İşkur umut veriyor

Geçtiğimiz Kasım ayıyla birlikte Çalışma Bakanlığı'nın taşra teşkilatında çok önemli değişiklikler yapıldı. Çalışma Bakanlığı taşrada bölge çalışma müdürlükleri ve işkur il müdürlükleri olarak iki ayrı yapı halinde temsil ediliyordu. 665 sayılı kanun hükmünde kararnameyle birlikte bu iki yapı birleşerek Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri doğdu.
Devletin tahsis ettiği olanaklar ve ortaya çıkan bu yeni sinerjiye baktığımızda İşkur'un işgücü piyasasındaki öneminin ve ağırlığının giderek artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
YENİ DÖNEM
Devlet işkurlarda "iş ve meslek danışmanları" istihdam etti. Özel eğitimden geçen bu danışmanlar hem işveren hemde iş arayanla birebir temas halinde olacak. Mesela İzmir'de 157 iş ve meslek danışmanı göreve başladı. 10 veya daha fazla eleman çalıştıran her şirketin İşkur'da özel bir danışmanı var. Bu danışmanlar şirketleri bire bir ziyaret edip ihtiyaçlarının neler olduğunu belirlemeye başladı bile. Artık kurum işverenin ayağına gidiyor. Bu sayede istihdamla ilgili hangi işkollarında eleman ihtiyacı var veya talep ne yönde gibi pek çok kıymetli datayı da toplamış olacaklar.
Bu danışmanlar aynı zamanda iş arayanların da danışmanı olacak. CV'nizi iyi hazırladınız mı, hangi alanlarda iş imkanı var bire bir görüşebilecek ve yardım alabileceksiniz. Üstelik tek kuruş ödemeden.

MESLEKİ EĞİTİM
İşsizliğin altında yatan en büyük sorunlardan birisi malesef mesleksizlik. Yine İzmir örneğinden yola çıkarsak İzmir'de 127 bin civarında kayıtlı işsiz var ancak bunların 30 binlik kısmının bir mesleği yok. İşkur'un burada da önemli bir katkısı var. Geçen yıl uygulanmaya başlanan (UMEM) Ulusal Meslek Edindirme Merkezleri projesi pek çok genci meslek sahibi yaptı. Proje Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TOBB Üniversitesi ve İş-Kur ortaklığında yürütülüyor. Proje kapsamında İzmir'de 127 kurs düzenlenmiş ve 1700'ün üzerinde kursiyer meslek sahibi olmuş, binden fazla kişi işe kavuşmuş.
Ayrıca İşkur'un düzenlediği tüm kurslarda kursiyerlerin tamamına cep harçlığı ödeniyor. İşbaşı eğitim kurslarında 25 lira, diğer kurslarda 20 lira. Genel sağlık sigortasına ilişkin primleri de kurum ödüyor.

KARŞILIK BULUYOR
İşkur'un bu çalışmalarının karşılık bulduğunu da belirtmeliyiz. Bunun en temel göstergesi iş dünyasının artan ilgisi. 2009 yılında işverenlerin kurumdan talep ettiği eleman sayısı 6800. 2010 yılında 12.890, 2011'de 20.455 ve 2012'nin ilk 9 ayında bu rakam 20.500 civarında.
Peki bu taleplere nasıl cevap verilmiş derseniz 2009 yılında 6700 kişi, 2010'da 7506, 2011'de 7467 işe yerleştirilmiş. 2012 yılının ilk 9 ayında işe yerleştirilen kişi sayısı ise sadece 11519.
Bu rakamları şöyle okumam mümkün, 2009 yılında eleman talebinin neredeyse yüzde 90'ı karşılanırken 2012 yılı itibariyle talebin ancak yüzde 50'si karşılanabiliyor. Neden diye soracak olursanız cevabı basit. Çünkü insanlar hem mesleksiz hem de iş beğenmiyor. Mesleksizliğe çözüm var ancak "beğenmeme" konusunda zannediyorum köklü bir algı değişimine ihtiyaç var.