Kentsel dönüşüm unutuldu mu?
2013 Nisan ayı sonlarında "Artık kimse Türkiye'nin önünü tutamaz, İzmir uçar gider" diye düşünüyorduk. Çünkü 0.50'lere düşen uzun vadeli konut kredileri piyasaya önemli bir hareket getirmişti. Ancak gezi eylemleriyle kredi faizlerinin yükselmesi belirsizliği beraberinde getirdi. İnşaat sektöründe herkesin frene basmasına neden oldu. Seçim süreci sebebiyle belediye başkanları da kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili çaba sarfetmedi veya edemedi. Piyasalar duruldu.
Seçimler biteli uzun bir süre oldu ve başkanlar koltuklarına ısındı. Artık harekete geçme zamanı. İzmir'de inşaat sektörü denince akla gelen ilk isim olan Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır İzmir'de kentin veya ilçelerin yenilenmesinin önünde maddi hiçbir engel olmadığını söylüyor. Gerçekten de İzmir var olan kaynaklarıyla kendi kendini yenileyebilecek potansiyele sahip. Yatırımcı var, ama yatırımcının İzmir'e gelip de harekete geçebileceği planlı bir alan yok malesef.
İZMİR'İN MERKEZİ KAÇAK
Yerel yöneticiler hızlıca bir planlama yapmalı. Şu anda İzmir'in merkezi kanun önünde kaçak durumda. Anayasaya aykırı çünkü kanuna göre üst ölçekli planlar yapılmadan alt ölçekli planlar yapılamaz. Halbuki İzmir üst ölçekli planlar yapılmadan alt ölçekli planlarla bugüne kadar getirildi.
Necip Nasır kentsel dönüşümde adresi ilçe belediye başkanları olarak gösteriyor. Son derece haklı çünkü kentsel dönüşüm bir sosyal proje. Bu sosyal proje içerisinde ilçesinin sosyal, kültürel, tarihi ve ilçesinden yaşayanların taleplerini en iyi bilen ilçe belediye başkanları.
İlçe belediyeleri, sektör temsilcileriyle ve bilim insanlarıyla bir araya gelerek kolları bir an önce sıvamalı. Öncelikle bölgenin jeolojik ve jeofizik haritalarıyla fay hatları tesbit edilmeli. Büyükşehir Belediyesi'nin koordinatörlüğünde ilçe belediye başkanları planları yapacak. Böylelikle İzmir önemli bir sıçrama yapabilecek.
'Peki neden olmuyor' derseniz. Sektör temsilcileri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, 6306 sayılı kanunu biraz baskıcı bulduğunu söylüyor. Oysa belli kısıt ve kontrolleri getirmezseniz işin içinden çıkılamaz. Aksayan bir takım yönler olursa da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diyaloğa geçerek yönetmelik ve düzenlemelerle sorunlar çözülebilir ama bunun için hükümetle kavgalı olmamak gerekiyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.