Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde bir süredir yaşanan küçük sarsıntıların ardından, dün sabaha karşı 04.32'de, merkez üssü Elazığ'ın Karakoçan ilçesine bağlı Başyurt beldesi olan 6.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde, aralarında çocukların da bulunduğu 51 kişi öldü, 34 kişi yaralandı. Valilik, Okçular köyünde 15, Kayalık köyünde 4, Yukarı Kanatlı köyünde 3, Göçmezler köyünde 4, Yukarı Demirci köyünde 15, Kovancılar Devlet Hastanesi'nde 10 kişinin öldüğünü bildirdi. En büyük hasarı, merkez üssü Karakoçan'a 30 kilometre uzaklıktaki Kovancılar ilçesi ve 5 köy gördü. İl merkezinde ölen olmazken, köylerdeki kerpiç evlerde yaşayanlar hayatını kaybetti.
Depremin ardından 5.5, 5.1 ve 5.3 büyüklüğünde olmak üzere çok sayıda artçı deprem yaşandı. Depremler çevre illerde de hissedildi.
UYKUDA YAKALANDI
5 kilometre derinlikte meydana gelen ve bir dakika süren deprem, Elazığ'ın yanı sıra Bingöl, Tunceli, Batman, Diyarbakır, Erzurum ve Erzincan'da da hissedildi. Depremin ardından vatandaşlar korku içinde kendilerini dışarı attı.
Depremin merkez üssü Başyurt beldesi olmasına rağmen, asıl hasarı yaklaşık 30 kilometre uzaktaki Kovancılar ilçesine bağlı Okçular, Yukarı Kanatlı, Aşağı Mirahmetli, Görmezler, Yukarı Demirci ve Kayalık köyleri gördü. Bu köylerin tümünün dağ yamacında bulunması ve evlerin çoğunun taş ve kerpiçten yığma yapılar olması can kaybının artmasına yol açtı.
Ölenlerin tümü bu tür evlerin enkazından çıkarıldı. Depremde köylülerin geçim kaynağı olan yüzlerce hayvan da yıkılan ağıllarda telef oldu.
ARTÇILAR GELDİ
Depremin ardından çok sayıda artçı deprem de yaşandı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre saat 09.47'de merkez üssü Karakoçan ilçesi Başyurt beldesi olan 5.5 büyüklüğünde, 5 kilometre derinliğinde deprem kaydedildi. Artçı depremin yarattığı sarsıntı nedeniyle köylüler panik yaşadı. Evlerde büyük çatlaklar oluştu, bazı ahırlar çöktü. Saat 12.14'de de merkez üssü Karakoçan ilçesi Başyurt beldesi olan 5.1 büyüklüğünde, 5 kilometre derinliğinde deprem kaydedildi. Saat 13.12'de ise bu kez merkez üssü Palu ilçesi Gökdere mevkisi olan 5.3 büyüklüğünde, 5 kilometre derinliğinde deprem meydana geldi.
Bölgedeki köylerin dağlık alanda bulunması ve toprak yolların yağan yağmur yüzünden geçit vermemesi nedeniyle, bazı köy ve mezralara, askeri helikopterler ile havadan ulaşılabildi. Deprem nedeniyle yıkılan evlerin enkazından çıkarılan yaralılar da yine helikopterlerle hastanelere kaldırıldı.
Depremden en çok eski adı 'Okçiyan' olan Okçular köyü etkilendi. Köyde 17 kişi hayatını kaybetti. Kovancılar ilçesine 6 kilometre mesafede bulunan ve bir dağ yamacına kurulu bulunan 800 nüfuslu köydeki evlerden 30'u yerle bir oldu. Okçular köyü muhtarı Hasan Demirdağ ise "Köy tamaman yerle bir oldu" diyerek, yaşanan trajediyi özetledi.
PANİK YOLLARI KAPATTI
En çok hasarın Kovancılar ilçesine bağlı köylerde olduğunun ortaya çıkması üzerine çevre köy ve ilçelerden çok sayıda kişi buralara akın etti. Arama kurtarma ekipleri, iş makineleri ve sağlık ekiplerinin de gelmesiyle birlikte zaten dar olan köy yolları tamamen tıkandı. Yaralıları taşıyan ambulanslar görev yapamaz hale geldi. Bunun üzerine Elazığı Valisi Muammer Erol'un talimatıyla, askeri birimler, kurtarma ekipleri ve sağlık ekiplerinin dışında köye girişler yasaklandı. Basın mensupları da köylere alınmayınca, yol ayrımında beklemek zorunda kaldı. Elazığ'da da kriz masası oluşturuldu.
