Balkanlardaki altın fırsatlar kaçmasın!
AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait'i vekil olmasından önce de tanırım. Kosovalı göçmen bir ailenin çocuğu olan Sait Türkiye'de Balkanları en iyi bilen isimdir. TBMM Dışişleri Komisyonu üyeliğinin yanı sıra yıllardır Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (BASAM) başkanlığını da yürütüyor.
Geçtiğimiz senelerde Sait'le yaptığım bir TV programında Balkanların Türk yatırımcılar için cazibesini anlatmış, fırsatlara dikkat çekmişti. Aradan geçen sürede ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı. Türk yatırımcılar Balkan ülkelerinde en çok tercih edilen işadamları arasına girdi ve şimdiden çeşitli yatırım projelerinde performanslarının ne kadar iyi olduğunu gösterdi.
Bosna Hersek Federasyonu Enerji, Madencilik ve Sanayi Bakanı Erdal Trhulj özel bir söyleşide Türk şirketlerinin Bosna Hersek'teki bir çok sektörde şimdiden güçlü bir ekonomik varlığı olduğunu söyledi.
Gerçekten de selüloz ve ambalaj kağıdı üreten Türk kökenli Hayat Fabrikası üretimini her yıl büyük ölçüde artırırken bir diğer Türk şirketi Şişecam ise Bosna Hersek'in sanayi bölgesi Tuzla Lukavaç'ta soda kimyasalları üretimine hız veriyor.
TİCARET ARTIYOR
Türk Ekonomi Bakanlığı'nın son verilerine göre Türk şirketleri şu anda Bosna Hersek'te toplam değeri 564 milyon dolar olan 12 proje yürütürken, Türkiye'nin ülkedeki doğrudan yabancı yatırımları bankacılık, eğitim ve havayolu sektörleri üzerine yoğunlamış durumda.
Sırbistan ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler iki ülkenin serbest ticaret anlaşması imzaladığı 2010 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde güçleniyor. Geçen yıl ticaret seviyesi 2012 yılı ile kıyaslandığında yüzde 20 oranında artarak yaklaşık 750 milyon dolara ulaştı.
Öte yandan Türkiye ile Romanya arasında 6 milyar dolarlık ticaret hacminin de kısa süre içinde 10 milyar dolara çıkarılması konusunda üst düzeyde girişimler var. İki ülke özellikle ulaşım, turizm, kültür ve savunma projeleri başta olmak üzere ikili ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlıyor.
Çifte vergilendirmenin önlendiği Türkiye ile Karadağ arasında da turizm ve gümrük alanlarında Türk yatırımcılarına kolaylık sağlayan bir serbest ticaret anlaşması mevcut.
Egeli yatırımcılar özellikle Arnavutluk ve Hırvatistan'da, turizm ve hastane inşaatı gibi niş alanlarda zemin kazanabilir. Bosna'da ise linyit kömür ocakları, rüzgar ve güneş enerjisi alanlarında yatırım fırsatları dahil enerji sektöründe farklı işbirliği imkanları olacak.
İşadamlarımız Afrika'da kısmet aramaktan önce burnumuzun dibinde olan ve tarihi bağlarımızın bulunduğu Balkan çoğrafyasına öncelik vermeli bence. Rıfat Sait İzmir için, Ege için büyük bir şanstır. Onunla Balkanlar'da açamayacağınız kapı yok.
Geçtiğimiz senelerde Sait'le yaptığım bir TV programında Balkanların Türk yatırımcılar için cazibesini anlatmış, fırsatlara dikkat çekmişti. Aradan geçen sürede ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı. Türk yatırımcılar Balkan ülkelerinde en çok tercih edilen işadamları arasına girdi ve şimdiden çeşitli yatırım projelerinde performanslarının ne kadar iyi olduğunu gösterdi.
Bosna Hersek Federasyonu Enerji, Madencilik ve Sanayi Bakanı Erdal Trhulj özel bir söyleşide Türk şirketlerinin Bosna Hersek'teki bir çok sektörde şimdiden güçlü bir ekonomik varlığı olduğunu söyledi.
Gerçekten de selüloz ve ambalaj kağıdı üreten Türk kökenli Hayat Fabrikası üretimini her yıl büyük ölçüde artırırken bir diğer Türk şirketi Şişecam ise Bosna Hersek'in sanayi bölgesi Tuzla Lukavaç'ta soda kimyasalları üretimine hız veriyor.
TİCARET ARTIYOR
Türk Ekonomi Bakanlığı'nın son verilerine göre Türk şirketleri şu anda Bosna Hersek'te toplam değeri 564 milyon dolar olan 12 proje yürütürken, Türkiye'nin ülkedeki doğrudan yabancı yatırımları bankacılık, eğitim ve havayolu sektörleri üzerine yoğunlamış durumda.
Sırbistan ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler iki ülkenin serbest ticaret anlaşması imzaladığı 2010 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde güçleniyor. Geçen yıl ticaret seviyesi 2012 yılı ile kıyaslandığında yüzde 20 oranında artarak yaklaşık 750 milyon dolara ulaştı.
Öte yandan Türkiye ile Romanya arasında 6 milyar dolarlık ticaret hacminin de kısa süre içinde 10 milyar dolara çıkarılması konusunda üst düzeyde girişimler var. İki ülke özellikle ulaşım, turizm, kültür ve savunma projeleri başta olmak üzere ikili ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlıyor.
Çifte vergilendirmenin önlendiği Türkiye ile Karadağ arasında da turizm ve gümrük alanlarında Türk yatırımcılarına kolaylık sağlayan bir serbest ticaret anlaşması mevcut.
Egeli yatırımcılar özellikle Arnavutluk ve Hırvatistan'da, turizm ve hastane inşaatı gibi niş alanlarda zemin kazanabilir. Bosna'da ise linyit kömür ocakları, rüzgar ve güneş enerjisi alanlarında yatırım fırsatları dahil enerji sektöründe farklı işbirliği imkanları olacak.
İşadamlarımız Afrika'da kısmet aramaktan önce burnumuzun dibinde olan ve tarihi bağlarımızın bulunduğu Balkan çoğrafyasına öncelik vermeli bence. Rıfat Sait İzmir için, Ege için büyük bir şanstır. Onunla Balkanlar'da açamayacağınız kapı yok.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.