TOLGA TEKİN
İzmir'in Tepekule'deki eski İzmir (Smyrna) dışında en eski yerleşim yeri olan Kadifekale'nin kuruluşu Helenistik ve Roma Dönemi'ne dayanıyor. M.Ö. 334 yılında Pagos Dağı'na kurulan Kadifekale, Anadolu'yu Pers'lerin egemenliğinden kurtaran Makedonya Kralı Büyük İskender'in isteği üzerine General Lysmachos tarafından yaptırıldı. Ancak kale, Roma Döneminden sonra Ortaçağ'da Timur orduları tarafından tahrip edilmiş, bunu İzmir'deki 1668 depremi izleyerek büyük hasarlar görmüş. M.Ö. 4. yüzyılda kurulan kentte varlıklarını sürdüren Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait sarnıçlar, tüneller, antik tiyatro gibi birçok tarihi eser ve kalıntılar gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor. İzmir'in ve körfezin kuşbakışı keyifle izlenebileceği seyir noktası olan ve eski adı Grekçe tepe anlamındaki Pagos olan Kadifekale'de, Amazon kadınlarının dağın eteklerinden Meles Çayı kıyısına inerek hakimiyetlerini yıllarca sürdürdükleri rivayet ediliyor. Kadifekale'den günümüze kalenin batısındaki 5 kulesi ile güneyindeki duvarlarının bir bölümü kalmış. Bunlara dayanarak kalenin uzunluğunun 6 kilometre olduğu ve sur duvarlarını destekleyen kulelerin 20 - 25 metre yüksekliğinde olduğu sanılıyor. Kalenin bunun dışındaki doğu ve kuzey kısımları tamamen yıkılarak yok oldu.
İlk sakinleri Konyalılar
Günümüzde ise 1950'li yıllarda başlayan göçlerle birlikte semtin ilk sakinleri Konyalılar oldu. Ancak daha sonra genellikle Mardinli vatandaşların çoğunlukta olduğu bir mahalle haline geldi. Kadifekale olarak adlandırılan eski adıyla Pagos Dağı'nın eteklerinde, günümüzde 13 mahalle bulunuyor. Kadifekale Mahallesi ise bunlardan sadece biri. Kadifekale'de 4 dönemdir muhtarlık görevini yürüten Davut Tekin, 20 yıl önce Mardin'de göç eden aileler arasında yer alıyor. Kadifekale'de sadece Mardinlilerin yaşadığı algısının yanlış olduğunu belirten Muhtar Tekin, "Buraya ilk olarak göç edenler Konyalı ve Erzurumlu vatandaşlardı. Sonradan Mardinliler göç etti. 1945'li yıllarda ise burada hiç ev yoktu. Her yer bakla tarlasıydı" dedi.
Nüfus yarı yarıya düştü
Kadifekale'deki nüfusun her geçen gün azalarak yarı yarıya düştüğünü söyleyen Muhtar Tekin, "Burada İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yıkımlarla birlikte nüfus, 10 binlerden 5 bine düştü. Son olarak Roma Antik Tiyatrosu'nun ortaya çıkarılması için Ballıkuyu Caddesi'ne kadar olan 600 ev daha kamulaştırıldı. Bu evlerde yaşayanlar da ayrıldı. Kadifekale'de yaşayan insan sayısı her geçen gün azalıyor" diye konuştu.
Hak yerini bulmuyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan kamulaştırmaların ardından insanların mağdur edildiklerini belirten Muhtar Tekin, "Çünkü insanlar burada 5 katlı ev yapmış. Burada 5 aile 5 kardeş yaşıyor. Belediye fiyat olarak 220 bin lira belirliyor. Ya da Uzundere TOKİ'den belediyeye ait olan bir daire veriyor. Bu parayla ancak bir daire alınır. Bu da diğer 4 kardeşin evsiz kalması anlamına geliyor. Ne ödenen para ne de kendilerine sunulan olanaklar yeterli. En azından evleri kamulaştırılan insanlar taksitle bir ev sahibi olabilirler. Bu insanların mağduriyeti ne olacak ? Bu yüzden birçok gencimiz, hırsızlık ve uyuşturucu batağına saplanıyor. Halbuki teorik olarak suçlu çocuk yoktur suça itilen çocuk vardır" diye konuştu.
Kale mescidi harabeye döndü
Türk kalelerinde Türk - İslam egemenliğinin sembolü olan mescitlerden biri de Kadifekale surları içinde yer alıyor. Evliya Çelebi'den aktarılan kaynağa göre Kadifekale surlarının içinde 1309 yılında Ahmed oğlu Hacı İlyas tarafından yaptırılan mescit bugün harabeye dönmüş halde duruyor. Etrafı tellerle çevrilerek koruma altına alınan mescit İzmir'in ilk Türk İslam ibadet yapılarının ilk örneklerinden biri olarak biliniyor. Bazı kaynaklara göre ise mecscitin 17. yüzyıl sonlarına bazılarına göre ise 19 yüzyıla kadar kullanıldığı belirtiliyor.
Gelenekleri yaşatıyorlar
Kadifekale surları içinde halı kilim ve çanta dokuma geleneğini sürdüren kadınlar dikkat çekiyor. İzmir Ticaret Odası'nın desteğiyle Kadifekale surlarının içinde halı dokuma tezgahını kuran kadınların el emeği göz nuru eserleri büyük beğeni topluyor. Kadınlar dokudukları ürünleri satarak aile bütçelerine katkıda bulunuyor. Çoğunlukla Mardinli ailelerin yaşadığı Kadifekale'de kadınlar evlerinin yanında açılan tandır kuyularında sıcacık tandır ekmeği üreterek bu geleneği de sürdürüyor.