Üniversiteler sizin çocuğunuza layık mı?
Hayret verici değil mi?
Merak etmeyin bu araştırma 2005-2006 eğitim ve öğretim yılında yapılmış. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de zamanında "Türkiye'deki İngilizce eğitimi maalesef belli bir standart tutturmuş ve özellikle gramer ağırlıklı. Bu da her tür okulun ve herkesin aynı eğitimi alması demek. Bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değil" diyerek memnuniyetsizliğini ortaya koymuştu.
"Aradan geçen 8 yılda acaba ne değişti" diye danıştığım, yıllarını eğitime adamış yetkin bir isim, "Ahmetciğim çok fazla bir gelişme olduğunu söyleyemem ancak sen onu bırak da eğitim dilinin İngilizce olduğunu iddia edip öğrenci velilerinden küçük bir servet talep eden özel üniversiteler İngilizce'yi doğru düzgün öğretebiliyor mu onu sorgula" dedi.
YA PARALI OKULLAR!
Doğru ya, devlet okulları neticede ücretsiz ve "Elimizdeki imkanlar bu kadar kardeşim" deyip geçiştirebilirler. Oysa özel üniversiteler hazırlık sınıflarında ortalama 16 bin TL (belki de daha fazla) karşılığında İngilizce öğretiyor. Siz bu rakamı ödedikten sonra doğal olarak çocuğunuzun çok akıcı bir İngilizce konuşmasını ve yabancı filmleri altyazısız izleyebilmesini beklersiniz öyle değil mi?
Malesef öyle değil. Bire bir konuştuğum öğrencilerin çok azı akıcı İngilizce konuşabiliyor. İngilizce yapılması gereken bir takım derslerin Türkçe işlendiğini biliyorum. Burada isimlerini zikretmeyeceğim profesör düzeyinde akademisyen arkadaşlarımla yaptığım özel sohbetlerde de açıkçası canım sıkıldı. Parasını son kuruşuna kadar ödediğiniz halde bir eğitimi tam olarak alamıyorsanız burada ciddi bir sorun var demektir.
EĞİTMENİ SORGULAYIN
Elime bir mikrofon alıp kampus kampus dolaşıp çocuklardan hemen orada İngilizce bir hikaye anlatmalarını veya bir yemek tarifi vermelerini veya bilemedin bir Nasreddin Hoca fıkrası anlatmalarını isteyeyim, bunu da kaydedeyim diye düşündüm, sonra da vazgeçtim. Ortaya çıkacağından emin olduğum sonucun beni üzeceğini düşündüm.
Üniversiteler bizim millet olarak umudumuz, kutsiyet atfettiğimiz ve saygı gösterdiğimiz yerler. Onları hep saygın görmek istiyoruz. Ancak insanlar da ödedikleri her kuruşun karşığılını almak zorunda. "Biz teknikleri öğretiyoruz gerisi onlara kalmış" diye işin içinden çıkamazsınız.
Buradan üniversite tercihi yapacak öğrenci kardeşlerime ve ailelerine sesleniyorum. Paralı bir eğitim satın alıyorsanız öncelikle eğitmen kadrosunun kalitesini sorgulayın. Eğitim dilinin İngilizce olduğunu iddia eden okulların eğitmenlerinin TOEFL-IBT sonuçlarını isteyin. Onlar sizin çocuğunuz için dünya kadar yeterlilik belgesi istiyor değil mi? Bakalım onlar sizin çocuğunuza eğitim vermeye gerçekten ehil mi?
Prof. Dr. Celal Şengör ülkemizdeki profesörlerin yüzde 90'ının modern ülkelerde asistan dahi olamayacağını söylüyor. Mesela bir özel üniversite çıkıp başta rektör olmak üzere eğitmenlerinin tamamının TOEFL IBT sonuçlarını yayınlayabilir mi acaba?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.