Mülakatlar özen ister
Koskoca bir şirketi yönettiğiniz halde zamanınızı doğru düzgün programlayamıyorsunuz, belli bir saatte görüşmeye çağırdığınız insanları neredeyse bir saat kapıda bekletiyorsunuz ama yanınızda çalışacak insanlardan çok programlı olmalarını istiyorsunuz. İlginç değil mi?
Bir keresinde de yine bir şirket yöneticisiyle konuşuyorum "Siz" dedi "İngilizce biliyor musunuz?" "Evet, biliyorum zaten özgeçmişimde de nerede öğrendiğim yazıyor ve ilişikte sertifikamın fotokopisi de var. İsterseniz görüşmeye İngilizce devam edelim."
"Peki şu ...... bilgisayar programlarını kullanabiliyor musunuz?
"Elbette, ikinci sayfanın altına bakarsanız gerekli bilgileri görürsünüz."
Düşünsenize kocaman bir şirkete itibar edip iş başvurusunda bulunmuşsunuz ve sizinle görüşme yapmak için görevlendirilmiş kişi özgeçmişinizi bile okuma zahmetine girmemiş. Halbuki iş görüşmelerine adaylar kadar görüşmecinin de hazırlıklı gelmesi gerekir. Şirketinize gerçekten faydalar sağlayacak ve dişlinin bir parçası olabilecek taze bir gücü bünyenize katabilmek yani doğru insanı seçebilmek biraz zahmete değmez mi?
Eğer karşınızdaki adaya saygı duymuyorsanız en azından çalıştığınız şirkete saygılı olmanız gerekmez mi?
Ülkemizde insan kaynakları kavramı geliştikçe şirketlerin "eleman seçme ve yerleştirme" konusuna bakışları sanırım biraz daha profesyonelleşecek. Biraz zaman geçmesi gerekiyor galiba.
PEKİ YA ADAYLAR?
Son dönemlerde yine iş görüşmelerine katılıyorum yine ama bu kez aday olarak değil. İlginç gözlemlerim oluyor. İşte size birkaç örnek:
Kimi adaylarla konuştuğumda sanki açık unutulmuş bir radyonun karşısında duruyormuş gibi hissediyorum kendimi. Kimi adayın ağzından da kelimeleri adeta kerpetenle söküyorsunuz.
Hele bir de kaderine küsenler, sorularınıza yanıt vermek yerine kişisel ve ailesel problemlerinden bahsedenler var ki, görüşmenin nerelere kadar uzanabileceğini asla tahmin edemezsiniz.
Bir keresinde de genç bir kızın babasıyla iş görüşmesine geldiğini hatırlıyorum. "Yeteri kadar büyüdüğünde gel bir daha görüşelim" dedim, bozuldular...
DAVRANIŞ ŞEKLİ
Adayların iş görüşmelerinde başarısız olmalarının temel nedeni pozisyon ve şirket hakkında yeterli bilgiye sahip olmamalarıdır. Bunun yanında ikinci neden ise sorulan soruyu tam anlamıyla anlayamamalarıdır.
Size bir soru. Adayın görüşmeciden, öğle yemeğine yetişeceği gerekçesiyle acele etmesini istemesi mi daha kötüdür yoksa görüşmenin ortasında çantasından çıkardığı sandviçi yemeye başlaması mı?
Peki ya görüşmeye adeta diskoya gidermiş gibi gelenler ya da kokanlar, temizliğe önem vermeyenler ya kendi hakkındaki bilgileri abartıp değiştirenler...
Başarılı bir iş görüşmesi için hem aday hem de işverene düşen bazı sorumluluklar var.
Sevgiyle kalın...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.