gerçektir.
* Yoğunluğu çok, akışkanlığı sürekli olmalıdır, kesik kesik akan bal sahtedir. Çiçek balı hızlı, çam balı ise daha yavaş akar
* Gerçek bal kaşıkla alındığı zaman kesintisiz gelir.
Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen balın krem ya da tereyağ kıvamına gelmesi balın hakiki olduğunu gösterir.
* Sabit kalem alın, bala uç kısımını daldırın sonra parmağınıza sürün. renkli olarak çıkıyorsa bal karışıktır, çıkmıyorsa gerçektir.
* Soğuk havada donma yapmazsa bal sahtedir.
* Sahte balın rengi biraz daha açıktır, normal balın kokusu yoktur. Normal balın kıvamı biraz daha katıdır.
* Balı kaşıkla alıp yere döktüğünde sahte bal uzayıp resmen örümcek ağı gibi havada uçar.
* Balın şekerlenmesi durumunda eski halini alması için güneşe çıkarılması veya kabıyla birlikte sıcak suya konulması yeterlidir.
* Bal şekerle yapılan diğer şerbetlere nazaran çok daha keskindir. Fazla yendiğinde genizde hafif yanma yapar. Bu gerçek baldır.
* Balda şekerden kaynaklı alkol olması nedeni ile kibrit çöpü veya kağıt üzerinde cızırdayarak yanar.
* Kristalize olan gerçek bal ağza alındığında margarin gibi ağızda erir.