'Çilek yurdu' Atça 10. festivale hazır

ALİ SOYDEMİR
Aydın'ın Sultanhisar ilçesine bağlı Atça beldesinde 10. kez yapılacak uluslararası festivalin hazırlıkları tamamlandı. Türkiye'nin ilk örnek mimari planıyla dikkat çeken beldede 12 Mayıs Çarşamba günü başlayacak olan 10. Atça Uluslararası Tarım, Çilek, Kültür ve Sanat Festivali için heyecan doruğa ulaştı. Festivalin, beldenin yöresel değerlerini dünyaya tanıtacak seviyeye getirmek istediklerini belirten Atça Belediye Başkanı Mustafa Çınar, "Tüm hemşerilerimizin katkılarıyla festivalimizin akıllarda kalacak etkinlikleri barındırmasını istiyoruz. Bir yanıyla da tarım, kültür ve sanat ürünleriyle yöresel müzik ve oyunlarının tanıtılmasını hedefledik. 5 gün boyunca hareketli günler yaşayacağız" dedi.
EN GÜZEL ARAÇ
Efsane Atçalı Kel Mehmed'in adıyla özdeşleşen Atça'nın kültürel değerlerinin canlandırılması kadar çağdaş dünyada ekonomik varlıkların da öne çıkarılmasını birlikte yürüteceklerini anlatan Atça Belediye Başkanı Mustafa Çınar, festivalin en uygun araç olduğunu kaydetti. Çınar şöyle devam etti: "Deve güreşleri, rahvan at yarışları gibi kültürel ve soysal etkinliklerin yanında çilek, karpuz, incir, zeytin, kestane, narenciye, nar, şeftali, karnabahar gibi çok çeşitli sebze ve meyveleriyle adını duyuran Atça bu festivali iyi değerlendirmelidir. Festivalin tarımsal ürünlerin uluslararası alanda tanıtılmasına önem veriyoruz. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü olması nedeniyle bu yıl özellikle festival başlangıcını da bu özel güne denk getirdik. Artık gelecek yıllarda da sosyal ve kültürel etkinliğimiz 5 gün sürecek."
YENİLİKLER GELDİ
Festivalin beldeyi ileriye taşıması için bir fırsat olarak değerlendirildiğini kaydeden Atça Belediye Başkanı Mustafa Çınar, bu yıl dört yenilik getirdiklerini söyledi. Çınar, şu bilgileri verdi: "İlk kez çiftçileri bilinçli tarıma yönlendirmek için iki ayrı günde paneller düzenledik. Organik çilek yetiştiriciliği konusu da diğer panelde konuşulacak. İkinci olarak el sanatları, yöresel giyim, fotoğraf ve resim sergilerimizi genişlettik. Festivalin ilk günü ünlü yazar Turgut Özakman'ın yazdığı, Atça Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin oynayacağı 'Deli Bayramı' oyunu sahnelenecek. Festivalin son günü de 1970 yılında TRT tarafından ödül alan Orhan Asena'nın yazdığı 'Atçalı Kel Mehmed' tiyatro oyunu sahnelenecek. Bu yıl ilk kez festivalin son gününde uçurtma şenliği düzenledik. Ayrıca 3 gün boyunca değerli sanatçılarımızın konser ve şovları ile festivalimiz şenlik havasında geçeceğine inanıyorum."
Bu lezzet dünyanın damağında kalacak
Atça'nın marka ürünü çilek, dünya pazarlarına açılmayı sürdürüyor. Rusya'ya ilk ihracatını gerçekleştiren Atça Sebze ve Meyve Hali'ndeki heyecanlı çalışmalara eşlik eden Belediye Başkanı Mustafa Çınar, ihracatı yapılan çileğin değerini koruması ve üreticinin para kazanması için araştırmalara öncülük ediyor. Çınar "Bilinçli üretimle çiftçimiz kazanacak, Türkiye kazanacak" dedi.
Başkan Çınar, ihracata yönelik tarım ürünleri ile bölgenin en şanslı beldelerinden olan Atça'nın her alanda markalaşma yolunda olduğunu ifade etti. Yılın 12 ayında üretilen tarım ürünleriyle kendi markasını yaratan beldenin, bu avantajını sürdürmesi gerektiğini anlatan Çınar, "Üreticisinden ihracatçısına kadar bilinçli üretim yapmak için sık sık toplanarak bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Türkiye'de marka olan Atça çileğinin bilinçsizce üretilmemesi için buna gerek var."
