175 milyon lirayı aşan bağışlarıyla İzmir'e 9 eğitim kurumu, 7 sağlık tesisi, 2 huzurevi kazandıran, TSK ve Emniyet'e her zaman destek olan hayırsever işadamı Salih İşgören, toprağa verildi
İzmir'in önceki gün hayata gözlerini yuman, yaptığı 175 milyon TL'lik bağışla kentin en büyük hayırseveri olan Salih İşgören, binlerce İzmirli tarafından son yolculuğuna uğurlandı. İşgören için ilk olarak yaptırdığı Sümerbank Mesleki Eğitim Kampusü'nde tören düzenlendi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, "Eminim rahmetli eşi Nevvar Hanım onu bekliyor" derken, Vali Cahit Kıraç, İşgören adının kurduğu vakıf tarafından yapılacak bağışlarla sürdürüleceğini söyledi. Erzurum'daki programı nedeniyle törene katılamayan Başbakan Erdoğan ise, bir mesaj yayınlayarak, "Eğitim ve sağlık alanında yaptığı bağışlarla tanıdığımız, hayırseverlik kimliğiyle ön plana çıkan Salih İşgören'in vefatından büyük üzüntü duydum" dedi.
'EŞİNE KAVUŞACAK'
İzmir'e 1'i kampus olmak üzere 9 eğitim kurumu, 3'ü hastane 7 sağlık tesisi, 2 huzurevi kazandıran ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile İl Emniyet Müdürlüğü'ne tesis ve maddi yardımda bulunan İşgören için ilk olarak Sümerbank Eğitim Kampusü'nde tören düzenlendi. Binlerce öğrenci, askeri personel ve emniyet görevlisinin katıldığı törende Gaziemir Nevvar-Salih İşgören Anadolu Lisesi öğrencilerinin giydiği Nevvar ve Salih İşgören'in fotoğraflarının bulunduğu tişörtler dikkat çekti. Burada katılımcılara İşgören'in 1997'de dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den Devlet Üstün Hizmet Madalyası ve İngiltere Kraliçesi tarafından şovalye payesi ile ödüllendirildiği bilgisi verildi.
Törende konuşan Bakan Gönül, İzmir Valiliği döneminde İşgören'in Alsancak'taki adını taşıyan ilköğretim okulunun yapılmasına vesile olduğunu belirterek, "Şimdi İzmir onun eserleriyle dolu. Mevlana'nın ebediyete intikaline şeb-i aruz, düğün gecesi dedik. Bugün 3 yıl önce yaşamını yitiren Nevvar İşgören Hanım'a kavuşacak. Nevvar Hanım orada onu bekliyor. Bu geceyi sevgiyle, aşkla bir yaşam geçiren, topluma önemli katkılar sağlayan Salih-Nevvar İşgören için düğün gecesi olarak nitelendiriyorum" diye konuştu.
İSMİ YAŞATILACAK
İşgören isminin yaşatılmasının en önemli yolunun, ölmeden önce kurduğu vakfın hayır işlerini sürdürmesi olduğunu ifade eden Vali Kıraç ise, "Kendisini ölmeden bir gün önce ziyaret etmiştim. Öldükten sonra hayır hizmetlerinin devamı en önemli arzusuydu. Kendisi eserlerle anılmak istiyordu. Bu vakıf bağışları sürdererek bu arzusunu sağlayacak. Eşini çok seviyordu ve bana ziyaretim sırasında, 'Ona bir an önce kavuşayım' dedi. En sıkıntılı anında bile sevgisini ön planda tutuyordu" diye konuştu.
İşgören'in vefatından önce cenaze törenleri için dev bir cami yapılmasını istediğini belirten Kıraç, "Cenaze törenlerinde yer sıkıntısından sıkça söz ediyordu. Bu isteğini yerine getireceğiz. Bu cami için yer arayışı başlattık" dedi. İşgören'in cenazesi Alsancak Hocazade Camii'nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Aşağı Narlıdere Mezarlığı'nda toprağa verildi. Törene, Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çelenk gönderdiği görüldü.
Servetinden talebimiz yok
İşgören'in cenaze törenine birinci derece yakınları olarak kardeşi Sezai İşgören'in İstanbul'da yaşayan kızları Özlem ve Dilek İşgören katıldı. "Salih Amca bizim için baba yarısıydı" diyen iki kızkardeş, çocukluk yıllarının İzmir'de amcaları Salih İşgören ile birlikte geçtiğini söyledi. Özlem İşgören, "Bir gün kardeşim Dilek'le birlikte Salih amcamların evine gidiyorduk. Pikniğe gitmek için sözleşmiştik. Şair Eşref Bulvarı üzerinde bir binada oturuyorlardı. Karşıdan karşıya geçerken, kardeşim Dilek'e araba çarptı. Amcam bu sırada olayı camdan görmüş. Hemen gelip bizi hastaneye götürdü. Tetkikler yapıldıktan sonra moral verdi, ciddi bir şey olmadığını görünce de piknik planımızı iptal etmedi. Bu anımızı unutamıyoruz" dedi. Özlem ve Dilek İşgören, İşgören'in servetinden hiç bir talepleri bulunmadığını vurgulayarak, "İnşallah vakıf vasıtasıyla yardımlar devam eder. Üzerimize düşen bir görev olursa memnuniyetle yaparız" dediler.