7 yıl önce deprem felaketi yaşayan ve 176 kişinin öldüğü Bingöl'de de büyük panik yaşandı. Evlerinin pencerelerinden atlayan 6 kişi hastanelerde tedavi alltına alındı. Bazı evlerde de çatlaklar oluştu. Erzincan'ın Fevzipaşa Caddesi'nde ise 3 iş yerinin camları çatladı. Depremin ardından Elazığ ve ilçeleri, Tunceli ve Bingöl'de ilk ve orta dereceli okullarda eğitime iki gün ara verildi. Tunceli'nin Mazgirt ilçesinde kaymakamlık binasında da sıva çatlakları meydana geldi. Tunceli'de, Bulgurcular Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nun (YİBO) ise hem pansiyon hem de okul binasında çatlaklar oluştu, öğrenciler ailelerinin yanına gönderildi.
ÇADIRKENTLER KURULDU
Türk Kızılayı deprem bölgesine 46 afet müdahale uzmanıyla birlikte 375 çadır, bin 100 battaniye, iki seyyar mutfak, 700 yatak ve çok sayıda kumanya gönderdi. ''Mevlana Evi'' olarak adlandırılan 20 çelik afet evinin de bölgeye ulaştırılması için çalışma başlatıldı. Kızılay'ın bölge deposunun Elazığ'da olması depremzedeler için şans oldu. Okçular köyü başta olmak üzere depremden etkilenen köylerde 'çadırkentler' kuruldu.
Ölenlerin bir kısmı çocuk
Okçular köyünde depremde hayatını kaybedenlerden isimleri belirlenenler şöyle: Nermin Yıldız, Gönül Yıldız, Tuba Yıldız, Zilan Yıldız, Emre Çiçek, Ayten Çiçek, Davut Yüksel, Kibar Yüksel, İzzet Çimen, Nurettin Çimen, Yeter Akdağ, Emrullah Akdağ, Yusuf Akdağ.
Yukarı Demirci köyünde ölenlerden isimleri tespit edilenler ise Osman Yıldırım, Gülnaz Yıldırım ile çocukları Firince Yıldırım. Gülşah, Gülsüm, Yunus, Hülya, Yusuf, Nazlı Yıldırım. Kibar Demirtaş ile çocukları Özlem ve Fatih Demirtaş.
Depremde öldüğü ancak hangi köyde yaşamını yitirdiği belirlenemeyer de şöyle: Muhammet Emin Polat (çocuk), Netice Polat, Medine Akdağ (çocuk), Muhammet Özdoğan (çocuk), Berivan Özdoğan, Özcan Cirit, Nazile Cirit, Murat Cirit, Fikri Özdoğan.
Adana, Hatay ve Kütahya da sallandı
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünün internet sitesindeki bilgiye göre, saat 22.58'de, merkez üssü Kütahya olan 3.7 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Depremin, can ve mal kaybına yol açmadığı öğrenildi. Hatay'ın Dörtyol ilçesinde, saat 01.28'de 3,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
CAN KAYBI OLMADI
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü kayıtlarına göre merkez üssü Yakacık olan ve 8.2 km derinlikte, 3.8 büyüklüğünde hafif şiddette deprem meydana geldi, herhangi can ve mal kaybı olmadı. Adana'nın Aladağ ilçesinde, saat 13.16'da, 5 kilometre derinlikte 4.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde herhangi bir can ve mal kaybı olmadı.
"Elazığ'da mezar olan evler Ege'nin tüm köylerinde var"
İLKER ÇOBAN/ZAFER ŞAHİN
Elazığ'da dün sabaha karşı meydana gelen ve 51 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin de yaralanmasına neden olan 6 büyüklüğündeki deprem, dikkatleri Ege ve İzmir'in yaşadığı deprem tehlikesine çevirdi. Özellikle Ege'nin batı illerinin ve İzmir'in deprem riski altında olduğunu belirten uzmanlar, acilen kent yenileme projelerinin hayata geçirilmesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Ege'nin birçok köyünde de Elazığ'da yıkılanlar kipi kerpiç evler olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu kerpiç evlerin en kısa sürede depreme uygun şekilde yeniden inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.
"RİSK SÜRÜYOR"
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi Deprem Araştırma Komisyonu'nda yaptıkları sunumda İzmir'in ve Ege'nin de deprem riski bulunan bölgeler arasında yer aldığını belirten Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Polat Gülkan, "Ege ve İzmir birinci derece deprem kuşağında. Daha önce deprem olan İzmir'de yine deprem olacaktır" diye konuştu. Türkiye Jeofizik Kurumu Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan ise, İzmir, Denizli, Aydın, Manisa, Uşak, Kütahya ve Balıkesir'in deprem riski altında olduğunu ve her ilde 6 ila 7 şiddeti arasında deprem olabileceğini belirterek, kent yenileme projelerine ağırlık verilmesinin şart olduğunu vurguladı. "Deprem Dede" lakaplı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara da, Ege'nin her noktasının deprem riski altında olduğunu belirterek, "Deprem öldürmez, binalar öldürür. Binaları güvenli yaparsanız deprem zarar vermez" diye konuştu.