GÖZÜMÜZ GİBİ
Çilek ürününün bakımının bir bebek hassasiyeti gerektirdiğini belirten Başkan Mustafa Çınar, Atça'daki her ailenin çileğe kendi çocuğu gibi baktığını söyledi. Atça Hali'nde 2009 yılı içerisinde çilek başta olmak üzere karpuz, kavun, portakal, mandalina, karnabahar, domates, şeftali, erik gibi ürünler işlendi. Bu ürünlerden elde edilen gelirin toplamda 20 trilyon lirayı bulduğu belirtildi. Ürünlerin en başında gelen çilekten de 8 bin 500 ton üretimle toplamda 8 trilyon lira gelir elde edildiği kaydedildi.
Atçalı Kel Mehmet efsanesi sahneleniyor
Yazar Orhan Asena'nın "Atçalı Kel Mehmet" adlı oyununu Mahmut Gökgöz sahneye koyuyor. Dekoru Nurettin Özkönü'ne, kostüm tasarımı Mihriban Oran'a ait, ışık tasarımının da Ayhan Güldağları tarafından yapılan oyun Aziz Nesin sahnesinde sergileniyor. Orhan Asena bu tiyatro eseriyle TRT'den 1970 yılında başarı ödülünü aldı.
BAŞKAN ÇINAR'IN MESAJI
Bu sevda bitmez...
Dünyanın en verimli ovalarından Büyük Menderes Nehri'nin süzüle süzüle geçtiği, Aydın çukurunun ve Aydın Sıra Dağları'nın eteğinde kurulmuş benim güzel Atçam... Beyliğin, imparatorluğun ve işgalde Kuvay-i Milliye'nin atlarının otladığı at çayırlığı, "At, avrat, silah" düsturuyla Yörüklerin harman olduğu benim güzel beldem Atça...
Kuruluşundan beri "Türk Yurdu" olan ve Yörük obalarının yerleştiği, Hancıoğlu, Çakırali, Çayiçi, Taşköprü, Akmusluk, Börülcelik, Hasırcı Ovası, Diğme, Hamambaşı, Taşlıbeylik gibi isimlerle anılmış ve yine obaların suyunu içtiği, bahçesini ve mallarını suladığı her mevkiinin ya da ailelerin adıyla anılan kuyuları, Ece Kuyusu, Bayram Kuyusu, Hacı Şeyh Kuyusu, Kenan Kuyusu, Kaplan kuyusu, Kadı Kuyusu, Mermerli Kuyu, Maşacı Kuyusu, Tombak Kuyusu, Küçük Kuyu, Hadıl Kuyusu, Hasırcı Kuyusu gibi onlarca isimlerle anılan kuyularıyla Yörüklerin "Otağı" benim güzel Atçam.
GÜZEL MEMLEKETİM
Azmağıyla, İrimiyle, insanıyla, geçmişten bugüne kadar gelen eğitimi, kültürü ve şirinliğiyle benim güzel memleketim, Atça!
Voyvodalara, mutasarrıflara ve bozulan düzene baş kaldıran "Atçalı Kel Memet Efesi" ve yine Yunan mezalimine başkaldıran Tekeli İbrahim Efe, Ese Efe, Gurbetin Ali Efe, Kıllıoğlu Hüseyin Efe'siyle ünlü, efelerin, yiğitlerin harman olduğu efeler yurdu güzel köyüm, Atçam...
İşgalde acıları yaşamış, her mevkiinde şehitleri olan ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti gibi, geçmişten bugüne eskiyi unutmadan kendi özünden, köklerinden yeniden doğan ve modern imarıyla Türkiye'nin ve Cumhuriyetin örnek kenti Atça!
Zeytini, kestanesi, inciri, üzümü, elması, pamuğu, karpuzu, kavunu, çileği, suyu, bahçesi, ovası, tarlası, dağı - bayırıyla "Ovasından bal, dağından yağ akan" benim zengin memleketim Atça!
Ne büyük bir mutluluktur ki, böylesine güzel ve özel memleketime hizmet için halkımın desteğiyle geldim. Bu hizmet bayrağını geçmişten bugüne şerefi ve onuruyla taşıyan ve yükselten, Atça'yı Atça yapan halkıma, başkanlarıma, belediye çalışanlarına ve emeği geçen bütün herkese çok teşekkür ediyorum.
Şimdi de benimle birlikte görev yapan Meclis üyelerim ve çalışanlarımızın asli görevi, bu hizmet bayrağını onuru ve şerefiyle taşımak ve Atçamızı layık olduğu en üst seviyeye ulaştırmaktır. Atçamız iyi, doğru ve güzel olan her şeye yaraşır bir memlekettir. Yaptıklarımızla ve yapacaklarımızla Atça zaten harekete geçmiştir.
"Halka hizmet Hak'a hizmet" anlayışıyla ve hiçbir maddi beklentimiz olmadan görevimizi tamamlamayı Yaradan nasip etsin ve bize güvenip bu göreve getiren halkımızın desteğini bizden esirgemesin.
ATÇA bir sevda! Sevmesini bilenlere ve "Yarim ATÇA" diyenlere, "Bu Sevda Bitmez!"