Sevenleri anılarını aktardılar Alsancak Devlet Hastanesi Başhekimi Aslan Savaşan:
Bir gün hastanemizin asansörü bozuldu ve yenisine ihtiyacımız oldu. Hemen Salih Baba'yı aradım. Kendisi bana, 'En iyisinin pazarlığını yap, bana gel' dedi. Kendisi için cimriydi ama yaptırdığı kurumlar için çok cömertti. Acil asansör pazarlığı yaptım ve yanına gittim. Benden sonra o da firma ile pazarlık etti. Pazarlığı çok severdi. Sonra paraları kese kağıdına koydu ve bana verdi. Birlikte firmaya gittik ve makbuz karşılığı ödeme yapıp asansörümüzü taktırdık. Bunu hiç unutamam.
Alsancak Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Nazan Pedükcoşkun:
Onu ziyarete giderken eli boş gitmez, çikolata ya da şeker götürürdüm. Her seferinde, 'Kızım bunları niye getirdin? Bunların parasını verseydin de okul yapsaydık' diye şaka yapardı. Bir de ben 5 yıl önce doktorluğun üstüne hukuk fakültesinde okurken onu biraz ihmal etmiştim. Bana, 'Sen niye okuyorsun? Ben sana Türkiye'nin en iyi avukatlarını tutarım' diyordu. Ancak ben mezun olunca en çok o mutlu olduğunu söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu:
Ben de 5-6 gün önce kendisini ziyaret etmiştim. İşgören eşi Nevvar Hanım ile İzmir'de simge olmuş, yardımseverlerin en büyüğüydü. Hayırsever önderimizdi. Salih amcanın özellikle eşini kaybettikten sonra ister istemez biraz içine kapanması bizi de gördükçe, görüştükçe üzüyordu.
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş:
Kendisini 10 gün önce ziyaret ettim. Bana sitem etmiş, 'neden gelmedi' diye. Gittiğimde Sümerbank'taki kampus içine kaynakçılık mesleğiyle ilgili bir okul kurmayı önerdi. 'Yarısı senden, yarısı benden olsun birlikte kuralım' dedi. Ben ismini 'İşgören İş Okulu yapalım' dedim. Ancak o ikimizin de adını taşımasını istemişti. Sonra bana sevdadan söz eden bir şarkı söyledi. Sözlerini hatırlamıyorum. Aynı görüşmemizde 'çok başarılı bir insansın. Kitabını yazalım. Ben göndereceğim, sen sadece konuş' dedim. Bunu yapamadık ona yanıyorum. Ama kaynakçılık okulunu yapacağız. İnşallah ismini de İşgören koyacağız.
AK Parti İzmir Milletvekili Tuğrul Yemişçi:
Cumhurbaşkanımızın son İzmir ziyaretinde Hilton Oteli'nde birlikteydik. Bir masada yalnız oturuyordu. Selam verdim dertleştik. "İzmir'de kalabalık sığmıyor, tören camimiz yok" dedi. Sonra Sayın Cumhurbaşkanı geldi. Vedalaşmak için Cumhurbaşkanımızın yanına gittik. O sırada Cumhurbaşkanımıza, 'Benden İzmir için bir şey isteyin' dedi. Cmuhurbaşkanımız şaşırdı. Ben atıldım ve 'Sayın Cumhurbaşkanım, İzmir'de bir tören camisi yok. Salih amcanın niyeti var' dedim. Bu diyalog üzerine Salih amca böyle bir caminin yapımını kabul etti. O sırada belidiye başkanımız ve valimiz ile caminin de İnciraltı'nda yeni düzenlenen alanda yapılmasını görüşmüştük. Ama ömrü camiyi yapmaya yetmedi. İnşallah kurduğu vakıf yapar.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel:
Her yerde bir izi var. Aktif bir iş yaşamı olmuş, iş yaşamında önemli kazançlar elde etmiş ama kazançlarını uzun senelerdir kentin ihtiyaçları için bağışlamış. İzmir çok önemli bir hayırseverini kaybetti.