Ege'nin mitolojik dönemlerden bugüne kadar önemli depremlere sahne olduğunu belirten Gülkan, depremin her zaman beklenmesi gerektiğini ifade etti. Geçtiğimiz günlerde sunum yaptıkları TBMM Araştırma Komisyonu'nda da ifade ettiğini belirten Gülkan, "İzmir ve Ege deprem açısından riskli yerlerdir. Tıpkı Bursa ve Elazığ gibi. Ben geçmişteki depremelere bakarak bir genelleme yaptım ve milletvekillerine bilgi verdim" diye konuştu. Türkiye'nin yüzde 80'inin deprem açısından riskli bölge olduğunu belirten Gülkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir'de 1974'te büyük bir deprem oldu. Ardından son olarak Seferihisar-Gümüldür depremi oldu. Ege olarak bakarsak Dinar depremi de var. Binaların sağlam olması, okul ve hastanelerin depreme karşı sağlamlaştırılması gerekli."
"HAZIR OLALIM"
Ege illerinin deprem riski taşıdığını belirten Türkiye Jeofizik Kurumu Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan ise, Denizli'de "Pamukkale Çukuru" denen bölgede hareketlilik gözlemlediklerini söyledi. Denizli'nin Buldan ve Horsunlu, Aydın'ın Kuyucak, Buharkent, Kuyucak, Nazilli, Aydın merkez, Germencik, Ortaklar, Söke ve Kuşadası kesiminin öncelikli deprem riski taşıyan bölgelerin başında olduğunu belirten Ercan, şöyle konuştu:
"Ege'de Menderes ve Gediz Ovası, risk altında. Uşak'ın tamamı ile Manisa'nın Salihli, Sarıgöl, Turgutlu ilçelerinin yanısıra İzmir'in Torbalı, Selçuk, Dikili ve Bergama ilçeleri de deprem riski taşıyor. Kütahya'nın Gediz ilçesi ve Şaphane dolayları ile Balıkesir'in Edremit ilçesi de olası bir depreme hazırlıklı olmalı. Saydığım ve Batı Anadolu olarak adlandırdığımız bu bölgeler deprem açısından riskli. Buralarda 6 ila 7 arasında deprem olabilir."
FOÇA VA KARABURUN
Foça, Karaburun ve Midilli üçgeninin her yıl 2.5 santimetre kaydığını belirten Ercan, 7 ya da 7.2 şiddetindeki depremin Midilli'nin güneyinde meydana geleceğini belirterek, şunları söyledi:
"Foça, Karaburun ve Midilli üçgeninde yerkabuğu, güneybatıda bulunan Çeşme ve Sakız'a doğru kayıyor. Yerkabuğu ise, bu kaymaya direniyor. Ancak bu direnme büyük bir depremle sonuçlanacaktır. Sonuçlanacağı yer de Foça, Karaburun, Midilli üçgeni olacaktır. Depremin Yunan karasularında ve Midilli'nin güneyinde gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Deprem 60 kilometre yarıçapını daha çok etkileyecektir. İzmir'de bu yakınlıkta olduğu için özellikle kıyı ve düz zeminde bulunan Karşıyaka, Alsancak, Bornova, Urla, Seferihisar, Foça ve Karaburun depremi 6 ya da 6.2 şiddetinde hissedecek, Hatay ve Yeşilyurt semtleri ise daha az hissedecektir. Seferihisar-Urla fayı da bu depremle harekete geçecektir. Bu bölgelerin de hazırlıklı olması gerekir."
İzmir'deki yapıların yüzde 50'si kaçak
İzmir İnşaat Mühendisleri Odası eski Başkanı Prof. Dr. Ömer Zafer Alku, kentin yapı stokunun fotoğrafını çektiğinde içinin karardığını söyledi. İzmir'deki yapıların yüzde 50'sinin kaçak olduğunu belirten Alku, "Kaçak yapılar mühendislik hizmeti almamış yapılardır. Bu sebeple büyük tehlike var ve acilen güçlendirilmesi gereken binalar güçlendirilmeli, Bir kısmı da yıkılıp yerine yenileri yapılmalı. Bu işe artık el atılmalı" dedi.
