Basın bültenleri nasıl olmalıdır?

Her hafta kaleme alacağım konuya karar verirken masamın üzerinde bir yığın olarak duran basın bültenlerine bir göz atarım. Bu benim için günlük bir rutindir aslında.
Basın bültenleri bazen çok ilginç haber konularına götürebilir sizi. Bazen de öyle bültenler geçer ki elinize, sizi adeta çıldırtır. İsimsiz cisimsiz hayalet bültenler veya bulmaca gibi karmaşık ne olduğunu bir türlü çözemediğiniz bülten ortalama üç saniye içerisinde çöp kutusundaki yerini alır, çünkü gazetecilikte en değerli şey zamandır.
En temel şekliyle bir basın bülteni, şirketinizin yaptığı tüm büyük işleri dünyaya duyurmanızı sağlayan resmi olanaktır. Ama bunun da ötesinde, editörlere hikayenizi yazmalarında yardımcı olacak bir araç olması da gerekir. Bunu akılda tutmak, tüm yayın ve basın organlarında yer alma ve haberinizi halka ulaştırma şansınızı artırır.

ADETA BOMBARDIMAN
Gazeteciler, her gün yüzlerce e-posta ve haber bülteni bombardımanı altında kalırlar. Fark edilmek için, abartılı haberler ya da başka taktikler ile haberlerinizi ön plana çıkarmaya çalışarak yazarları ve analistleri kızdırmadan bu karışık ortamdan sıyrılmanız gerekir.
İyi bir basın bülteninin nasıl olması gerektiği ile ilgili derlediğim ve şahsi deneyimlerimi kattığım bir takım ipuçlarını sizlerle paylaşmadan önce çok önemli bir noktanın altını çizmek istiyorum. İnsanlar gazeteleri bazen hayır kurumlarıyla karıştırır. Gazeteler öncelikle kamu yararını gözeten, ancak temelde ticari kuruluşlardır. Çok ağır giderleri vardır. Yüzlerce insan çalıştırır ve maaş verirler.
Dolayısıyla basın bülteni görüntüsü altında firmanızın, şahsınızın veya STK'nızın "bedavadan" reklamını yapma cinliği içinde olmayın. Mesela firmanızın yeni bir şube açmasını ve fiyatlarında indirim yapmasını kamunun bilmesinde gerçekten bir fayda var mıdır?
İşte sizlere iyi bir haber bülteni için birkaç ipucu...

ÇEKİCİ BAŞLIK
Bir kitabı okuyup okumama kararını vermeden önce adını ve tanıtımını okuyarak size uygun olup olmadığını anlamaya çalışırsınız. Benzer biçimde, iyi bir basın bülteninin de kısa ve net bir başlığı ile bültenin konusu hakkında bilgi içeren, gerçeklere dayalı ve haberi doğrudan veren bir alt başlığı olur. Bu düzen, editörün bültenin kendisi için uygun olup olmadığına karar vermesini kolaylaştırır. Aslında, pek çok yazar, işlenmeye değer bir haber bulabilmek için, kendilerine gelen basın bültenlerini her gün hatta her saat, başlık ve alt başlıklarına bakarak tarar. Dolayısıyla, bülteninizi bu bölümde özetlediğinizden emin olun.

TEMEL SORULAR
Güçlü bir giriş paragrafı, yazarın neyi bilmek isteyeceğini öngörerek kim, ne, nerede, ne zaman, neden ve nasıl sorularını yanıtlar. Editörün haberi yazarken ihtiyaç duyabileceği, duyurunuza ilişkin temel bilgilere sahip olun.

YALAN SÖYLEMEYİN
Dürüst olun. Abartma ve şişirme yaklaşımından kaçının. Basın bültenlerinin, yazara mesajınızı kamuoyuna iletmek için yardımcı olacak nesnellikte araçlar olması beklenir. Abartmalar, eğitimli bir gazetecinin gözünden kaçmaz ve bülteninizin inandırıcılığını yok eder.
"XXXX şirketi benzeri görülmemiş bir buzdolabı geliştirerek adeta devrim yarattı" şeklindeki bir başlık, alt başlıkta somut verilerle desteklenmezse çöpe gidebilir.

DOĞRU ZAMANLAMA
İşleriniz normal temposunda gidiyorsa ilginç bir durum yoksa sadece laf olsun diye şirketiniz hakkında "haber yaratmak"tan kaçının ya da daha önce gönderilmiş bir bülteni mesajını değiştirerek tekrar yollamayın. Editörler, zeki insanlardır ve bu yanlışı fark ederler. Dolayısıyla, bir başka sefere söyleyeceğiniz önemli bir şeyiniz olduğunda sizi ciddiye almazlar.
Bu noktaları aklınızda tutmak, basın bültenlerinizi online gönderme ve uygun mecralara dağıtma konusunda kendinizden daha emin olmanıza yardımcı olur. Bilgiyi yolladıktan sonra editörleri takip edebilir; onlara ek bilgi sağlayabileceğinizi iletebilirsiniz. Ancak insanları bunaltmaktan kaçının.
Sevgiyle kalın....