Başbakan Erdoğan: Derin üzüntü duydum
İzmirli hayırsever Salih İşgören'in vefatı nedeniyle bir mesaj yayımlayan Başbakan Tayyip Erdoğan, duyduğu derin üzüntüyü ifade ederek, şunları kaydetti: "Merhum İşgören, maddi kazanımların kamu yararına nasıl kullanılacağının ve paylaşılacağının en açık örneklerinden birisi olarak, kültürümüzün hayırseverlik ve diğerkamlık özelliğini sergilemesi bakımından da saygı ve sevgiyle anılacak, kadirşinas halkımız kendisini daima hatırlayacaktır."
"Bende aş ve para bitmez"
Yaptırdığı okullarda yaklaşık 50 bin öğrencinin eğitim aldığı, onbinlerce İzmirlinin tedavi gördüğü ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da açık sözlülüğü ve dobralığı nedeniyle çok sevdiği Salih İşgören, vefatıyla İzmirlileri yasa boğdu. İşgören, bağış protokolleri imzalarken "Bende aş ve para bitmez" derdi.
İşgören 1926 yılında Alsancak'ta dünyaya geldi. Serbest meslek sahibi Ahmet Bey ve evhanımı Hatice İşgören'in oğlu olan İşgören, ailesi varlıklı olmasına rağmen içindeki çalışma azmini durduramadı ve hem eğitimine devam etti, hem de 14 yaşında iş hayatına atıldı. Mandalin fidanı satarak harçlığını çıkaran İşgören, yaptığı çeşitli kısa sürede tanındı. 1945 yılında İzmir Ticaret Borsası'na kaydını yaptırarak iş hayatını burada sürdüren İşgören, tarım ürünleri satışının yanı sıra kömür ticareti de yapmaya başladı. Üniversite eğitimi yerine çalışmayı tercih eden İşgören, 1955 yılında İzmir'in tanınmış ailelerinden birinin kızı olan Nevvar Hanım ile evlendi. Evlendikten sonra Koç Grubu'ndan otomobil bayiliği aldı. Bu işi İzmir'in Levanten ailelerinden Alibertiler ile ortaklaşa gerçekleştiren İşgören, pek çok aileye ilk otomobillerini satmasıyla da hatırlanıyor. Yakınları Nevvar Hanım'la çocukları olmayan Salih İşgören'in, bu duruma çok üzülmesine rağmen bu üzüntüsünü eşine belli etmemeye çalıştığını belirtiyor.
EŞİ TEŞVİK ETTİ
Çocukları olmayan çift, hayır işlerine yönelme kararı aldı. Önceleri sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla okullara, yoksullara küçük yardımlarda bulunan Nevvar Hanım, eşine daha çok bağış yapması konusunda ısrarcı oldu. Eşinin teşvik ve desteğiyle hayır işlerine yönelen İşgören, ilk olarak kendi adını taşıyan Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi yakınındaki Salih İşgören İlköğretim Okulu'nu inşa etti. İşgören, okulun ardından Nevvar-Salih İşgören Alsancak Devlet Hastanesi'nin yapımını gerçekleştirdi.
"IŞIĞIM SÖNDÜ"
İşgören, 11 Ağustos 2008'de eşi Nevvar hanımı kaybetti. Eşi öldüğünde gözyaşlarını tutamayan İşgören, "Adeta kolum, kanadım kırıldı. Güneşim, ışığım söndü" demişti. Vefatından kısa bir süre önce Nevvar-Salih İşgören Vakfı'nı kuran İşgören, malvarlığını, hayır işlerinde kullanılmak üzere bu vakfa bağışladı. İşgören'in Kordon'daki evinin vakfın merkezi olmasına karar verildi. İşgören'in 16 yıldır yardımcılığını sürdüren ve bundan sonra da vakfın yönetim kurulu üyeliğini yapacak olan emekli banka müdürü Burhan Moğolkoç, İşgören'in kendilerine hayır işlerinin devam etmesi yönünde vasiyette bulunduğunu söyledi.
Salih İşgören, Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanlığı döneminde 1997 yılında "Devlet Üstün Hizmet Madalyası aldı. Bunun yanı sıra pek çok devlet yetkilisi ve Genelkurmay Başkanlığı'ndan 50 civarında madalya ve yüzlerce plaket alan İşgören'in, "Bu madalyalar ve plaketler 'Benim için övünç kaynağı' ifadesini kullandığı kaydedildi.
Eşinin vefatının ardından çok büyük üzüntü yaşadığını belirten İşgören, 2 ay önce rahatsızlandı. Kolon kanseri teşhisi konulan Salih İşgören, 1.5 ay önce doktorların kararıyla hastaneye yatırıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Onkoloji Servisi'nde tedavi altına alınan İşgören, kemoterapi tedavisine başladı. Ancak hastalığın yayılması ve zatürree geçirmesi, vücudun iflas etmesine neden oldu.
